Halkta ne yazıkki sevgi karşılığını bir türlü göremiyor.
Keşke polisimizi de askerimiz kadar sevsek. Ama buna engel olan hep hükümettir. Aldığı kararları polis ne yazık ki uygulamak zorunda kalıyor. Bu da halkla arasına istemsiz bir set çekiyor.
Türk halkı askerini seviyor. Polisi de seviyor ama işte siz farkı hissedebiliyorsunuz.
Askerlerimiz düşmana gövde gösterisi yapmak için gücünü törenlerde yaptığı güç gösterisiyle, geçitlerle sergiler.
Geçenlerde polis istanbulda tarihte ilk kez böyle bir gösteri yaptı göz dağı vereceği tek topluluk ise halkı! Ne yapmak istiyorlar anlamak mümkün değil!
giydiği üniformanın hakkı verebilen; vatansever, cumhuriyete yürekten bağlı, hakkıyla, onuruyla, gururuyla, dürüstçe ve sadece halk için çalışan, tüm emektar polis kardeşlerimizin bu özel günü kutlu olsun.
180. kuruluş yıldönümünü kutlamayı gereksiz buluyorum; zira, emniyetimizi sağlamakla mükellef bu mümtaz teşkilat, "börü" ismiyle 6. yüzyılda devlet kademesinde yer bulmuştur. net konuşacak olursak, m.s. 552 yılında..
selçuklular'da iyice kademelendirilerek şehir düzeyinde şahne, eyalet düzeyinde sipehsalar adıyla emniyet müdürleri atanmıştır. keza osmanlı'da, subaşılar (aslında sü-başı'dır.. sü, şehir demek).
buradaki 180. yıl ise, modernleşme hareketlerinin bir parçası olarak 1845'deki avrupai ilkelere bağlanan teşkilatın kanunnamesinden ileri gelmektedir...
ama kara ordumuzun kuruluş tarihi olarak m.ö. 209'u kabul ediyorsak, bana göre kesintisiz bir biçimde varlığını sürdüren polis teşkilatının kuruluş tarihi de, m.s. 552'dir. çünkü bugünkü ilkelerle; işi sadece şehirlerde asayişi sağlamak olan, sabit kadrolu, ücretli, hiyerarşik düzeni olan bir teşkilat var ortada..
Yani, ülkece batı modernizmine olan sevdamızı epistemolojik bir sorun haline getirmek yerine, şahsen uzun bir geçmişe sahip bürokratik düzenimizle övünmeyi tercih ederim.
