suç ve ceza

entry472 galeri19
    238.
  1. Şu an okumakta olduğum ve ortalarında olduğum kitap. Bu eski Rus para biriminin bir öğrenemedim ben ona yanıyorum.
    2 ...
  2. 237.
  3. raskolnikov un romanın sonunda imana geldiği ve allaha inanmaya başladığı roman.
    1 ...
  4. 236.
  5. yazıldığı dönemde ses getirmiş , sisteme karşı çıkan bir kitaptır. günümüzde pek değer arz etmez aslında. yani kitap değer arz ediyorda içeriği pek değer arz etmiyor. sisteme , kötülere , hem güçlü hem kötülere , hem güçlü hem kötü olupda kendine her türlü suçu mubah görenlerde iyi giydirmiş kitap.

    o değilde millet 10 kapiğe 1 rubleye 40 takla atıyor. rus parası ne kadarda değer kaybetmiş.
    ayrıca o zamandan bu zamana değişmeyen bi şey var. o zamanda ruslar sarhoşmuş şimdide. durmak yok yola devam diyor adamlar.
    2 ...
  6. 235.
  7. dostoyevski'nin "başucu kitapları" arasından hiç çıkmayacak olan şaheseri. Raskolnikov'un Sonya'ya işlediği cinayeti anlattığı kısıma dönmek gerekirse; birkaç sarsıcı alıntı yapmak lazım evvela;

    "Akıllıca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse o hükmedecek, bunu biliyorum. (...) Kim daha yürekliyse, ataksa haklı olan da odur. ;Aldırmazlıkta en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha atak olan, herkesten daha haklıdır"

    veya;

    sonya'nın müthiş saptaması;

    "Sonya, bu karanlık sözlerin onda bir din, bir kanun haline geldiğini anlamıştı"

    veya;

    "...iktidar ancak eğilip onu almak csaretini gösterenlere verili"

    ya da;

    "Ahlâk, vicdan gibi herhangi bir nedene dayanmadan, yalnızca kendim için öldürdüm"

    ya da;

    "Eğilip iktidarı yerden almaya cesaret edebilecek miydim? Titreyen bir varlık mıydım yoksa hakları olan bir insan mı?

    Sonya'nın tespitinden başlamak gerekir önce yani Raskolnikov'un karanlığını bir "din" veya bir "kanun" halini almasından! Raskolnikov özünde öldürme girişimini "güçsüz" bir "insan" olmadığını ispatlamak için yapmıştır. Yalnızca "vicdan" kavramını hesaba katmamıştır. Nir napolyon gibi "idealleri" uğruna, amacı uğruna bir insanı rahatlıkla öldürebileceğine inanır ama o amaç ve ideal "insan olmak" tanımından güçsüzdür. "Boyun eğ, ey tireyen yaratık" göndermesinde de bu vardır. Puşkin meşhur "Podrajaniya Koronu" yani "Kuran'ı Taklit" şiirinden alıntı yapması bu yüzdendir. O korkup, titreyen bir "yaratık" değil "insan" olmak istemektedir. Çünkü bir yaratık olarak ölmektense bir parça "insan" olabilmek adına gözünü kırpmadan bir insanı öldürebilecektir. Yapar da bunu...
    8 ...
  8. 234.
  9. dostoyevski'nin mahkeme, duruşma olgusunu "vicdan" kavramından alıp da insanlaştırdığı romanıdır. Raskolnikov elbette romanda kendi vicdanıyla da savaşır ama bunu yapmaktaki kasıt mevcut vicdan algısını eleştirmek içindir. Dikkat edilirse roman genelinde bir araya gelip gerçekleşen tüm konuşmalar birer mahkeme salonunu anımsatır. Hep bir davalı ve davacı vardır. Ama bunların kim olduğu kesinkes bilinemez. Raskolnikov'un birden değişen ruh hallerinde de bu duruşma salonu havasının içselleştirilmesi durumu görülür. Franz Kafka'nın meşhur "Dava" romanındaki durumın farklı bir versiyonu vardır. Dava romanında kahramanımız belirsiz bir suçtan ötürü, bilinmeyen bir mahkemeyi arar; suç ve ceza romanında ise bilindik bir ceza için uygun mahkeme aranır. işte iki roman arasındaki en belirgin ayrım budur. Raskolnikov bir yerde şunu zikreder;

    "Ben bir insanı değil, prensibi öldürdüm"

    Bahsettiğim insanlaşan "vicdan" durumunun karşısına çıkartılan bu durumda da "suç" olgusu bir anlamda eleştiri durumuna getirilir. Ve bir yanıyla "her cinayet bir eleştiridir" noktasına gelir. Ki Raskolnikov'un kaleme aldığı ve özü "suç işleme hakkı" olan metin de bunu destekler niteliktedir.
    2 ...
  10. 233.
  11. Realizm'le romantizm'in savaşı gibidir. Realizm galip gelmiştir. Romanı okuduktan sonra insanın olağanüstü tüm duyguları yıkılıyor. Artık sıradan bir insan olduğunu kabullenmiş oluyorsun.

    Kitabı elimden bırakıp, devamını okuyamayacağım, diye düşündüğüm bölüm; dunya'nın kardeşine görünmeden o(ismini unuttum) yanına gitmesiydi. Burada çok etkilendim.
    Nitekim beni en çok etkileyen karakter de dunya'dır. Dunya'nın nişanlandığı yaşlı adamı boğmak istemiştim. Razumihin olmayı çok isterdim. Hem dunya gibi bir karım(eşim yazamadım hafif geldi) hem de raskolnikov gibi bir kayınbiraderim olması muhteşem bir şey olurdu.

    Raskolnikov'un yakasından düşmeyen sorgu yargıcından önce nefret edersen sonraları nefretim saygıya dönüştü. Hatta hayran oldum bile diyebilirim.

    Kitap iyi kurgulanmıştı ancak diyalog bölümleri acayip klişeydi. Tolstoy bu konuda çok daha iyi.
    0 ...
  12. 232.
  13. raskolnikov uzun bir süre hastahanede yattı. iyileştiği zaman ateşli anlarında gördüğü rüyaları hatırladı. avrupa'ya asya'nın derinliklerinden gelen, garip ve görülmedik bir veba salgınının bütün dünyayı tehdit etmekte olduğunu görümüştü. bir kaç mutlu kişiden başka herkes mahvolacaktı.
    bu yeni tür mikroplar insanların hayatını tehdit ediyorlardı. ama onlar, zeka ve iradeye göre yayılmaktaydılar. onların hücumuna uğrayanlar hemen deliriyordu. ama insanlar hiçbir zaman, kendilerini bu hastalığa tutulanların hissettikleri kadar, öylesine akıllı, doğrulukta bu derece sarsılmaz hissetmemişlerdi. hepsi de kendilerini son derece aklı başında ve iradesine hakim sanıyordu. bu çok acı bir şeydi.
    her biri yeni bilimsel ve ahlaki buluşların peşine düşüyordu. kasabalar, şehirler, insanlar bu hastalığın etkisiyle delirmişti. herkes büyük bir heyecan içinde olduğundan, kimse birbirini anlamıyordu. her biri gerçeği kendisinin bildiğini sanarak, diğerlerinin yaptıklarını delilik sayıyor, onlara engel olmadığı için saçını başını yolup göğsünü yumrukluyordu.
    kimi, nasıl yargılayacaklarını bilmiyorlardı. neyin iyi, neyin kötü olduğunda anlaşamıyorlardı. kimi mahkum etmek, kimi beraat ettirmek gerektiğini bilmiyorlardı.
    insanlar anlamsız bir öfke içinde birbirlerini öldürüyorlardı. birbirlerine karşı ordular kuruyor, ama daha ordular yola çıkmadan insanlar birbirlerine giriyorlardı. yüzlerce, binlerce, milyonlarca insan sebepsiz yere ölüp gidiyordu. insanlar sanki büyük bir düşmandan kaçıyorlardı, ama bu düşmanın ne olduğu, nereden gelip nereye gittiği kimse tarafından bilinmiyordu.
    en basit bir ticaret bile yapılamaz olmuştu. çünkü kimse eski kurallara dikkat etmiyordu. tarım da terk edilmişti. insanlar toplanıp gruplar meydana getiriyorlar, bir karara varıyorlar, bu kararı uygulayacaklarına düşmanlığa başlıyorlardı.
    birbirlerine küfür ediyor, dövüşüyor, sonunda birbirlerini öldürüyorlardı. her şey ve herkes mahvolmak tehlikesi ile karşı karşıyaydı. hastalık gittikçe yayılıyordu. bütün dünyada yalnızca bir kaç kişi kurtulabilmişti. bunlar, yeni bir insan kuşağı meydana getirmek, yeni bir yaşayış kurmak, yeryüzünü yenileştirmek ve temizlemekle görevlendirilmiş, temiz, seçkin kişilerdi.
    ama hiç kimse hiçbir yerde bu adamları görmemiş, hiç kimse onların sözlerini ve seslerini duymamıştı...
    1 ...
  14. 231.
  15. Dostoyevski'nin kumar borcundan kurtulmak için yazmış olduğu eseridir.
    2 ...
  16. 230.
  17. Sonya daha fazla okuyamadi. Kitabı kapadı ve çabuck yerinden kalktı.

    işte diye fisildadi..lazarusun dirilmesi bu kadar.

    Sonra arkasını döndü ve hiç hareket etmeden durdu. Raskolnikova bakmaya cesaret edemiyordu. Hala titriyordu. Paslı Şamdanin içindeki mum, kederli bir ışıkla biraz önce çok garip bir şekilde incil okuyan fahişeyle katili aydınlatıyordu.
    1 ...
  18. 229.
  19. Raskolnikov, odanin içinde dolaşıyordu. Sessizdi. Sonyaya bakıyordu. Sonunda onun yanına gitti. Gözleri parlıyordu. Ellerini kızın omuzlarına koydu ve bu korkak yüze baktı. Dudakları titriyor, gözleri ateş saçıyordu. Birden yere diz çöktü ve sonyanin küçük ayaklarını öpmeye başladı. Sonya adeta bir deliden kaçar gibi müthiş bir korku içinde kendini geri çekti. Raskolnikovun şu anda gerçekten bir deliden hiç farkı yoktu.
    Ne yapıyorsunuz? Dedi.
    Ne yapıyorsunuz öyle hem de benim gibi bir kıza?
    Raskolnikov ayağa kalkarak:
    Senin önünde egilmedim.insanligin çektiği acıların önünde egildim!. Dedi yabani bir sesle.
    4 ...
  20. 228.
  21. aşırı kafa yoran roman. dosto reis çok zeki adammış yalnız. o porfiriy karakteri...en son death note izlerken böyle hayran olmuştum. ingilizceniz varsa gözünüzde canlandırmak için bbc'nin 2002'deki uyarlamasını izleyebilirsiniz. ingilizler bu işi biliyorlar.

    raskolnikovun karakterini biraz anlamak için bazı alıntılar:

    --spoiler--

    insan bazen öyle bir sınıra gelir ki , onu aşamaz mutsuz olursun ; aşarsın , bu kez belki daha mutsuz olursun!

    (sonya'ya) ben senin önünde değil , insanlığın çektiği bütün acıların önünde diz çöktüm.

    iktidar , ancak eğilip onu almak cesaretini gösterenlere verilir.

    beni cinayete sürükleyen asıl sebep , para da değildi. Paraya olan ihtiyacım başka şeylere olan ihtiyacımdan fazla değildi.

    kendisine dokunurken sonya'nın tiksinti duymamasını , ellerinin titrememesini tuhaf buldu. Herhalde kişinin kendini küçük görmekte ulaşabileceği en son nokta buydu...

    başarabilseydim , bana da taç giydireceklerdi !

    sadece var olmak ona hep az gelmiş , o hep daha fazlasını istemişti. belki yalnızca bu güçlü istekti kendisini , başkaları için söz konusu olmayacak bir takım hakımlara sahip bir insan gibi görmesinin sebebi...
    --spoiler--

    ve roman nasıl bitti?

    "artık diyalektiğin yerini hayatın kendisi almıştı"
    1 ...
  22. 227.
  23. 5-6 defa okudugum dostoyevskiyi dostoyevski yapan bir başyapıttır. okumayanlara tek kelime söylemek istiyorum. okuyun..
    0 ...
  24. 226.
  25. dosteyevski'nin kitapta işlediği suça ortak araması ve vicdanını rahatlatma çalışmasıdır. nihayetinde birini öldürmek suçtur. fakat muhteşem bir romandır.
    0 ...
  26. 225.
  27. 224.
  28. bi adam var. suç işliyor ve ceza alıyor.
    1 ...
  29. 223.
  30. gelmiş geçmiş en iyi roman olmadığı dışında bulunmayan yorumlarımdır. ejderhamızrağı serisi var önce.
    0 ...
  31. 222.
  32. - bu roman bitti artık önümüzdeki romanlara bakıcaz.
    2 ...
  33. 221.
  34. 220.
  35. bence en harika roman falan değildir. gayet de sıkıcıdır. şu an ki kriterlere göre ortalama üstü bir kitaptır. o kitabı klasik yapan mükemmel olması değil döneminin insanlarını dönemini yansıtması ve o dönemde ilkleri başarmasıdır.
    0 ...
  36. 219.
  37. bence şimdiye kadar dünya tarihinde yazılmış en iyi romandır. o raskolnikov un ruh halini harika yansıtmış..
    1 ...
  38. 218.
  39. Tolstoy'un kim bilir belki en güzel kitabı.
    2 ...
  40. 217.
  41. türkiye'de okunması zorunlu hale getirilmeli.

    suç işleme oranları düşecektir.
    0 ...
  42. 216.
  43. semyon semyonoviç...lizaveta....balta...yaz günü palto giyen roskolnikov roman bitse bile zihninizin odalarında gezinmeye devam eder tüm kahramanları. nasıl bir ince işçiliktir bu anlamadım.
    0 ...
  44. 215.
  45. şuan bana en yakında duran 6. ve 7. kitaptır.
    0 ...
  46. 214.
  47. yine Dostoyevski'nin kapitalizme ince ince vurduğu kitaplardan biridir.

    yoksullardan ve yoksulluktan bahseder iken...
    alıntı:

    --spoiler--
    "Diyorlar ki, bunun zaten böyle olması gerekmiş... Her yıl böyle bir yüzdenin bir yerlere defolup gitmesi gerekiyormuş... Anlaşılan ötekilerine engel olmamak, onların rahatını sağlamak için olsa gerek... Yüzde!... Doğrusu parlak bir laf, yatıştırıcı, bilimsel bir masal... Bir sefer yüzde dendi mi, artık korkuya e gerek var!... Bak mesela bunun yerine bir başka söz kullanılsaydı o zaman belki de u kadar güven verici olmazdı."
    --spoiler--
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük