Turan Dursun alim filan değildir. eski müftü olsa bile. zira ilim ispatla çalışır, iftira ile değil. insan kâfir olabilir dinsiz ateist deist de olabilir. sonuçta inanmamak da bir özgürlük. lakin siz işi islam düşmanlığına döndürüp dine asılsız iftiralarla saldırıp konuları eğip büküp çarpıtarak demagoji yaparak dayanaksız mesnetsiz iddialarıza taraftar toplamak adına ait olduğunuz dehriyye yolunu (doğaya tapınan materyalist felsefeciler) yüceltmeye kalkarsanız sadece insanları yoldan çıkartmakla kalmaz kendinize düşman da kazanmış olursunuz. kimbilir hangi cahilin birinin elinden de ecelinizi bulursunuz. zira Allah adildir. zulmeden zulümle ölür. zalimin hasmı Allah'tır. Allah kâfirlere mühlet verir de zalimlere aman vermez. Turan Dursun adi iftiracı ve esas zalim herifin tekiydi. bu zulmünün cezasını da bizzat cenabı Hakk tarafından başka bir zalime denk getirilerek belasını buldu. canının her istedigini söyleyen, istemediklerini işitir misali kim vurduya geberip gitti. başka ne olacak ki. herkes hakettiğini Yaşar ettiğini bulur bu hayatta. fazlasını değil. evet..
--spoiler--
insan ister ateist olsun ister deist olduğunu iddia etsin. inandığı şey ne olursa olsun dürüst olmak zorundadır. “Ben eskiden Müslüman birisiydim ama artık deist veya ateist olmaya karar verdim.” deme özgürlüğü de var insanın. Ancak kendi inanç problemlerini, zihinsel açmazlarını aşamayıp, islam’ın kutsallarına iftira atmaya başlarsa haddini aşmış olur. Haddini aşanlara haddini bildirmek şarttır. Bu hadsizlik cevapsız bırakılmamalı.
Meşhur ateist Müftü Turan Dursun’un yazdığı kitaplara, attığı iftiralara cevap vermek için iki cilt kitap yazan Prof. Süleyman Ateş Hoca, hurafeleri bahane ederek Ateist olan Müftü’nün yalanlarını da deşifre etmiş.
Prof. Süleyman Ateş Hoca’nın Turan Dursun’un yalanlarına verdiği cevaplara geçemeden önce, 1990’lı yıllarda çok gündem olan Salman Rüşdi olayına dair birkaç şey söylemem gerekiyor. “Şeytan Ayetleri” adıyla yazdığı kitaba verilen tepki sonrası iyice meşhur olmuştu Salman Rüşdi. Ancak bu kitabın ve yazarının meşhur olmasının en önemli sebebi hakkında verilen ölüm fermanı oldu. Hint asıllı yazarın 1988 yılında yayınladığı “Şeytan Ayetleri” kitabı uzun yıllar gündem oldu. Humeyni kendisi hakkında ölüm fetvası verince iyice popüler oldu Salman Rüşdi. Keşke ölüm fetvası verip adamı meşhur edeceklerine, yüzlerce islam âlimi adamın yazdıklarına cevap verseydi. Cevap bombardımanı ile susturulsaydı Salman Rüşdi, bu kadar popüler olmaz, gündemde kalmazdı. Fikirler öldürülmeli, fikri ortaya atanlar değil. Fikirler bombalanmalı, o fikri kaleme alanlar değil.
Biz Turan Dursun’un yalanlarına dönelim. Salman Rüşdi konusunda yapılan hatanın aynısı Turan Dursun konusunda da yapıldı. Fikirlerini çürüterek sokağa çıkamayacak hâle getirilmesi gereken bir insan, fikirlerinden dolayı sokak ortasında öldürürseniz, fikirlerinin reklamını yapmış olursunuz. Turan Dursun’un yazdıklarına fikirlerle cevap verilmeliydi. Maalesef o yıllarda Prof. Süleyman Ateş Hoca’dan başka ciddi cevaplar veren olmamış.
Turan Dursun, rivayetlerin din olmadığını bildiği hâlde, rivayetler üzerinden din eleştirisi yapmış. Emeviler ve Abbasiler döneminde, iktidarlarını güçlendirmek için dönemin yöneticilerinin yaptığı hataları islam’a mal etmek, insafsızlık ve iftiradır. Hata yapan insanı eleştirmeniz gerekirken islam’ı eleştirirseniz, art niyetlisiniz demektir..
turan dursun başta büyük bir bilim adamıydı.. muhtemelen dinin taraftarı ve karşıtlığı bağlamında elinde öyle az buz bir külliyat yoktu ve umarım arşivi bir bütün olarak duruyordur.
bildiğim kadarıyla şizofren bir eşi vardı ve ona bakıyordu... turan dursun son zamanlarında, elindeki çalı süpürgesini suya batırıp, duvara suyu fırlatıyor ve çıkan damlaların yarattığı şekilde allah iradesinin ne ölçüde, tesadüfün ne ölçüde olduğuna karar vermeye çalışıyordu..
yani, öldürülmesine tabii ki çok karşıydım ama sözlerinde mutlak bir salahiyet aramaya karşı da çekinceliyim.
Herhangi bir dine mensup olmayan birisi olarak şunu söyleyebilirim;
Dinin yaygın olduğu toplumlarda kaosu önleyip insanları yönetmek için dinin varlığı şarttır.Din sektörü sayesinde de çok sayıda kişi para kazanarak geçimini sağlamaktadır, yani çok sayıda insan bu sektörden ekmek yiyor ve bu sektör çökerse inanılmaz derecede para kaybı ve işsizlik gerçekleşir.
Turan Dursun'un yaşadığı zamanlarda bilgi kısıtlıydı,halkın çoğu hassas dini bilgileri bilmiyordu ve ezberledikleri dini yaşıyorlardı,bu yüzden dini makamlardaki kişiler rahattı.Turan Dursun aniden eleştirilere başladığında çoğu kişi rahatsız oldu.Onca yıl sakinlikten sonra radikal şekilde bir dini eleştiri hareketinin başlaması,geçimini dinle sağlayan kişiler için şok etkisi yarattı.
O zamanlarda özellikle üniversite öğrencileri arasında kitapları yayılmaya başladı.Sorgulayan kişiler arttı.
Din sektörüne çomak sokmaya çalışmasından dolayı da anlaşmalı bir şekilde suikast ile öldürüldü.TRT'deki eski konuşmaları bile şimdi hiçbir yerde bulunamıyor, büyük ihtimalle arşivlerden bile silmişlerdir konuşmalarını.Yayımladığı kitaplar dışında adamın ne bir ses kaydı var,ne de başka bir şeyi.
Öldürülmesi su götürmez bir caniliktir. Tartisilacak hicbir tarafi da yoktur. Fakat sirf elestirel (kitaplarindaki dini degerlere yonelttigi asagilama-hakaret gibi can sıkıcı seyleri es geciyorum) yaklasimi ve cesur bir muhalif olmasi sebebiyle, hatta belki de bu yuzden öldürüldüğü icin hakkinda yazildigi gibi buyuk bi entelektuel veya dahi falan degildi. Savlari da bilgi duzeyi de konuyu ele alis bicimi de oldukca siradan ve entelektuel derinlikten uzakti. Sadece cesur ve iddiali biriydi.
Turan dursun, kendi dönemindeki bütün islam alimlerine meydan okudu ve hiçbir islam alimi turan dursun'un karşına çıkmaya cesaret edemedi. Kendisi de öldürüleceğini biliyordu yine de gerçekleri anlatmaktan vazgeçmedi.
dış istihbarat birimleri ve yerli işbirlikçileri tarafından, türkiye de bir kaosun fitilini ateşlemek maksadıyla öldürülmüştür.
turan dursun 20 yıl boyunca islam karşıtı yazılar yazdı. hatta müslüman olduğunu iddia ettiği dönemde bile bütün islamcı yapılanmalar aleyhine yazı yazıyordu.
islamcılar öldürecek olsa 20 yıl bekler miydi?
ek: olayı biraz araştırın pardon filminin gerçekten yaşandığını göreceksiniz. ama bu sefer pardon diyen bir devlet yok.
Öldürüllmesi barbarlık ve vahşet ama gerçekler de değişmiyor Doğrular dediği nerde hurafe kaynak varsa nerde bozuk Şii yazım varsa toplamış yazmış kaynak diye gösterdiği çoğu şey kaynaksız. Ben sana hakaret edeyim diyeyim ki x bilmem o.ç aha mabad-ı delik de yazıyor e bu şimdi hakaret değil mi? Kaynağın güvenirliği(isteyene tek tek kanıtlanır) olmadan yazarsan insanları kendi kinin için kışkırtırsan bir manyak da çıkar işte.
Turan dursun ateistliğe giriş kitapları yazmıştır.
Çocuksu bir tarzı vardır.
Bugün yaşasa en fazla troll olarak kabul edilirdi.
Erecto bile karşısına gelse turan Dursun'u madara ederdi.
bugün youtube a tarihi bazı gerçeklerden bahsedince bile cevap veremeyip küfür eden bir kitle var. Bu adam bu salak çomarların iflahını s.kecek şekilde islam bilginiydi. Karşı gelecek hiç biri yoktu. Tabii ki öldüreceklerdi.
Hodri meydan derdi kim varsa çıksın karşıma. Bir tane yobaz da çıkıp cevap veremiyordu canlı yayında.