''sırf beni gıcık etmek için dahi olsa; en sevmediğim yemekleri yapsa, yine de o yaptığı için gülümseyerek dünyanın en güzel yemeği gibi yemek istiyorum.
biri beni çağırdığında ''hayır gelemem eve gitmeliyim'' demek istiyorum evimde o olduğu için.
kalan yaşamımın tüm keyfini ve tüm acısını o'nunla paylaşmak istiyorum.
her şey için bahanem o olsun istiyorum.
her sabah öpücükle uğurlamak, her akşam öpücükle karşılamak istiyorum.
sırf o sevdiği için en berbat şeyleri yemek,
en berbat filmleri izlemek,
en berbat yerleri ziyaret etmek istiyorum,,
evet biraz önce evlilik üzerine attığım tirat.
hayal kurmak bedava asfkjhga.
40 yaşındaki evde kalmış iş arkadaşım, bana içtiği kahvenin telvesinin fotoğraflarını atıyor ve yapay zekaya "aşk" konulu kahve falı baktırmamı istiyor. Ben de onu kırmayıp, her defasında bunu yapıyorum ve yorumun ekran görüntüsünü ona gönderiyorum.
Zihnimi susturdum artık, daha mı iyi oldu daha mı kötü bilemiyorum ama şu sıralar sessizlik hakim. hiçbir hareket yok; ne hüzün ne sevinç, sadece sessizlik.
Bazen çevremdeki hiç kimsenin beni sevmediğini düşünüyorum ama bu o kadar s.kimde değil ki…para olduğu sürece istediğne istediğin rolü yaptırabilirsin çünkü.
Daha 6 aylıkken başlayıp 30 yaşıma kadar komşusu olduğum teyze bugün vefat etti. Elinde büyüdük. Hatta ben ilk sapıklık belirtilerimi merhumenin göğüs çatalında tombala çekerek göstermiştim. Her neyse bunu kısa bir tatlı tebessümle geçiştirelim.
Eşi alkolik bir amcamızdı ama kimseye zararı yoktu. Yıllar önce onu kaybettik. Hayırsız bir oğlu vardı, kendini astı babasının vefatından sonra. Cenazesinde “ne istedin de yapmadım oğlum” diye ağlaması hala kulaklarımda.
Şimdi de kendisi şurada musallada yatıyor. Çok kötüyüm ya. Çok çekti kadın, kurtuldu diye kendimi teselli edecek değilim. Çocukluğumun hafızası bir bir siliniyor ya, kabullenemiyorum. Yalnızlığı bile kabulleniyorum ama bunu kabullenemiyorum.
Bir merkez camii safından yansıtabileceğim duygular bu kadar.
Kavga etmekten nefret eden, ciddi, net ve zeki biriyle; kavga etmekten hiç çekinmeyen, yersiz şakaları olan, ortalama zekalı birini sen dünyaya getirmiş olamazsın anne.
Sen sen ol bir daha hayatında iyi bir gelişme olduğu zaman bunu ilk olarak 4 yılda bir görüştüğün, dost eli uzatıp sonra kaybolmayı tercih ettiğin, arada acıyıp yardım ettiğin, hal hatır sormasına 1 gün sonra cevap verdiğin, ertelediğin, senin için emek vermesine rağmen emeğini pek umursamadığın ve gözlemlemediğin biriyle paylaşma. Hele de daha derin dostluğa ve muhabbete sahip olduğun insan varsa onlara öncelik tanı. Çünkü farkında olamasan da anlık dost eli uzattığın insan belki de derin bir yalnızlık yaşıyordur, etrafındaki kaotik ortamdan uzaklaşmak istiyordur, hayatta bazı şeyleri rast gitmemiştir, düşündüklerini kendine bile söyleyemeyip bazı bağların kopmaması veya zarar gelmemesi için hep içine atmıştır, mağarasında kendi kendine yetiniyordur. Bunca şeyin arasından senin davranışlarını görünce bunu çok değerli bulmuştur. Zaten biriktirmiş olup gereğinden fazla önemsemiştir. Anılara ve tarihlere sıkı sıkıya bağlıdır.
Bir dönem sağlam bir meriçken şu an karı milletinden nefret ediyorum. Bakın sevmiyorum değil nefret ediyorum. Değer vermek filan yok saygı duymak yok. Kullanılmayı hakeden varlıklar olarak görüyorum. Bir kadın geldi bana bir şeyler yaptı ondan dolayı değil. Bakış açısı olarak nefret ediyorum huylarından nefret ediyorum. Hepsinin bir planı olduğuna inanıyorum. Orospular!