bir de özel günler ve yerler var. o zaman yapılanlar 10 bin kat, orada yapılanlar 41 bin kat.
çok fazla if ekse kullanılmış gibi, daha klas yapılı olmali.
aslında kurumsallığı tanrı bulmuş.
bir manuel iş kitabı mevcut.
departmanlar var, hiyerarşik personel şeması var (melekler, peygamberler, din görevlileri inananlar, inanmayanlar... ) , iş tanımları belli, prosesler, prosedürler... müdürler var, emeklilik var.
belirli görevleri yerinde getirebildikçe bir üst pozisyona yükselme var.
diğer şirketler (dinler) ile bir rekabet ortamı mevcut. sahada satış elemanları (din görevlileri) falan var.
yani bildiğin şirket organizasyonu ve operasyonu şeklinde sistem kurulmuş.
dogmatik meselelerin tartışılmasının aşırı mantıksız ve zaman kaybı olduğunu düşünen biri olarak; eğer tanrı varsa - ki şahsi düşünceme göre kesinlikle var - dünyada olana bitene karışmamaktadır.
sondan başlayalım, kapitalizmin kurucu sistemi tapınakçılar / küresel sermaye yani siyonist güç yeni bir dünya düzeni kuracak ve buna hiç karışmayacak öyle mi? yahu adam apartman yöneticisi oluyor karışmadığı hiçbir şey kalmıyor . ya siz reel hayatta hiç yönetici pozisyonu görmemişsiniz yada hayatı tanımıyorsunuz. Allah kâinatı ve emrine verdiği / emrine aldığı insanoğlunu yaratacak, onun nasıl yaşadığına karışmayacak öyle mi? bu deistlerde gerçekten akıl fikir yok..din göndermeyecek ha?
ticari geçmişimden edindiğim tecrübe neticesi hasıl olan kanaatim şu ki: cenabı Hakk vadeli çalışıyor, açık hesap, veresiye, cennet vade. bu ne demek ticari hayatın içinde olanlar ne demek istediğimi gayet iyi anladı. bilmeyenler için izah edelim. cenabı Hakk kulunu yaratıyor, ona türlü nimetler veriyor, belirli bir hayat veriyor, ne yapıp yapmaması (din) gereken kuralları ona bı şekilde bildiriyor ve bunun neticesinde kulunun hayatında yaşarken kendisini tanımasını bilmesini emrine itaat edip saygı duymasını sevmesini kulluk etmesini ve diğer mahlukata karşı da sorumlu ve vicdanlı bir yaklaşım sergilemesini bekliyor. dikkat edin ne dedim: bekliyor.. zaman zaman ikaz ediyor, çeşitli şekillerde irşad (bilgi) ediyor imtihan ediyor, mühlet veriyor, affediyor, fırsat veriyor, yada ufak tefek ikazlar para etmiyorsa bela ve musibette veriyor. o artık kulunun konumuna durumuna bağlı. ama asla başıboş bırakmıyor. sahibi ise ki öyle niye sahipsiz bıraksın?
ee? bitti mi? yoookkk. bitmedi. daha başlamadı ki bitsin. ne dedik başta vadeli ekonomi. yani: sana malı gönderiyor, vade bitiminde bakiye hesabı tahsil edecek. vade bitimi ne zaman? öldüğün gün. o gün elinde bakiyen (dünya karşılığı para / ahiret karşılığı ise amel, iş) yoksa yandın. bittin. mahvoldun. geriye de dönemiyorsun. çünkü ömrün bitti. eyvahhh...
yaşarken hesap sormuyor ya, siz de hak bayram sanıp, zannediyorsunuz hiç hesap sormayacak öyle mi? peki parasını almadan hiç mal satan bir esnaf gördünüz mü? ben otuz senedir görmedim. ticarette bile basit bir malın parasal değeri ve piyasa rayiç bedeli varken ulan nasıl oluyor da cenabı Allah sana bunca nimeti bedava versin ve hesabını tahsil etmesin? senin bunu hiç aklın alıyor mu? mafya bile tahsilat yapıyor. donuna varana kadar sökerek alıyor. yoksa canını alıyor. rabbim affetsin teşbihte hata olmaz cenabı allahın mafya kadar hükmü yok mu? ondan korkuyon da -o-ndan niye korkmuyon insan? esas korkulacak olan o. iflahını söker iflahını. aklını başına topla vallahi de billahi de tillahi de aklını alır yoksa perişan eder seni. bak söyle dedi, ben de söyledim. duydun öğrendin, günah benden gitti..