amerikada bir kişinin veba (kara ölüm) testi pozitif çıkmış.
ama panik yok, zaten şimdiye kadar her sene amerikada ortalama 7 kişide veba virüsüne rastlanıyormuş.
yoğun antibiyotik ile hastalık tedavi edilebiliyor. abimiz tabiiki karantinada.
Corona virüsün hayatı durdurduğu şu günlerde okunabilecek albert camus kitaplarından birisidir.
Birçok yönden benzer şeylere tanıklık ediyoruz ve şu an içinde olduğumuz psikolojik durum da yıllar öncesinde yaşanmış veba salgını üzerinden çok güzel anlatılmış.
“Aralarından bazılarında görüldüğü gibi, hala özgür insanlar gibi hareket ettiğini, hala seçme özgürlükleri olduğunu düşledikleri bile oluyordu. Ama işin doğrusu, o anda, ağustosun ortasında veba her şeyin üstüne çökmüştü. Böylece bireysel yazgı diye bir şey artık yoktu; veba ve herkesin paylaştığı duygulardan oluşmuş toplumsal bir tarih vardı. En önemli duygu ayrılık ve sürgündü, bir de bu duyguların içerdiği korku ve başkaldırı.”
albert camus'nün baş yapıtlarından biri olarak görülür.veba salgınına yakalanmış bir şehirde Doktor Rieux ve onu destekleyen arkadaşlarının salgının yaratmış olduğu umutsuzluk,kutuplaşma,yabancılaşma ve teslim olma gibi konularla mücadele etmesini anlatır.
farelerin hakkını yiyorsunuz. kendisi esas bit ve pire ile taşınıyor. fareler de bu taşıyıcı pireler sebebiyle hasta oluyor. insan da bir şekilde enfekte fareyle gerek tensel gerekse soluma yoluyla bir münasebette bulunduğunda hasta oluyor.
--spoiler--
''Her tür kesinliğe karşı, insanların öldürülmesinin sineklerin öldürülmesi kadar gündelik sayıldığı şu anlamsız dünyayı tanıdığımızı sakin sakin yadsıyorlardı; şu sınırları iyi çizilmiş vahşiliği, şu hesaplanmış çılgınlığı, şimdinin dışında ne varsa her şeye karşı korkunç bir özgürlük duygusunu da beraberinde getiren şu tutsaklığı, şu ölüm kokusunu, öldürmediği herkesi şaşkına çeviren şu ölüm kokusunu, son olarak da bir bölümü her gün bir fırının ağzına yığılmış, yağlı kokular çıkararak havaya karışan, öteki bölümü de güçsüzlük ve korkunun zincirlerine vurulmuş kendi sırasını bekleyen şu şaşkına dönmüş insanlardan olduğumuzu inkâr ediyorlardı.''
--spoiler--
umutsuzluğun zirve yaptığı bir şehirde, bir doktorun her şeye rağmen amansız bir hastalığa karşı yürüttüğü mücadeleyi anlatan albert camuseseri. yazar bu eseri ile nobel edebiyat ödülünü kazanmıştır. okunası bir kitaptır tavsiye ederim.
1300'lerde Asya'dan Avrupa'ya yayılan yeryüzünün en korkunç salgını.
Rivayet o ki Moğolların kale saldırısında veba yüzünden ölen bi askeri kalenin içine fırlatmasıyla Avrupalı virüsle tanıştı. Kaleden kaçan Ruslar sen git Floransa'ya nüfusun 3'te 1'ini yok et.
Sanırım veba olmasaydı yuropa'da şu an en az 200 milyon kişi daha var olacaktı.
Ortaçag insanını katletmiş salgın hastalıktır. Vebaya Kedilerin neden olduğunu varsayılmış ve kediler hunharca şeytan olduğunu düşünülerek katledilmiştir. Kedilerin katlinden sonra avrupa artan farelerin yaydığı veba mikrobuyla daha da kırılmıştır. Vebanın kiliseye olan inancı sarstığı rönesans ve reformun öncüsü olduğuda bazı kaynaklarda söylenmektedir.