türk eğitim sistemi

entry1269 galeri73
    175.
  1. 50 yılı aşkındır odtü'den boğaziçi'nden binlerce mezun çıktı. hani o öss de adını duyunca ohaa nasıl kazandın? dediğimiz üniversiteler. bunca yıldır binlerce mezun verdiniz, içinizden bir tanesi bile mi dünyaya adını duyurmaz? bir tane bile mi çıkmaz milyon mezundan? nerde senin eğitim kaliten? dedirten eğitim sisteminin sonucudur bunların hepsi...

    dünyada bir tek adı duyulmuş mehmet öz var, o da amerika'da doğmuş ve "harvard" da okumuş zaten... gerisini siz düşünün.
    2 ...
  2. 176.
  3. fabrika misali calışır sürekli benzer tipte insan üretir düşünmeyen yıllardır söylenenlerle yetinip okul bitince de adam oldum sanıp ortaya cıkan bireyler olusturur.
    2 ...
  4. 177.
  5. samimiyetsiz ve empatiden uzak eğitim sistemidir. o kadar ki, sadece "bizim de bir sistemimiz var" demek için vardır sanki...
    2 ...
  6. 178.
  7. 179.
  8. gerekirse bir nesli kaybetmeyi göze alarak kökten değişmesi gereken sistemdir. ama bu sistemle birlikte eğitimciler de değişmelidir. sadece kağıt üzerinde sistemi değiştirmek çözüm değil, insanların kafa yapısını değiştirmek gerek.
    hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. daha doğrusu uzatmaları oynayan bir adamım. 10 tane dersten finale girdim ve bu 10 dersten de kaldım finalde. şimdi niye kaldım diye bir itirazım yok kesinlikle zaten ders çalışmayan bir adamım, fakat aşağıda yazacağım örnekler ne demek istediğimi, neye sitem ettiğimi açıklamaya yetecektir;

    ceza genel sınavı: vizem 50, finale girmemeye karar verdim evde uyuyorum. ev arkadaşım üst sınıftandı. geldi, kaldırdı 'oğlum git gir ne biliyorsan yaz' geçersin dedi. sınava girdim ve 50 alıp geçtim dersi.

    ceza özel sınavı: ulan dedim geneli geçtik, vize yine 50 çalışayım da kalmayayım bari deyip 3 gün çalıştım. zaten çıkan sorular hep aynı. sınava girdim 39 aldım. büte girdim ve yine 39 aldım.

    ceza özel sınavı: alttan alıyorum dersi haliyle. vize 45. finakle girdim ve 52 alıp kaldım. büte girdim 54 aldıkm geçtim. işin enteresan yanı şu ki; bütte verdiğim kağıt neredeyse boştu ama final kağıdım süperdi.

    anayasa hukuku: vize 50, finalde zaman yetmediği için parantez açıp kitaptaki sayfa numarasını yazdım, o derece çalışmıştım. 42 aldım kaldım. büte girdim 40 puanlık soru yaptım ve 50 alıp geçtim.

    borçlar genel hukuku: ben ve bir iki arkadaşım vizeden 30' u geçemezdik. hocası herdem belen' di dersin. herdem hoca bıraktı bu sene bu dersi vermeyi ve aldığı en yüksek not 28 olan ben 45, aldım. aldığı en yüksek not 40 olan arkadaşım 76 aldı.

    medeni usul hukuku: ibrahim hoca derse gelirken ezber sorardı ve kanun yasaktı sınavda, hoca değişti kanun serbest sınavda. iyi de biraderler bu dersin amacı ne? oturun aranızda karar verin sonra bize anlatın dersi.

    anayasa hukuku: yukarıda da yazdım ama şöyle enteresan bir durum var. bana ve ben hariç 3 arkadaşa dersi anlatan ve bizim geçmemizi sağlayan adam, 4 senenin sonunda anca geçebildi dersi.

    icra iflas hukuku: derse hiç girmedim, ilk kez bu sene aldım ve vizem 30. dersi bu sene 3. kez alan ve bu sene okul bitsin artık diye çalışıp sınava giren adamın vizesi 28

    bu örnekleri çoğaltabilirim, mutlaka sizin de buna benzer pek çok örneğiniz vardır. demek istediğim bu nasıl bir standartsızlık, nasıl bir keyfi davranmadır. yazık günah değil midir harcanan onca paraya, zamana, verilen emeklere. ve şimdi burdan diyorum ki o hocalardan herhangi birine birazcık hakkım geçtiyse binlerce kere haram olsun.
    7 ...
  9. 180.
  10. nimet çubukçunun, erken kalkıp yeni bir fikir bulması yüzünden b*ka sarmış sistemdir. bakalım nereye varıcaz.
    1 ...
  11. 181.
  12. kaç nesil telef oldu değişen bir şey yok. (bkz: türkiyede eğitim sistemi olmaması)varsa bile 5 - 4 - 1 sistemidir.
    0 ...
  13. 182.
  14. deneme tahtası gibidir. habire bir şeylerin sonucunu tahmin etmeden onu getirir, şunu kaldırır, sonra onu tekrar koyar gibilerinden şeyler yaparlar. sonuç olarak ise kaybeden öğrencidir, ülkedir.
    1 ...
  15. 183.
  16. var olan sistemi değiştirmeye cesaret bile edemeyecek bireyler yetiştiren , genç beyinlere kendi zırvalarını dolduran sözde sistemdir.
    1 ...
  17. 184.
  18. deneme yanılma yöntemini öğrenciler üzerinde uygularken öğrencileri deneyerek yamultan sistemdir. sistemi değiştirenlerin evlatcıklarını bağlamaz bu eğitim sistemi.
    -milli eğitim bakanının çocuğu barajı geçememiş
    -olsun yeni baraj yaparlar, maksat türkiye çöl olmasın!
    -ne diyon aq ?
    -gemi değil diyom gemicik?
    -?
    -800 puan almış diyom, türkiye de ilk 100 bine girememiş ama 800 almış *
    2 ...
  19. 185.
  20. arada bir sınav eksikliği hissettirir. hani böyle alışırsınız yıllarca dönüm noktası olan sınavlara girmeye çıkmaya.

    bir bakarsınız ulan bir sınav olsa da girsek şöyle bir hayat değişse falan ne zamandır böyle gidiyor hiç olmadı gibisinden.*
    0 ...
  21. 186.
  22. --spoiler--
    aşağıdakilerden hangisi türk destanlarında simgeleşmiş olan bir hayvandır?

    a) pars
    b) su samuru
    c) kurt
    d) karınca
    e) karıncayiyen

    sonuç: 28 kişilik sınıftan 10 kişi karıncayiyeni; 2 kişi de su samurunu işaretler.

    - yahu karıncayiyen ne alaka çocuklar şimdi?? sırf rahatlıkla eleyin diye saçma sapan hayvanları koydum. ne alaka karıncayiyen!!!
    + hocam biz hayatımızda karıncayiyen diye bi hayvan duymadık ki.
    - eee?
    + böyle bi hayvan yoktur diye düşündük. olağanüstü hayvandır dedik. o da olsa olsa destanlarda olur dedik.
    ^ evet hocam dinazor gibi mesela.
    - dinazor olağanüstü bir hayvan değil.
    + hocam bence karıncayiyeni doğru kabul etmeniz lazım. bu mantıkla.

    ***

    göktürk kitabeleri nin manasını çözen danimarkalı bilgin aşağıdakilerden hangisidir?

    a) yadrintsev
    b) philipp von wilmowsky
    c) pierre van hoijdoonk
    d) wilhelm thomsen
    e) bern schuster

    sonuç: 16 kişilik sınıftan 6 kişi bern schuster i işaretler.

    - güzelim beşiktaş ın teknik direktörü o.
    + haaa.. ben de diyorum nerden hatırlıyorummmm... ama güzel sormuşunuz haggaten hocam.

    ***

    aşağıdaki nesnelerden hangisi islamiyet öncesi dönemde (5. yy- 11. yy) türklerin sosyal hayatıyla özdeşleştirilebilir?

    a) bahçe makası
    b) halat
    c) kova
    d) gaz lambası
    e) çadır

    sonuç: yaygın cevap gaz lambası.

    - ...
    + hani istanbul u fethederken gaz lambasını yakmış da saraya öyle mektuplar yazmış fatih sultan mehmet hocam.. bi filmde görmüştüm. ordan şeettim ben.
    - 5. yüzyıl diyo çocuğum... beşinci.
    + tamam işte 1453. üç, dört beş işte!
    - ...
    --spoiler--
    sonuç.. yok. giriş gelişmenin olmamasından kelli. serim de yok... düğüm yok. çözüm.. hiç yok.
    75 ...
  23. 187.
  24. sıkıştırılmış ve ağır bir müfredata sahiptir.
    bizim 6. sınıf fen bilgisi konularımızı almanya'da 8. sınıfta işliyorlar.

    çünkü türkiye'de genç nüfus o kadar fazla ki insanlar nasıl eleme yapacaklarını şaşırdı.
    biz de devleti suçluyoruz.
    en az üç çocukçular etrafta dolandıkça devlet ne yapsın?
    3 ...
  25. 188.
  26. fakdı sistem.
    otoriteye girsin. denilesi sistem.
    1 ...
  27. 189.
  28. 190.
  29. ak parti iktidarında yadsınamaz bir şekilde epey bir ilerleme kaydetmiştir.
    0 ...
  30. 191.
  31. buradan nimet çubukçuyu saygıyla* anıyorum...
    1 ...
  32. 192.
  33. eğitim değil sadece öğretim sistemidir. o da ezbere dayalı olduğundan gençleri daha hayata atılmadan hayattan bezdirmektedir.
    0 ...
  34. 193.
  35. en özet haliyle anlatmak gerekirse düz liselerin anadolu lisesi yapılıp içindeki öğretmenlerin aynı olması ve bu şekilde anadolu lisesi adı altında rezil bir eğitim veriliyo olması bi ton örnek arasından sadece bir tanesidir.
    1 ...
  36. 194.
  37. 195.
  38. türk eğitim sistemi yerine adına, türk ezberci sistemi dense daha doğru olacak sistemimsi yaratık.
    0 ...
  39. 196.
  40. düşünmeyen, beyinleri öğretilmiş bilgi dolu robotlar yetiştiren sistem.
    1 ...
  41. 197.
  42. her insan yapımı sistemde olduğu gibi bozuklukların hat safhada görüldüğü sistemdir...
    0 ...
  43. 198.
  44. öğrencilerin boş olarak girip çıktığı sistem. ilkokulda ve özellikle ortaöğretimde * öğrencilerin kendi kendilerini yetiştirmesi gerekiyor. o meziyet de sadece bir kaç bin öğrencide varsa vardır 15 milyon öğrenci içinde. onlar da zaten kendilerini hem okul derslerinde hem de girdikleri sınavlarda belli ediyorlar. ya gerisi nereye gitti? öğrenciler aslında çalıştıkları zaman yapacaklarını bilmiyorlar. ti'ye alıyorlar. genç sonuçta bunlar. bunları doğru yola getirmesi gereken bir okul bir de anne babaları var. okul görevini yapsa anne baba saldım çayıra diyor. veli toplantılarına gitmiyor. çocuğunun mesajlaşırken ders çalıştığını zannediyor. daha doğrusu ağaç yaşken eğilmiyor ülkemizde. çocuklar 4-5 yaşlarından itibaren, ya da en geç 6-7, bir yerlere yönlenmeye başlamalılar. çok büyük zeka geriliği olanlar hariç. onların sağlık problemleri var. elden bir şey gelmiyor maalesef onlara özel okullarda onları okutmaktan başka. ama diğer zekası düzgün olanlar için bu koşullar tanınmalı devlet tarafından. ne bileyim en azından bir anaokuluna gitmeli çocuk 1.sınıfa başlamadan önce. yani bu tarz şeyler sadece türkiye'nin batısına özgü zannediliyor. pekala doğu kesimlerimizde de bunlar yapılabilir. o insanlar da bu topraklarda doğmadı mı? bu toprakların vatandaşı değil mi? tek fark onlar daha bilinçsiz. bunda da onların hiçbir suçu yok. doğu görevini sürgün olarak gören batı'dakiler değil mi? ha canım pkk var oralarda, o adamlar da pkk yandaşıdır diyerek bakmayalım olaya. onların içinde hiç mi doğru düzgün adam yok. onlar da çocukluktan itibaren batıdakiler gibi yetişse veya yetiştirilse batıdaki nesildaşlarından pek bir farkları olmayacak.

    özet geçmek gerekirse, her şey ailede bitiyor aslında. aile planlamasının ve aile kurmanın, aileyi idame ettirmenin gerekliliği çocuklara küçük yaşlardan itibaren yaşlarına uygun tarzda öğretilmeli. türk kültürünün ne olduğunu, şarkıların, türkülerin, gelenek ve göreneklerin ne olduğunu, en azından kendi yöresi için öğrenmeli. çocuk ufak yaşlardan itibaren ne bileyim düğünlere götürülmeli veya bir ölü varsa olaylara şahit edilmeli. çocuk bunları ufakken öğrenmeli. insanlarla ilişki kurmasını ve sıcakkanlı olmayı daha büyümeden öğrenmeli. çünkü bu toprakların insanları kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına sıcakkanlı insanlar. kişiler birbirlerine günaydın derler, muhabbet kurmayı severler, dedikodu yapmayı severler. insanı insan kılan dil olayını çözmüştür bizim milletimiz veya bu coğrafyadaki milletler. o yüzden almanya sistemi gibi robot yetiştirilmemeli. sonuçta çocuk büyüyüp bir yerlere geldiği zaman her yerde derdini anlatabilmeli ve toplum içinde kendini anlatabilmeli. bunu yapabilmek için de esas mesele en başta da dediğim gibi aileden geçiyor. ailede çocukla konuşulmalı. çocuk sohbetlere dahil edilmeli. evde bazı işler çocuğa yaptırılmalı. bazı ailelerde de bu var mesela. "aman çocuğum hasta olur, böyle dışarı çıkmasın, aman evladım tozda toprakta oynama" falan. ne gerek var bunlara? insan sadece o yaşlarda oynayabiliyor öyle mekanlarda. başka zaman vakit de bulamıyor, yaşına da uygun düşmüyor değil mi? e o zaman bırakın çocuğu yalın ayak karda yürüsün. en kötü hasta olur, ateşi çıkar. 1-2 gün hasta yatar. bu arada onun da ayrı zevki vardır onu da tadar. annesi başından ayrılmaz. çocuk anne sevgisine alışır. annesinin elinden çorba içer. ev halkı onunla ilgilenir. iyi olur çocuk için. sonra 1-2 günde ayağa kalkar, artık zaten bilir başına ne geleceğini bir daha onu yaparsa. isterse yapar, istemezse yapmaz. sonuçta baskıyla insanlara bir şey yaptırılamaz. insan istediği zaman istediği baskıdan bir boşluk bulup kaçabilir. önemli olan balık tutmak değil tutmayı öğretmek. yani çocuğa bunu yaparsa ne olacağı söylenmeli. ha çocuk yine de onun ne sonuçlar doğuracağını deneyecektir o ayrı mesele. bırakın denesin. tutup da dövmenin manası yok.

    ve en son olarak da tam bir özet geçecek olursak; türk eğitim sistemi'yle hiçbir iş olmaz. liselerdeki türk edebiyatı kitaplarında sadece okuma parçaları ve alıştırmalar var. öğretmen olmadan hiçbir şey anlaşılamıyor kitaplardan. velhasıl-ı kelam; bu toprakların kültürüyle eğitildiği zaman çocuklarımız, inşallah güçlü ve dinamik bir türkiye çok yakındır.
    2 ...
  45. 199.
  46. daha öğretmen yetiştirmeyi bile beceremeyen bir sistem olduğu için her yıl karambole giden binlerce genç beyinler mevcuttur.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük