Kalp krizi geçireceğim korkusuyla 2 ay önce bıraktığım merettir. içmeyen bilmez o tadı ama kaliteli bir yaşam için bırakmalısınız.
Şuan bir cafede oturdum ice tea içiyorum. Etrafımda sigara içen muhabbet eden insanlar var. Benim de canım istiyor ama biliyorum ki sağlığım herşeyden önemli. Dayımı geçen ay 38 yaşında kalp krizinden kaybettik. Sigara çok içiyordu. Allah mekanını cennet etsin ama geride 3 çocuğu kaldı.
Bu mereti içmeyelim arkadaşlar, şimdi belki keyfiniz paranız ve sağlığınızdan önce geliyordur ama belki de uzun vadede koşulları değiştirecek zamanınız bile olmayacak.
Bu arada 2 saat sonra troponin tahlil sonuçlarım çıkacak. Kalbimde hasar varsa bu genç yaşımda sorumlusu sigaradır.
neden diye sormayın bu aralar romantik takılıyorum azıcık. aşıkım da birazcık.
neyse filmde kız akciğer kanseri idi. enteresan bir adı var tam hatırlamıyorum. sürekli yanında oksijen tüpü gibi bir şey ile dolaşıyordu.
sevimli ve güzel bir kız. ama sürekli burnunda hortum var. bu onu diğer insanlardan ayırıyordu. aslında diğer insanların böyle bir derdi yoktu ama kendisi bu şekilde düşünüyordu diye düşünüyorum.
sonra bir erkek arkadaş edindi falan ben uyuya kaldım.
filmi izlerken her an acaba ben ne zaman bu kansere yakalanacağım diye düşündüm.
daha evlenmedim. daha çocuğum yok. daha kız arkadaşım yok. daha yaşamadığım o kadar çok şey var ki.
düşünsene daha bakirim lan. hani bu kızların yıllarca uğraşıp korumaya çalıştığı olay.
ve o an düşündüm peki ya ben kanser olsaydım. ki sigaranın etkisi ile bu gelecekte bir gün olacaktı. peki ya bana yarın kanser teşhisi konursa. hayatım ne kadar dengesini kaybedecekti. zaten çekingen olan ben daha çok kendi kabuğuma çekilecektim. hayattan soyutlanacaktım.
kız arkadaşım olmayacaktı. çocukları severim ben belki çocuğum hiç olmayacaktı. genç yaşta vefat edip yiğenimin futbolcu oluşunu veya benim çocuğumu başka biri dövdüğü zaman yiğenimin ona ağabeylik yapıp koruyacağını göremeyecektim.
hani babam ve oğlumda diyordu ya sen hiç çocuğunun büyümesini görememek nasıl bir şey biliyor musun baba diye ?
evet ben de aynı şeyleri düşündüm. bunu o arkadaş gibi kanser olduktan sonra değil sadece romantik bir film izlerken yaptım.
dertlendim sıkıldım. üzüldüm. babama üzüldüm belki torunu olamayacaktı büyük çocuğundan. belki genç yaşta oğlunu kaybedecekti.
o şekilde uyuya kaldım.
sabahleyin yaktım sigaramı ve bunları düşünmeye devam ettim. evet öleceğini bile bile kullandığın tiksindirici ve öldürücü maddeyi.
o kadar iğrenç bir bağımlılık yapıyor. yavaş yavaş intihar ediyoruz farkında olmadan.
başlamayın şu amına kodumun sigarasına. yapmayın etmeyin. kendinize yazık etmeyin.
"zorunlu yayın" reklamlarının çoğunun konusu olan zararlı madde. reklamların da işe yaramadığını hatta insanların gülüp geçtiğini biliyoruz ancak sigaranın da sağlığa zararını yadsıyamayız. kullanmayınız, bırakınız.
her insanı bir şekilde kendine bağımlı yapan iğrenç bir tütün ürünü. ailemde içen çok vardı özellik babam ve bir kaç akrabalarım. başlarda içenleri hiç anlamazdım, 'tadı nasıl' diye filan sorardım en fazla. yaşıtlarımdan veya tanıdıklarımdan içen birini görünce acırdım hiç özenmezdim. sigarayı fazla hollywood filmi izleyen ve o filmlerdeki içen aktörleri, oyuncuları görünce insan beynine sigara içmenin empoze edildiğini düşünür, öyle tanımlardım. daha sonra bir takım kötü olaylar yaşandı ve annemi kanserden kaybedince allah kahretsinki 17 yaşında bok yoluna içmeye başlamıştım. boşluğa düşmüştü, kimseyle konuşamıyordum. 40 gün yas tuttuktan sonra iyice abartmaya ve bağımlı olmaya başladım. içince acımın dineceğini ve ya hayatta yaşadığım sıkıntıların daha azalacağı düşüncesi aklıma girmişti. ki en büyük çelişki bu zaten sigara içenlerde. zaman geçtikte anladım. aslında sigara bir insanın hayat kalitesini aşşağıya çekiyor. onu karamsarlaştırıyor, olumsuz düşünmeye itiyor. içince mutluluk hormonu salgılıyolar zannediyorsun ama sadece yanılgı. şimdi o kadar zaman geçti. eskiden sigarısız yaşadığım günleri özlüyorum. defalarca bırakmaya çalıştım olmadı, iradem sağlam aslında ama alışkanlık olsa gerek hiç aklımdan çıkmadı. en fazla 15-20 gün dayanabildim. sigarayı içmeyen kişilere gıpta ile bakıyorum. eskisi gibi onlardan olmak istiyorum. kızlara hava atmak için sigara içen ergen moronları görünce kafa atasım geliyor. kısacası içiçi olmadığım zamanlara geri dönmek isterdim.
içine 4000 tane zehri nasıl sığdırabildiler hâlâ anlayamadığım olay. Öyle saçma şey mi olur 100 tane falan de inanayım bari. 4 değil, 40 değil, 400 değil, tam 4000 tane. Sanki bal reklamı.
Birazdan yakacağım zehir dolu şey. Aptal mıyım neyim. Beni öldüren bir şeye para veriyorum. Gerçi hepimiz öyle değil miyiz. Hep bize zararı olacak şeylere zamanımızı, paramızı veririz. Bazen sigaraya, bazen içkiye; bazen telefon, tablet, bilgisayar vs.'ye. Ya da değersiz bir sevgili, değersiz insanlara.