ne zaman pastaneler simit işine girdi artık simidinde tadı kaçtı. nerde eskiden sokakta okul kantininde satılan çıtır çıtır simitler. o süslü püslü simit saraylarının bile yarısından çoğunun simidi yenecek gibi değil. bari simide dokunmayın arkadaş, bırakın onu zevkle yiyelim.
ekmek yoksa oh ne ala simit yiyelimdir, simit. çıtırı, yanığı, yumuşağı, sıcağı... diye damak tatları vardır. ama yanına sıcak içecek özellikle çay fena değildir herkesce.
hakikaten sadece ankara'da güzel olan yiyecektir. hatta ünlü gurme vedat milor'un söylemi ile '' ne simitler gördüm üzerinde susam yok, ne susamlar gördüm fransa'da yetişmiyor.''
ankara'da; sabahları teki 50 kr - 3'ü 1 tl. akşama doğru da 7'si 1 tl'ye satılan mükemmel yiyecek. eskiden pekmezde kaynatıldıktan sonra fırına atılırdı şimdilerde rengini neden aldığını bilmediğimiz ama bir tanesinin yanında 2 üçgen peyniri götürdüğümüz aş.
Parası olmayanın en güzel yiyeceği, parası olanda yiyebilir ama başka bişey alıcak imkanın olmayınca daha bi lezzetli oluyor o an insan dünyaki en güzel yiyeceğin elindeki simit olduğunu düşünüyor. kahvaltıdada bi ayrı oluyor zevki.