yanma diyince ateşe attığı odunu anlayan birey çıkarımı.ignorance is bliss diye boşuna demiyor adam tabi.
odun yanar evet, insanın derisi de güneşte çok kalınca yanar, içim yandı da denir, yaktı beni orospu da denir aşık olunca vs. bunların hepsi yanma işi evet ama aslında adı öyle yoksa hepsi farklı işler süreçler.
odunun yanması kimyasal yanmaya örnek. karbon atomunun parçalanması için araya biraz sıcaklık biraz da oksijen atıyorsun kimyasal bir işlem yaratıyorsun. girdisine uygun çıktısı oluyor.
güneşteki ise nükleer füzyon. yanma yok. alev yok yani hiç. ısı var muazzam. güneş 4 adet hidrojeni alıp 1 tane helium yapıyor. 1 helyum 4 hidrojenden daha az ağırlığa sahip. o ağırlık nereye gidiyor. e=mc2 bebek. enerji oluyor. hem de inanılmaz bir enerji. bu da şöyle bir proton var ötekine çarpınca birleşiyorlar ve ortaya ısı çıkıyor. bu da ortamı ısıtıyor diğer protonlar manyak oluyor. böyle gidiyor.
bu arada güneş üzerinde insanın çok acaip sıcaklıklara dayanıklı bir elbisesi olsa bile ayak basabileceği bir yer yok çünkü tamamen gazdan oluşuyor.
jüpiter de aynı mesela. o da sadece gadan oluşuyor ve tamamen güneş ile aynı miktarda yani %90 hidrojen %10 helium.
o neden füzyon yapmıyor dersen, yoğunluğu pek uygun değil. güneşin 10binde biri kadar. eğer dışarıdan bir miktar hidrojen atabilsek içine o da ikinci bir güneş olur bizlere. güneşin binde8 ini yakalasak yeter. ama atmamız gereken hidrojen miktarı bu durumda 79 adet jüpitere eşit.
yoğunluk diyorum dikakt edersen, hacim değil ağırlık değil.
güneşteki tepkime yanma tepkimesi değildir.
kimyasal da değildir zaten.
nükleerdir.
sonuçta ortaya ısı ve ışık çıkıyor olmasını 'yanma' olarak isimlendirmek insanın pratik hayattaki kullanımıdır, kimyasal anlamdaki yanma tanımıyla karıştırılmaması gerekir.
bu soruyu duyup felsefelenip odamın penceresinin kenarına omzumu dayayıp uzun uzun güneşe bakmak istedim.
olmadı gözlük, kamaştı gözler.
güneşi hortumla söndürmek geldi içimden ama "hortum yetmez şimdi buna" diyerek vazgeçtim bu fikrimden. Bir de "yanıyorsa bu meret nasıl tutuşturdular ki bunu?" diye bir soru daha geldi aklıma. Çıra lazım oldu muydu acep? Ya da çakmaktaş'ların oyunu muydu bu?
Guneş var olduğundan bu yana yanıcı bir cisim.
Ki güneşte yüksek miktarlarda hidrojen ve helyum bulunur.
Helyum bilindiği gibi en hafif elementtir.
Ama sen gelip oksijensiz nasıl yanıyor dersen?
Yapistirici niye kutusuna yapismiyor?
Çünkü oksijen yok.
Ama bu yeryuzu için geçerli.
hehe konular yeni başladı galiba, merak etme ileride detaylı bilgileri verecekler, sen yoksa bu lavlar ile, gezegenler vs. birbirine çarptığında ortaya çıkan alevli patlamalar ile, güneşteki yanmaları aynı mı sanırsın, aha işte sobada da aynısı, aynısı var...
güneşte her saniye 400 milyon ton hidrojen helyume dönüşür, Güneşteki enerji kimyasal yanma tepkimelerinin bir sonucu değildir. Füzyon dediğimiz atom çekirdeklerinin kaynaşması sonucu ortaya çıkan çok büyük miktardaki enerjidir.
insanoğlunun günümüz şartlarında cevap veremeyeceği sorudur. tamam patlamalar füzyondur falandır filandır bunun tespitini yapmış sayabiliriz ama bu oluşum nasıl meydana geldi?