sırf entel görünmek için shakespeare okuduğunuzu düşünen insanlar çıkabilir karşınıza. edebiyattan, kitap okumaktan sadece twilight kadar anlayan insanlardır bunlar. sakin olun. mevlananın söylediğini hatırlayın: "cahil kimselerin yanında kitap gibi sessiz ol".*
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. ve ölmekten korkuyor aslında yaşamyı bilmediği için. *
eşinin adının Anne Hathaway olduğunu öğrendiğimde şok geçirdiğim insan.Bana Göre ne Romeo & Juliet ne Hamlet en güzel eseri Othello'dur.Öyle ki 'Bir kez kuşku girdi mi kanına karar vermişsin demektir Othello' adlı sonesi hep zihnimde yankılanır.Her ne kadar gerçek hayatta kel de olsa zihnimde Shakespeare in Love filminde Joseph Fiennes'ın oynadığı Shakespeare belirmektedir.****
ingiliz edebiyatının en sık sahnelenen oyunlar yazarıdır. ingiliz edebiyatı dersinde okumanız gereken oyunların yazarıdır.
Oyunlarını okuduğunuzda (machbet, as you like it, the tempest. ) oradaki birbiri ardına sıralanan olayları okuma esnanızda ''hadi canım.. e pes.. bi dk şimdi bu bunun kızıydı, kızı babasının düşmanının oğlunu seviyordu.. vs.'' gibi sözler sarfedebilirsiniz.
aşkı en iyi tanımlayan yazar olarak bilinir, ama çoğu edebiyatçı shakespearenin aşkı yücelttiğini değil yerdiğini savunur.
örneğin romeo ve juliet aşkı aslında gerçek olamayacak kadar absürt, hatta komiktir. Shakespeare bu saçmalığı vurgulayarak aşkın imkansızlığını gözler önüne serer.
Kendimi her zaman mutlu hissederim.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü kimseden bir şey ummam.
Beklentiler daima yaralar.
Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin.
Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin.
Sadece kendiniz için yaşayın ve,
- Konuşmadan önce dinleyin,
- Yazmadan önce düşünün,
- Harcamadan önce kazanın,
- Dua etmeden önce bağışlayın,
- incitmeden önce hissedin,
- Nefret etmeden önce sevin,
- Vazgeçmeden önce çabalayın,
- Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur.
Onu hissedin,
onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
38 kadar piyesi var. en önemlileri; hamlet, otello, kral lir, romeo ve jülyet, jül sezar, venedik taciri.ingiliz dili ve edebiyatında büyük yeri vardır.türk yazarlardan mina urgan 'ın ingiliz edebiyatı tarihi adlı romanında da çokca yer verilirmiştir.
Shakespeare döneminde oyunculuk ve reji eğitimi olmadığı için aynı zamanda yönetmen gözüyle kafasındakileri yazmıştır.
Mesela bir örnek verelim:
Brutus - Casius çadır sahnesi.
Bu sahnede iki yoldaşın çatışmalarını görüyoruz. Eserin doruk noktası diyebiliriz.
Casius: ben senden daha iyi askerim daha iyi yürütürüm devlet işlerini.
Brutus: Yürüt hadi yürütemezsin Casius.
Casius: Yürütürüm.
Brutus: Yürütemezsin diyorum sana.
Casius: GELME ÜSTÜME, tutamam kendimi.
Büyük harfle yazılmış kelimelerden anlıyoruz ki, Brutus bu sözlü çatışmada Casius'un üzerine yürümeye başlıyor.
Başka bir küçük bilgilendirme ise: shakespeare oyunlarını önce sağırların sonra da dilsizlerin anlayabileceği şekilde yazmıştır. Yani değişimler, hisler ve fiziksel aksiyon cümle öncesini tamamlar. Sanınanın aksine shakespeare oynarken saçma sapan rol kesme ve büyük oynamalar kalmadı türkiye de.
Shakespeare oyunlarını 11 lik dilime göre yazmıştır:
romans (dikkati çekemedi tam olarak), countrymen (yine tam çekemedi), and lovers! (yine tam çekemedi) hear me for my
cause (Güçlü giriş ve cümle ortalarına doğru lirik melodik biçimde daha da yükselir. cause kısmında düşer ve artık dikkati çekmiştir.)
Bazı cümleleri -yine oyunculuk eğitimi olmadığı için- tek solukta okunmasını sağlamıştır. Sebebi ise, oyuncunun tek solukta bağırarak okuması ve cümlenin sonuna doğru karakterin kızarmasını sesinin çatallaşmasını gözlerinin dolmasını sağlamak. Arkasından "kralım gözleriniz doldu" diye bir replik gelebilir mesela. Shakespeare oyunlarını biraz duyguları istekleri çıkardıktan sonra akışına bırakmak gerek. Fölsfölyöye hakim olmak gerek.
Shakespeare oynayabilen bir oyuncu -bana kalırsa- her metni oynar.
Shakespeare böyle ufak tefek şeyleri hesap edebilmiş bir yazardır.
gerçekten var olduğuna dair net bir vurgu olmayan ya da dönemin bütün yazarlarının yazdığı yazıları bu isim altın da topladığına dair söylentiler olan. her ne olursa olsun ortaya çıkardığı işlerin tiyatronun iskeleti olduğu gerçeğini değiştirmeyen. üstad.
gelmiş geçmiş en iyi yazarlardan biri olduğunun sonradan anlaşılması sebebiyle insanı, şu ana kadar okuduğu çoğu kitaptan soğutan yazardır. umarım bir kaç alıntıyla size shakespeare hakkında bir ön bilgi verebilirim:
--spoiler--
Kral: Bakıyorum üzerindeki bulutlar dağılmamış daha.
Hamlet: tam tersi lordum. güneşte fazla kaldım.
--spoiler--
--spoiler--
hamlet: ne başında hayır var bu işin, ne sonunda
ama, parçalan ey yüreğim
dilimi tutmak zorundayım.
--spoiler--
--spoiler--
ophelia: ah ne acı,
gördüklerimi gördükten sonra, bir de şimdiyi görmek!
--spoiler--
edebiyat ve tiyatro dünyasındaki en büyük hırsız. Birçok oyununu biryerden duymuş ya da okumuştur. ör: romeo juliet eski bir aşk masalıdır, othello: gazete küpüründen bulmuştur, kral lear' ı eski bir hikayeden almıştır. oyunlarından her birini tekrar okuduğumda vay şerefsiz, ya sen nasıl bi herifsin dediğim, sonraki satırda bana repliklerin arasından güldüğünü hissetiğim, zekasına iagovari bir kıskançlık beslediğim Tiyatro Tanrısı.
Önünde saygıyla eğilip bu kadar tapmamın sebebiyse, usta sen nasıl bir dehasın ki, herkesin görüp bilebileceği birşeye bakıp, kimsenin aklına gelmeyecek kurguları mesajları, dizeleri, edebiyatı nasıl yaratıyorsun anlayamamam. büyük bir tiyatro dehasısın vesselam. keşke yeni mezun olan her tiyatrocu seni iyice anlayabilse.
Yattığın yerden bize hala hayatı öğretiyorsun. yazdığın 38 oyun ve soneler için sağolasın edebiyat dünyasının en büyük hırsızı, şerefsiz herif.
P.S. Hamlet konusuna girmiyorum bile. Yuh be abi.
nedense en meshur eseri olan ''romeo ve juliet'' haricinde ki oyunlarını okuma fırsatı bulduğum fakat sonelerini sevdiğim ingiliz tiyatro oyun yazarıdır.
.......................
bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;
bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
işte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum...