bugün

yugoslavya nın kurucusu devlet adamı.Mareşaldir Tito lakabıdır asıl ismi Josif'tir. Sovyetler Birliği nden bağımsız ve batıya daha yakın bir politika izlemiştir.1980 yılında ölümünden sonra ülkesi düşüşe geçmiş ve 92 yılında başlayan iç savaşla son bulmuştur.****
60 lı yıllarda makedonyadan türkiyeye ziyarete gelmiş bir akrabanın "tito pak islah,sizin menderes eşek" lafının öznesi.
oraların mustafa kemali. feci bilgili, über-yönetici. lan bu kadar baskı altında bu adam bunları nasıl yapmış dedirten cinsten. ne abd ne de sscb emperyalizmine boyun eğmeyenlerden.
bu adama kötü diyenler bunlara da kötü diyordu zamanında, hatırlatayım:

(bkz: iskandinav sosyalizmi)*
(bkz: halk devrimi)*
(bkz: sosyal devlet)*

ama, örneğin iskandinav bir eleman krallar gibi de yaşıyor hani - evet eşitlik tam yok fakat 1000 euro işsizlik maaşıyla bu kimin umurunda ki, herşey insanlar için değilmiydi hani? sonuçta bu insanlar mutlularsa sosyo-ekonomik durumlarından, kime ne? - işte yugoslavya'da da aynı durum geçerliydi. bir zamanlar...
saraybosnada kütüphane binasının önünden geçen işlek cadde (bkz: general tito caddesi)
hırvat asıllıdır.
Ömrünün elli yılını komünist ideoloji yolunda harcayarak bu davasında şöhreti yurt dışına kadar taşmış bir insan olan Salih Gökkaya, Komünizm fırtınalarının bütün dünyayı kasıp kavurduğu bu günlerin birinde "Türkiye Komünist Talebe Teşkilatı Başkanı" sıfatıyla Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Josip Broz Tito'nun(1892-1980) şeref misafiri olarak Belgrad'a davet edilir.

Ömrünün son günlerini geçirmekte olan Tito'yu ziyaret ettiklerinde, hayatını komünizme adayan bu ihtiyar liderin dudaklarından şu itiraflar dökülmektedir;

Yoldaş, ben ölüyorum artık. Ölümün ne derece korkunç birşey olduğunu size anlatamam. Anlatsam bile sıhhatli ve genç olan sizler, bu yaşta bunu anlayamazsınız. Düşünün; ölmek, yok olmak... Toprağa karışmak ve dönmemek üzere gidiş... işte bu çıldırtıyor beni... Dostlarımızdan, sevdiklerimizden, unvan ve makamlardan ayrılmak, Dünyanın güzelliklerini bir daha görememek. Ne korkunç birşey anlamıyor musunuz?

Yoldaşlarım, sizlere açık bir kalple itirafta bulunmak istiyorum:

Ben öldükten sonra, toprak olacaksam, diriliş, ceza veya mükafat yoksa, benim yaptığım mücadelenin değeri nedir? Söyleyin bana? Ha yoldaşlarımın kalbine gömülecekmişim veya unutulmayacakmışım veya alkışlanacakmışım neye yarar?

Ben mahvolduktan sonra, beni alkışlayanların takdir sesleri, kabirde vücudumu parçalayan yılan ve çıyanları insafa getirir mi? Söyleyin bu gidiş nereye? Bunun izahını Marks, Engels, Lenin yapamıyor.

itiraf etmek zorundayım;

Ben Allah'a, peygambere ve ahirete inanıyorum artık. Dinsizlik bir çare değil. Düşünün, şu kainatın bir Yaratıcısı, şu muhteşem sistemin bir Kanun Koyucusu olmalıdır. Bence ölüm de son olmamalıdır.

Mazlumca gidenlerle, zalimce ölenlerin bir hesaplaşma yeri olmalıdır. Hakkını almadan, cezasını görmeden gidiyorlar. Böyle keşmekeş olamaz. Ben bunu vicdanen hissediyorum. Öyle ki, milyonlarca suçsuz insanlara yaptığımız eza ve zulümler, şu anda bağazıma düğümlenmiş bir vaziyette.

Onların ahlarına kulak verecek bir merci olmalı. Yoksa insan teselliyi nereden bulacak? Bunların bir açıklaması olmalı. Marks bu mevzuda uyuşturmuş beynimizi.

Nedense ölüm kapıya dayanmadan bunu idrak edemiyoruz. Belki de göz kamaştırıcı makamlar buna engel oluyor. Ben bu inancı taşıyorum yoldaşlarım, sizler de ne derseniz deyin!
1892 tarihinde hırvatistan'da doğan 1980 mayıs'ında ljubljana'da ölen yugoslav siyaset adamı. hırvat bir baba ve sloven bir anneden dünyaya gelmiştir.

siyaset öncesi yaşamına bakıldığı zaman onüç yaşında bir anahtarcıda çırak olarak ekmek parasının peşine düşmüş, gençlik yıllarında ise metal işçiliği yapmıştır. çalıştığı yerlerin tümünde sendika faaliyetlerine girişmiş. siyasetle ise hırvatistan sosyal demokrat partisi'ne adım attığı günlerde tanışmıştır. askerliğini yaptığı zamanlarda patlak veren birinci dünya savaşı'nda bağlı olduğu birlikle sırbistan'a gönderilmiş ancak, savaşa karşı olan yapısıyla bir askerin yapmayacağı şekilde, savaş karşıtı propaganda yapmıştır. propaganda faaliyetlerinden ötürü suçlu görülen tito, işbu sebepten dolayı kodese tıkılmıştır.

rus ordusu'na esir düşen tito, bir süre sonra bolşevik ihtilali'nde aktif rol oynayarak 1920 senesinde yugoslavya'ya geri dönmüştür. rusya'da kaldığı dönemlerde komünizmi benimseyen yugoslava diktatör, yürüttüğü komünist faaliyetler neticesinde bir çok kez hapse mahkum olurken, son girişinde 6 yıllık cezaya çarptırıldı ve 1934 senesinde hürriyetine kavuştu.

ikinci dünya savaşı sırasında halkı örgütleyerek düşmanlarıyla gerilla mücadelesine girişen josip broz, churcill'in desteği ile ezeli rakibi mihailovic'i devre dışı bıraktı ve partizanlardan oluşan bir ordu ile devrim hükümetinin başındaki isim oldu.

nazi birliklerinin yugoslavya'yı işgali ile birlikte 1941 senesinde yugoslavya'nın parçalanmasını bir süre izlemekle yetindi. daha sonra halkı örgütleyerek almanlara karşı ayaklanan tito lakapl josip broz, nazileri ülkesinden dışlayarak ülkenin büyük bir kısmının bağımsızlık kazanmasında büyük bir rol oynadı. yugoslavya'nın kuruluşunda büyük rol oynayan tito'ya 1943'te yugoslavya mareşalliği, daha sonra hükumet başkanlığı ve başkomutanlığı da verildi.
yaptiklariyla, durusuyla tarafli, tarafsiz, komunist, kapitalist herkesin saygisini kazanmistir.
oldugunde butun dunya liderleri cenazesinde bulunup saygilarini gostermislerdir.
diktator de olsa halkinin sevdigi insandi, boylesine uc farkli din grubunu zaten getirse getirse bir ateist biraraya getirebilirdi.
ve en onemlisi su sozu etmis insandir;
"No one questioned ' who is a Serb, who is a Croat, who is a Muslim (Bosniak) ', we were all one people, that's how it was back then, and I still think it is that way today."*
(bkz: tito and tarantula)
(bkz: tito ortiz)
dünyaca tanınan üç mareşalden biridir. diğerleri ise atatürk ve fevzi çakmak'tır.
stalinle çekişmesine balkan federasyonu fikri sebep olmuş; yugoslavya, bulgaristan, yunanistan ve arnavutluğu federasyon çatısı altında birleştirmek istemiştir. iktidarının temellerini, 2. dünya savaşında , almanlara karşı direniş hareketini organize ederek atmıştır.

cenazesi tarihin gördüğü en büyük cenaze törenidir.
aliya izzetbegoviç ve arkadaşlarını mevcut rejimi yok etmek üzerine plan yaptıkları gerekçesiyle hapse attıran ve bir tanesini de ibreti alem(rejim refleksi de denir)için idam ettiren kişi. oysa aliya'nın yaptığı tek şey, müslümanları bir çatı altında toplamaya çalışmak ve bu sayede bu coğrafyada bizler de varız demek suretiyle haklarını savunmaya çağırmaktı. adaletsiz bir mahkeme kurulmuş ve aliya'nın arkadaşlarından biri idam edilmiştir. suçunu biri gelip açıkca söylerse ben tito'ya puşt demeyeceğim. komunizmi bu örnek de ilavelerden sadece biri olsa da, yine de karalamayacağım. bugün birileri aliya izzetbegoviç'e terörist diyorsa, bu, aliya'nın yugoslavya'da o yıllarda yaşanan komunizm baskısına karşı cesaret dolu özgürlükçü tutumu nedeniyledir.

not:
birebir tarihi kişiliklerin karşılaştırılmasına gidilmesine önlem babında; ismi anılanlar rejimin baş aktörleri olduklarından, bir tarafın o tarihte yaşayıp yaşamaması önemli değildir. o tarihte veya önce fark etmez. bir liderin devamı niteliğinde uygulamalar o liderin müsebbib olması nedeniyle onun adıyla anılır.
tito'nun büyüklüğünü anlamak için öldüğü tarih olan 1980'den itibaren ülkesi yugoslavya'da olanalara bir göz atmak yeterlidir.

(bkz: özyönetimci sosyalizm)
ismindeki broz'ın satanist bir tarikatın kısaltılmış hali olarak eklendiğine dair varsayımlar vardır.
beyaz'in radyoya ba$ladigi ilk donemlerdeki ekurisiydi kendisi..guzel espriler yapardi. ta$ki$ladan gecermi? diye bir de repligi vardi bunlarin
Iktidarda kaldigi donemde demokrasinin ensturmanlarini kullanmadan bir nevi demokrasi dersi vermis, Sirp milliyetciligini kontrol altinda tutarak Yugoslav ust kimligini yaratmis, cok kulturlu toplumlarda catismanin nasil onune gecilebilecegini gostermis buyuk lider.

Ha bir cuval incir nasil berbat edilir diye sorarsaniz 1980 yilinda olumunden sonra izlenen politikalari analiz etmek yerinde olacaktir.
yugoslavyayı kuran ve öldükten sonrada kurduğu devlet dağılan ya çok iyi bir liderdi ya da çok iyi bir dikdatördü izlenimleri veren yugoslavyanın efsane lideridir.stalin gibi azınlıkları katletmemiştir.o yüzdende zaten stalin fazla sevmezdir bunu.+++
yahudiydi...tito ismi üyesi olduğu uluslararası terör teşkilatından gelir... tradizione internazionale teroristka organizatsia...
salih gökkaya ile olan hikayesi doğruyu yansıtmayan liderdir.

tito isminin ise ne ismen ne cismen yahudilikle alakası yoktur. 'tradizione internazionale teroristka organizatsia' böyle bi gruba bağlı olduğu iddia edilen bi liderin ülkesi nasıl bu kadar yüksek refah düzeyine sahip olabilirdi? mantığı alan?

'tito' ismi bi lakaptır sadece..
devrimin birleştiriciliğini tüm dünyaya gösteren lider.
babası hırvat, annesi sloven olup 15 çocuklu fakir bir ailenin yedinci çocuğu olarak dünyaya gelmiş (1892), 13 yaşında çilingir çırağı olarak çalışmaya başlamış ve yine gençlik yıllarında trieste, avusturya, bohemya ve almanya da metal işçiliği yapmıştır.çalıştığı bölgelerde sendikal faaliyetlerde görev alarak hırvatstan sosyal demokrat partisi ne üye olmuştur.
zagrep te silah altına alınmasının ardından i.dünya savaşı başlamış, fakat savaş sırasında bu savaşa karşı olduğunu söyleyerek propaganda yapmıştır.dolayısıyla suçlu bulunmuş, tutuklanmış ve petrovaradin'de hapse atılmıştır.(1914)
1915 te serbest bırakılmış ve yeniden savaşa katılıp, savaş sırasında gösterdiği yararlılıklardan dolayı kendisine cesaret madalyası verilmiştir.
1917-1920 devrimine ve iç savaşına bolşeviklerin safında katılmış, 1920 de rus bir kadınla evlenerek yugoslavya ya dönmüştür.
yugoslavya komünist partisi kurucuları arasında yer almış ve söz konusu partiye bağlı olarak yürüttüğü faaliyetlerden dolayı birçok kez tutuklanmıştır.
2.dünya savaşı sırasında uzice 'de kurtuluş savaşı komitesi kurmuş, işgal kuvvetleri ve onlarla işbirliği yapan ustaşalara karşı gerilla savaşı başlatmıştır.
çevresindeki kişilere görev veririken sürekli "ti-to","ti-to" (sen bunu, sen bunu ...yap!) dediğinden çevresindekiler tarafından tito lakabını bu şekilde edinmiştir ve gittiği her yerde bu lakabı ile tanınmıştır.
yugoslavya nın bir federasyon şekilnde teşkilatlanmasını savunmuş ve bu fikri churchill tarafından da destek görünce mihailovic i bu şekilde saf dışı bırakmıştır.partizanlardan kurulu bir ordu ile devrim hükümetinin başına geçmiştir.tabi bu hareket ve fikrin benimsenmesinde 2.dünya savaşı esnasında alman nazi birliklerinin 1941 de yugoslavya ya girerek çok milliyetli olan bu devleti parçalanmaya sürüklemesinin etkisi olmuştur.partizan haraketlerin güçlenmesine bağlı olarak 1943 te hitler neretta ve sutjeska ya saldırıda bulunmuş tito taraftarı partizanlara büyük kayıplar verdirmesine rağmen alman kuşatması geri püskürtülmüştür.bu esnada italya almanya ya teslim olmuş, tito ise sscb başta olmak üzere diğer devletlerin hiçbirine haber vermeksizin partizan parlamentosunu toplamış, geçici bir devrim hükümeti kurmuştur.yugoslavya nın EŞiT halklardan meydana gelen federal bir topluluk olduğunu ilan etmiştir.kendisine yugoslavya mareşallığı, hükümet başkanlığı ve başkomutanlık verilmiş, aynı yıl gidilen seçimlerden galip çıkmış ve seçimlerin ardından resmi olarak yugoslavya federal cumhuriyeti ni kurarak monarşiye son vermiştir.
1970 te yugoslavya nın bölgesel savunma sistemi kurması gerektiğini savunmuş, ve bu görüşü 1974 te kollektif başkanlık sistemi ile kabul görmüştür.yine 1974 te ömür boyu devlet başkanlığına getirilmiş 1980 de ölünce, anayasaya uygun olarak kollektif başkanlık sistemine göre yönetim sürdürülmüştür.
kendisi hırvat bir demircinin oğludur. slovenya sınırındaki kumroveç adlı köyde doğmuştur.
balkan liderliği için çabalayan,hatta bunun için dönemin 2 önemli gücünden biri olan sovyet rusyaya kafa tutabilecek kadar cesur olan yugoslav lider.