Şiirlerini ilk kez okuduğumda "keşke komşumuz olsaydı" demiştim. Onun evden çıkıp eve gelişlerini salon penceresinden görmek ve evde limon bittiğinde kapısını çalmak eminim hoş olurdu. Kim bilir belki elimdeki romanı görür, ömrüm boyunca unutamayacağım espriler yapardı.
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız.
bir kadını sevmeye hep memelerinden başlanır
bir şeyi hatırlatmak mı ona
yoksa bir şeyi hatırlamak mı
bilmiyorum
ama nasıl bir şeyse güzel bir şey
üstelik sonsuz da
tutgut uyar'ın en özel ve en bilindik şiirlerinden 'göğe bakalım'da ki son satırlar da yer alan,
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum.
mısraları, şiirin can alıcı bir kaç yerinden biridir. ve elbet ki derin...
''bir intihar akşamı üstüne söylenti'' şiiri'nin de yeri ayrıdır ve şairin özel şiirlerindendir.
kısacık serin bir akşam
kelebeklerin atlarla yarıştığı
yoğun bir akşam.
bazı mektuplar damgalandı postanelerde
oturuldu bir takım şarkılar söylendi
bir adam bir kadının kapısını vurdu
kısacık bir akşam.
terziler geldiler. kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere
bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle.
kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı.
sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin.
çay içmeye gidenler vardı akşamüstü,
parklara gidenler de
duruma uymak kısaltıyordu günlerini
artamayan eksilmeyen bir hüzünle...
yorgun ve solgundular,
kumaşları buldular, kenti doldurdular
o çelenk onbin yıllıktı, taşıyıp getirdiler
ölülerini gömmüşlerdi,
kalabalıktılar, tozlarını silkmediler
bütün caddeler boşaldı, herkes yol verdi,
(...)
Buyuk saat teki pek cok siri okudum, tekrar ve tekrar okudum.
turgut un siirini cok hissedebiliyorum ben yuregimde.
benim icin turk edebiyatindaki en buyuk sairlerden
-bir bozuk saattir yuregim, hep sende durur.
turgut
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım.