bugün

açık söylüyorum serinin en kötü filmi. senaryoda bazen denk getirmek için tesadüf tekniği uygulanır. ama bir senaryoda pek çok tesadüf tam zamanlama ile (ki biz buna klişe diyoruz)denk getiriliyorsa, o senaryo eleştirilir arkadaş. son saniyede birşeylerden kurtulmalar falan modern senaryolarda bulunmuyor. herkes farklı açılardan bakar filme tabi, ben senaryo-tutarlılık açısından değerlendiriyorum. ha bu arada serinin en mükemmel senaryosu batman begins'in senaryosudur. o film jokerin gölgesinde görünüyor ama bir başyapıt. biraz başka açılardan düşünmek gerek filmleri.
--spoiler--

nolan kardeşlerin yaptığı en kötü iş.

şimdi, filmin başında bane çıkıyor, uçağın kolunu kanadını koparıp, bir adamı kaçırıyor. tamam diyoruz villain çıktı ortaya.

sonra bruce wayne görülüyor. ama o da ne topal kalmış. ama niye topal kalmış, ne olmuş da topal kalmış? joker ve harvey dent'den sonra inzivaya çekildiyse merdivenlerden mi yuvarlandı acaba? nasıl topal kalmış abi bu adam?

sonra selina kyle, nam-ı diğer catwoman görünüyor. bu abla kimdir, nedir, jimnastikçi midir, niye deri köstüm giyip, kendini kedi kılığına sokar, hayır kimdir yani bu abla?

sonra batman bacağına bir çözüm bulup, epik bir dönüş yapar. bane'in peşine düşer, catwoman tarafından kandırılır, bane ile dövüşür ve burada knightfall gerçekleşir. bu arada dövüş sahnesinin mükemmel çekildiğini söylemeden edemeyeceğim. gerçekten ürktüm, bane'in gücü ve batman'in çaresizliğini çok iyi aktarmışlardı, tebrik. amaaaa bizim bildiğimiz batman öyle sadece yumruk, tekme ile dövüşen bir adam değildi. karşısındakinin dikkatini dağıtır, çok seri bir şekilde iş bitirirdi. yani ne oldu da bane ile yalnız kalınca hurra diye girişti adama?

sonra batman çukura atıldı, beli tamamen kırılmadığı için çabuk iyileşmiş olmasını da normal karşılıyorum. burada benim için problem yok.

sonra batman yine epik bir dönüş yapar. bane'in karşısına tekrar çıkar ve inanılmaz öfkeli bir şekilde bane'e saldırır, ki kendisini en son joker ile sorgu odasındayken bu kadar öfkeli görmüştük. neyse, bane'in maskesine çalışarak onun acı çekip afallamasını sağlar. sonra miranda'nın, talia al ghul olduğu ve babasının yarım bıraktığı işi bitirmeye döndüklerini anlarız. bane'in hikayesi ne kadar tırt olsa da, burada da sorun yok, tamam.

sonra birden bane, batman'i öldürmeye kalktığı sırada catwoman olaya dahil olup, bat pod'dan tek atış yaparak bane'i öldürür. işte zurnanın zırt dediği yer burası oldu benim için. bane, batman ve gotham'a yaptıklarından sonra böyle mi ölecekti? batman'in bütün öfkesini kusarak bane'i yenmesi gerekmez miydi? bura hiç olmamış.

ve işte filmin epik fail verdiği yere geliyoruz. talia'nın ölümü... tüm samimiyetimle söylüyorum; filmin yönetmeni ben olsam, o sahneyi çekerken marion cotillard böyle bir oyun sergilese, onu setten kovarım. nolan ne düşünerek bu sahne için 'tamamdır, oldu' dedi bilemiyorum ama bu sahne tek kelime ile re-za-let.

sonra bombanın patlamasına 2 dakika kala ne olduğu ve nereden çıktığı hala bilinmeyen catwoman ve batman'in öpüşme klişesi de nolan'ın hanesine eksi puan yazdırıyor.

sonra batman, bombayı alıp uzaklara götürüyor ve bomba patlıyor. bombanın, filmde daha önce söylendiği gibi 10 kilometrelik bir alanda etkisi olduğu için bu sahne de tamamdır, problem yok. sonrasında michael caine'in mezarlıktaki sahnesi çok başarılı. allah uzun ömürler versin kendisine, daha çok filmde izleyelim onu.

sonra film içinde sıkça sözü geçmiş olmasından anlıyoruz ki batman, otomatik pilot sorununu çözmüş ve hala hayatta.

sonra robin çıkıyor ortaya, bruce her şeyi ona bırakmış giderken. sözlükteki piçler yüzünden keyfimiz kaçsa da, güzel sürpriz ama; nolan ve bale abiler siz değil miydiniz robin projeye dahil olursa projeyi bırakırız diyen? niye şimdi her şeyi robin'e bıraktınız ki?

sonra alfred'in hayalinde olduğu gibi floransa'daki bir kafede bruce ile karşılaşıyorlar ve hiç konuşmadan birbirlerine gülümsüyorlar ama o da ne?! yanında yine ne olduğu, nereden geldiği bilinmeyen catwoman var. abi bu kadın ne ara geldi, ne ara kaynaştınız, ne ara birlikte kaçıverdiniz yahu? bu değil miydi seni bane'e teslim eden? hayatını sikti adam 15 dakika içinde. ne oldu da bu kızla birlikte gittin uzaklara?

velhasıl, beklentilerin çok altında kalan, hele hele nolan kardeşlerin yaptığı işlerin yanına bile yaklaşmayan bir film çıkmış ortaya. film çok kötü değil hatta bir süper kahraman filmi için çok iyi ama batman begins ve the dark knight'ı yapan adamların böyle bir film çektiğine inanamıyorum gerçekten.

--spoiler--
"You do not fear death. You think this makes you strong. It makes you weak."
kendi adıma filmden akılda kalan tek sahne kedi kızın bir anda kaybolduğu sahnedir. vasatı geçemeyen ve çok üzen filmdir.
--spoiler--

3 saat filmden aklımda kalanları şöyle sıralayabilirim.

1,5 saat dünyanın en karmaşık oyunları dönüyormuş havasında birşeyler yapılıyor ama hiç merak etmiyorsunuz sonra takip etmeyi bırakıyorsunuz.
hadi batman çıksın iki aksiyon görelim diyorsunuz, pat ne görelim koca batman topal wayne olmuş. geri dön batman muhabbeti 3 saat sürüyor. batman sürekli naz yapıyor dönmeyeceğim diye. filmin ortalarında bağırasım gemedi değil : " döndenceksen dön de bitsin lan şu film."

batman bazı konularda pek naz yapmıyor ama. filmde sahneye giren her hoş bayan, on dakika sonra batman ile öpüşüyor. Batman eşini özlerken , sahalara geri dönmeyeceğim derken gururlu süper kahraman ama gelgelim zayıf noktası öpüşmek. iki kadın arasında kalıyor ve nasıl bir süper kahramansa sürekli bu kadınlardan yardım istiyor. zaten kim yardım ederse ona yanaşıyor sonunda.

en sonunda, ayıp olmasın insanları batman filmine gelecek batman göremeden gidecekler demesin diye batman geri dönüyor. topal bacağı iki don lastiği takarak düzeltiyor.

sonra iyi kötü savaşı başlıyor filan derken kötüler atom bombasını aktif hale getiriyorlar. batman de alıyor bombayı şehirden uzaklaşıyor. koskoca atom bombası şehirde patlamayınca şehir kurtarılmış oluyor. peki ya radyasyon ne olacak diye soruyoruz. onu da batman hallediyordur diyoruz.

--spoiler--
görsel olarak zevk veren 1 saatlik bir bölüme sahip film. onun haricinde "anlamaya çalışıyorsunuz".

anlayacak çok bir şey olmadığını büyük bir hayal kırıklığı ile görüyorsunuz.

imdb'de 9,1 almış. her tarafı estetik, aptal saptal kokoş ve hayvanlar gibi zengin kadınlara "güzel, alçakgönüllü ve nazik" demek kadar büyük bir hata olur "9.1 puanı hak etmiş film" diyerek. sinema tarihine ayıp etmemek gerek. gidip eğlenin, sonunda ay ne hoş deyin ama lütfen son 30 saniyesinde "ahu yaşasın" dedirten bir filme dünyanın en iyi filmlerinden biri muamelesi yapmayın.
batman serisinin son filmidir.

--spoiler--
sonunda batman il oluyor.
--spoiler--
*
Felsefesiyle, vurucu diyaloglarıyla hiç bitmesin istediğim bir filmdi. Filme olumsuz yorum yapanların sevmemesi normal zira biraz siyaset felsefesi önemli bu filmde, öyle kolay anlaşılmıyor. Her ne kadar standart amerikan ideolojisinin "iyi zenginler iyilik yapıp ortamı düzenler" mesajını yaysa ve liberal Adalet düşüncesini desteklese de bunu çok güzel yaptığı için taktir ettiğim film. bitince alkışlamak istediğim ilk filmdi. Unutulmaz bir üç saatti bence.
öyle uzun uzun tespit yapacak durumda değilim. zira aradığımı bulamadım filmden. ikinci filmin güzelliğinin tesirinde mi kaldım, yoksa joker'in oturduğunu düşünüp onun yerine başkasını, başka çeteleri koyamadığımdan mıdır nedir film neredeyse sıkıcı bile geldi bana. bruce wayne zaten filmde pasif bir haldeydi ki bu neredeyse canıma tak etti artık, kaçıp gidecektim neredeyse. beğenmedim. doyurmadı beni. daha iyi olabilirlerdi. tam hollywood filmleri gibi bir sonla bitti zaten. iyi adam dünyayı son anda kurtarır. ya abi geçelim bunları ne olur, artık kesmiyor böyle şeyler insanları..
ekşicilerin yine "farklı olalım, biz değişiğiz, profesyonel yorumcuyuz, millet beğenirse biz beğenmeyelim beğenmezlerse beğenelim" vs. saçmalıklarla kötüledikleri şaheserdir.

ayrıca "joker siker abi xdxd, joker 1 numara yeaaaa, joker olaydı iyiydi" vs. diyen sığırlar için de şunu söyleyeyim, joker gibi bir villain bir daha gelmeyebilir ama nolan napsın? 2 filmde de aynı villain'i mi kullansın?

illa başka bir villain kullanmak zorundaydı ki bane'in oyunculuğu da gayet güzeldi.
HERKES FiLM HAKKINDA ATIP TUTUYOR. ÜÇLEMENiN SON HALKASINI SiNEMADA iZLEDiM. BENCE GÖRKEMLi BiR FiNAL YAPMIŞLAR AMA ALTYAZILI DEĞiL DE TÜRKÇE DUBLAJLI iZLEMEM BÜYÜK HANDiKAPTI. KESiNLiKLE FiLMiN ETKiSiNi DÜŞÜRDÜ.
kara şövalye yükselirken bile ağladım, çok torunlu ve kedili bir teyzenin duygu yüküne sahiP OLDUĞUMU FARK ETTiREN EFSANE.
joker den ve onun planından sonra bu filmde ne izlesek tatmin olmayacaktık öylede oldu. bunun dışında havada kalan şeyler var uzun uzun yazmayacağım şimdi zaten herkes yazmış.

aslında iyi bir film ancak beklentiler yüksek olduğu için hayal kırıklığı yaratanlardan.
her şey çok iyiydi de talia al ghul neden öyle öldü ya, 5.sınıf türk filmi ölüm sahneleri gibiydi, gözlerini aniden kapaması, kafasını keskin bi hareketle sarsması..

this bomb is gonna blow anyway *, kıhhh x|

bir tek, kocaman filmde bir tek bu sahne berbattı, onun dışında film efsaneydi..
imdb trivia'sına göre nolan'ın tom hardy'i bane rolüne seçmesinin sebeplerinden biri de rocknrolla'daki performansıymış. tom hardy bronson filmindeki performansı yüzünden seçildiğini düşünüyormuş ama sette öğrenmiş ki; nolan o filmi izlememiş bile.

şimdi rocknrolla'daki oğlanı izleyip de bundan süper bane olur demek nasıl bir kafa onu bilemeyeceğim. adam nolan sonuçta, bir tekerlekte bile bane ışığı görebiliyor demek ki. bronson'ı ben de izlemedim ama afişine bile bakınca tom hardy'nin hakkı varmış diyorsun.
an itibariyle izlemiş bulundugum filmdir . olum elim ayağım tutriyor ya daha önce hicbir Çizgi roman uyarlamasindan bu kadar etkilenmemistim . ereglinin aptal sinemasına gelmemesi yuzunden o kadar yol Çekip zonguldaga gidip izledim filan ama sonuna kadar değdi yani . bane'i joker'la kiyaslamak da abest simdi . asıl değinmem gereken nokta film boyu milyon kez sasirma efekti aldı yuzum onu da bir nolan filmi olmasına bagliyorum . pek başıma gelmez bu . ha bir de son olarak bruce wayne diyorum . tony stark dahil bu Çizgi roman aleminde bir bruce wayne daha yok . yani bildigin ' my favourite fantastic character ' diyorum . tabii except Kira . onun yeri de apayridir .
öncelikli olarak şunu söylemeliyim ki devasa, olağanüstü bi film. benim gibi bu türden zevk alanlar için mutlaka izlenmesi - izlemek için sıkı batman fanı olmanıza gerek yok- gereken bir film.

film için yapılan eleştirilerin ve bulunan mantık hatalarının üzerinde durmak istemiyorum. biliyorum nolan bu seriyi gerçekçi bi seviyeye indirdi ama o bulduğunuz mantık hataları o kadar da göze batan türden, olması imkansız denilen durumlar değil.

film güzel, bunda galiba izleyen 10 kişiden 8'i hemfikir. zaten abicim nolan sinemasını seven ve batman türü filmlerden hoşlanan insanlar beğenir bu filmi. evet kabul ediyorum nolan'ın tabi ki en iyi filmi değil, tabii ki bi inception bi the prestige değil ama şunu da unutmamak gerekir batman efsanesinin son filmi bu. bazı şeyleri sıkıştırarak, olay örgüsünü bu kadar geniş tutup bunu kısıtlı bi zamana aktararak filme alması, anlatması kötü olmuş tabi ama dediğim gibi efsane sona eriyor ve onları sıkıştırarak anlatması lazım.

son olarak hans zimmer gerçekten harika iş çıkarmış onu canı gönülden tebrik ediyor, ellerini sıkıyorum.

ayrıca seriyi izlemiş, nolan sinemasını ezberlemiş biri olarak söylüyorum ki gidin izleyin. gerçekten devasa bi film. zevk alacağınız kesin. ha bir de korkmayın ben seriyi bilmiyorum fazla diye. film sizi içine çekiyor zaten ve mantık olarak anlıyorsunuz olay örgüsünü. nolan bu nolan bu günlerin kıymetini bilin nolan'ın yeni filmi çıkmışken gidin izleyin, kaçırmayın. kötü eleştirilere de kulakları kapayın. o eleştirileri yapanlar zevk almak istemeyenler.

bu arada filme notum 9/10. o bir puan da filmin kısa olmasından kesilmiştir.
--spoiler--

batman ile selina kyle the bat'tan inmiş, konuşuyorlar. batman hemen arkasına bakıyor, döndüğünde selina ortalarda yok. '' demek böyle bir şeymiş. '' diyor kendi kendine ama batman sesiyle, kalın kalın. lan olm, kendi başınasın. normal konuşabilirsin.

her neyse işte bahsettiğim sahnede bunu farkedince çok güldük.

--spoiler--
arkadaş her karede mi ünlü oyuncu olur? liam neeson bile böyle çaycı yamağı gibi kıyı bir rolde oynamış, 5 dakika bile gözükmemiş; düşünün artık ne kadar üst düzey oyuncularla bezeli bir film. Christian Bale zaten usta. aksiyon severler kaçırmasın. sıkılmadan izledim. 10 üzerinden 9 verdim imdb'de de.
kesinlikle harika ama bir the dark knight olmayan film. (bkz: bir alex değil)
pm için kosmayan adam ve diskapininmandali'ne teşekkürler.
Türkçe dublajı tam bir felakat olan film. Zaten hangi filmin dublajı iyi olmuştur ki ? Yaklaşık olarak 2 yıldır dublaj film izlemiyordum fakat batmane gitmek zorunda kaldım Bane'in sesini batırmışlar resmen.

--spoiler--
Dublaj dışında film çok güzeldi. izledikçe Bane'e hayran kalıyorsunuz. Batman ise bitmiş rezil bir durumda Bane bir sahnede eziyor resmen Batman'i darma duman ediyor. Yetmiyor dalga geçiyor. Tabi senaryonun saçmalığı şurada ortaya çıkıyor polislerle Bane'in çetesinin kapıştığı bir sahne var orada polislerin ortasına 3-5 bazuka yada 3-5 bomba atsan ortada kapışacak polis ekibi kalmayacak ama Bane'in delikanlılığı mı tutuyor her nedense yumruklar konuşuyor dolayısıyla efsanevi bir kapışma sahnesi çıkıyor ortaya.

Filmin süresi çok uzundu. Avangers filmi gibi gereksiz detaylarla uzatmışlar başlarında sıkılıyorsun resmen. Bir nevi filmin başlarına serinin daha önceki filmiyle olan bağlantısı , karakterleri filme adapte etmekte diyebiliriz sonuçta Robin bu filmde ortaya çıkıyor ve bir çok sahnede başrol oyuncusu gibi tek başına yer alıyor.

Cristian Bale uzman bir oyuncu zaten. 183 boy 90 kilo ve kaslı bir vücut. Her nedense boyu kısa duruyordu filmde ve Bane'in yanında vücudu da sönük kaldı.Gerçi çizgiroman mitolojisinde googledan taratırsanız zaten Bane baya baya kaslı tanımlanmış.
--spoiler--
torrente düşse de sonra da alt yazı paketleri çıksa da izlesek filmidir.
2 kere sinemada gördüm. bir şeyler yazmaya karar verdim, acayip heyecanlıyım. şu şekilde gireyim konuya: filmin insanın üzerindeki etkisi bu. hatalarıyla, güzellikleriyle. iyisiyle, kötüsüyle ama düşünmeden edemiyorum.

yanlış anlamayın, ben de beğenmeyen takımdanım açıkçası - sayılırım.

ya olm çok acayip film. çok iyi bi villian olmuş bane, ben joker'den çok sevdim neredeyse. tom hardy'nin müthiş oyunculuğu, ağır ve karakterli ses tonu. karizmayı hiç ele vermeyip, zekasını kullanarak ağız burun kırması. saf kötülük yayması etrafına. sözleri en az joker'inki, batman'inki kadar etkileyiciydi. süper bir karakterdi, nolan'dan beklendiği gibi. şahane. chris abim sağolsun o konuda beni hayal kırıklığına uğratmadı.

catwoman için de aynı şey geçerli, hayallerimden daha iyi bir selina kyle vardı perdede. anne hathaway beklediğimden çok daha iyi kotarmış rolü, o kadar yakışmış ki. nolan'ın ''realitesi üstün basan ama besbelli fantastik karakter'' olayını yansıtabilmiş. ablam acayip bir karizma katmış. ve kesinlikle bir korse giyiyordu abla, o nasıl bir bel? senin vücut oranına aşık olayım, estetiğine, endamına.

lakin bunlar güzel taraflar. evet, bane'i joker'den çok sevdim, evet, selina kyle - nam-i diğer catwoman da iyiydi. ama ikisini toplasan bir joker etmezdi, filme etkileri olarak. bane'i joker'den çok sevmem, ondan daha iyi, daha oturaklı, daha ''olmuş'' bir karakter olduğu anlamına gelmez.

şöyle izah edeyim. dark knight serisinde, bir villian'a ''olmuş bu'' demek için beş adım olsun mesela. joker & harvey dent ikilisi, 2. filmde 5 adımı da atmıştı. 5 adımı attıktan sonra biri öldü, birinin akıbeti belli değil ama onun da işi bitti sonuçta. işte bane'de bu yok, işte christopher nolan'ın kaçırdığı nokta tam burası. bane tam 5. adımı atacakken, son derece saçma bir şekilde ölüyor mesela. catwoman adımları atacak, elinden tutan yok.

yahu, ilk yarı boyunca, sinema tarihinde izlediğim en iyi karakterlerden birini görüyorum. ikinci yarıda adam çıkıp, '' hadiyin yiğitler nükleer bomba patlatıcam. '' diyor. e ama chris, napıyosun abi? bu kadar zeki, bu kadar orijinal bir karaktere, sıfırdan yarattığın adama bu muamele hoş mu? bu adama yakışan bu muydu? allah aşkına, farketmedin mi? ''ulan napıyorum ben, neyin kafasıyla yazılmış bu senaryo? bane böyle bi adam mı, league of shadows böylesini mi buyururdu?'' demedin mi hiç? sana cevap vereyim kanka, bane'e bu yakışmazdı.

ölümünden de bahsedelim, en büyük problemlerden biri. o adamın ölümü, o hatunun ateşlediği bombadan mı olacaktı? o ne olm lan, öyle bir son yakıştı mı bu yiğite? bak canım nolan, bane'in ölümü batman'in ellerinden olmalıydı. bildiğin, batman onun ağzını burnunu kırmalıydı abi. hatta gotham'da değil, o çukurda olsaydı o kavga ne kadar epik olacağını düşünüyorum da... ağlardım sinemanın ortasında abim. çok kırgınım christopher, kendi yarattığın karakterin ölümü bu kadar rezil mi olacaktı? yazık ettin kendi emeğine, o yüzden üzülüyorum.

bir de selina kyle vakası var. filmden sonra fb'ta profil resmi yaptım abi ben bu hatunu. o kadar sevdim yani. daha da sevebilirdim, yine sen izin vermedin. ayıp ettin. abi 2.5 saatlik film çekiyorsun, en önemli karakterlerden biri neden sadece yarım saat gözüküyor. neden hikayeye hiç bir katkısı yok, son yarım saate kadar. neden bombanın patlamasına dakikalar kala, bruce'un dudaklarına yapıştırıp bütün karizmasını çizdiriyorsun hatunun? bi açılışta hırsızlık yaptığı sahneye, adama parmak izlerini sattığı sahneye, ne bileyim bir dans sahnesine bak, bir de son dakikada triplere giren o hatuna bak. aynı insanı mı görüyorsun e be nolan abim?

talia, zaten olmamış. babasının kızı bir tip beklerdim. ''sevdiğim kadın düşmanım çıktı'' klişesini değil. ve marion, ölemedin. otur sıfır, git azcık daha öl de gel.

blake, çok gereksiz bir karakterdi. ne gerek vardı ki? yani joseph gordon levitt'e hasta olurum. ama ekranda bu kadar çok zaman harcayıp, karakterin üzerimizde hiç bir etki bırakmaması oyuncuya da yazık olmuş, filme de yazık etmiş. onun yerine ver catwoman'a zamanı, onun karakterinden bahset biraz. bi kaç haraket çeksin falan, bi havası olsun kızın. yok. eşşek nolan. giderek sinirleniyorum. kusura bakma joseph'cim.

senaryodu tutarsızlıklar, aksaklıklar için, ekşi sözlük'e bakabilirsiniz zaten. ama asıl önemli nokta da yukarıdakilerdi bence. seinin olayı buydu. karakter üzerinden şahane hikayeler anlatmaktı, iyi görsellik, iyi müzikle. ama karakterdi önemli olan. ve dark knight rises kendi kendini engelledi bu konuda. maalesef.

gidin, görün. izleyin. şahane bir film. dark knight üçlemesinin sonu.

''bi film alt tarafı yaa bu kadar ciddiye alınır mı?'' diyenleri de görmeyelim artık. siktirin gidin abicim. batman'i, christopher nolan'ı geç, sinemayı önemseyin. sanat bu.
sonunda "hassiktir" dedirtmek istemiş ama filmin bitmesine 25-30 dakika kala zaten bir ipucu vermiştir sonu hakkında. ancak genel olarak film süperdir.

kapitalizm falan siktir edin amına koyim 9 lira verilip gidilecek filmdir bu. *
Malesef tatmin olamadığım film oldu. Sebeplerini açıklayım;

-spoiler-

-kötü adamlar bomba patlatacak son anda önlendi filmi olmuş. hele o bombanın saniye sayacı show tv aksiyonları tadındaydı. mavi teli kesse daha iyiydi o kadar ugraşmaya gerek yoktu.

-hapishane yerine de budist tapınağına düşmüştü sanırım. O adamların konuşmaları neydi öyle.

-bi de filmin başında arkadan hayvan gibi uçak geliyo öndeki uçak anca adamlar indiğinde farkediyor. Gebze harem minibüsü sanki.

-catwoman la ilişkisi de başta kötü (kolye meselesi) sonra iyi (işbirligi yapıyolar) sonra tekrar kötü (bane in eline veriyo batmani) sonra iyi (batmane yardım ediyo mirandayı öldürüyo) ne lan bu. buna güveniyo batman. kevgire dönmüş bi karakterdi kadikadin. Haa Çizgiromanda böyleyse tamam yuttum bunu.

-hapisanedeki adamla batmanin muhabbette olaydi: 
*ölümden korkmuyor musun
*hayir korkmuyorum
*kork kork korku iyidir
*peki artik korkuyorum.

-son olarak dünyayı kurtardıktan sonra ilk iş öpüşmek klişesi yok muydu yuh lan.