Her ne kadar bazan cazip gözükse de Orhan Veli’ye bile
“Bir insan daha var, çok şükür, evde;
Nefes var,
Ayak sesi var;
Çok şükür, çok şükür” dedirtmiştir. Zordur velhâsıl.
belli bir yaştan sonra bazı insanlar için biriyle eve çıkmak zor. karakter meselesi biraz da. ama Yalnızlık Allaha mahsus derler ya. hakketen öyle. biz de gündüz çalışıyoruz zaten insan içindeyiz akşamları da bazen dışarı çıkıyoruz derken bir şekilde sürdürüyoruz bakalım nereye kadar.
Birincisi topluluk içindeyken yalnız olmak. Bu iyidir çünkü hakikat budur.
ikincisi tehlikeli olanıdır, başlıkta kastedilen yalnızlık türü bu olsa gerektir. Başlarda iyi gibi görünür ama bu bir tür kişinin kendisini aldatmasıdır. Zamanla insan canlı olan bir şeylerle irtibata girme ihtiyacı duyar. Ölü olan her şey (bilgisayar, televizyon, telefon vb..) ilgisini yitirmeye başlar. Kişi yavaş yavaş bir kara delik gibi kendi içine çöker. Buradan çıkmanın pek çok yolu vardır, genelde çıkılınca daha güçlü çıkılır. Diğer türlüsü akıl hastalığı, bağımlılık ve daha da telafisiz olanı intihardır.
derin düşüncelere dalabilmeyi mümkün kılar. ben en çok, hasta olsam kim bi kase çorba verecek diye düşünürüm. tamam, özgürlük var, serbestiz, ama neşe, sıcaklık, paylaşma yok. bizi 125 metrekare evde yalnız yaşamaya mahkum edenler utansın.
Hayatım boyunca ailemle ya da tek yasadım artık 30 oldum, vucudum yaslanmamaya calıssa da ruhum yas almakta ısrarcı oldu... bakıslarım derinleşti... simdi ben bir sevdiceğin iri ve kucaklayıcı kollarının özlemindeyim... olmayacak dualar peşindeyim.
Arkadasların memleketlerine dönmesiyle bikaç gündür yaptıgımdır. Ay keşke bikaç gün daha gelmeseler.
Rahat rahat kitap okumak, ders calısmak, üstünü istediğin yerde değişmek, onların gürültülerinden kurtulmak, gürültü yapmaktan korkmamak kısacası istedigini yapabilmektir.
Önümüzdeki yıl için planlıyorum. Maddi olarak biraz zorlasa da bence değer.
Olsen kimsenin haberi olmaz, hasta olsan bir tas corba yapanin olmaz. Zor zanaattir yalniz yasamak, 10 senelik yalniz yasayan bir adet yazar olarak zor badireler atlattim ben.