bağımlılar için zararları gözardı edilen tütün mamülüdür. zararını çok sevdiğiniz insanlardan birisi başladığında farkedersiniz. sevgiliniz sizden sonra başlar, kardeşinizin içtiğini öğrenirsiniz, çocuklarınzdan şüphelenip içip içmediklerini kontrol etmek için siz bırakırsınız sigarayı..
Sigara içmeye başlama yaşı sigaranın günde tüketim miktarından daha önemlidir. Henüz olgunlaşma aşamasındaki ciğerlerin sigara dumanı ile tanışması ileride ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Karşılaştırıldığında otuzlu yaşlarında sigara ile tanışanların ciddi rahatsızlıklarla karşılaşma riskinin daha az olduğu söylenebilir.
Tabii bunlar ancak timsah gözyaşlarıdır. Sigaranın tahribatının savunulacak bir tarafı yoktur. Sigaranın bünyeye zarar verdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Rahatlatıcı etkisinin ise biraz psikolojik olduğu da aynı araştırmada gösterilmiştir.
Günümüzde sigaraya başlama yaşının çok fazla düştüğünü görmek hiç de zor değildir. Eskiden lisede abilik, ablalık kıstası olan sigara artık ortaokullarda ve hatta ilkokullarda bile tüketilir hale gelmiştir. işte bu bünyelerde sigaranın tahribatı çok daha fazla olacaktır. Her gün eşit miktarda sigara içen bluğdaki biri ile ergenliğini tamamlamış birinin sigaradan etkilenmeleri aynı değildir. Dolayısıyla asıl dikkat edilmesi gereken sigarayı içen birey sayısını düşürmekten ziyade sigaraya başlama yaşına dikkat çekmek olmalıdır. Çocukların gelişim aşamasında kontrol edilmesi elzemdir. Büyüdükten sonra sigara ile ilgili telkinler sonuç vermeyecektir. Zaten olgun bir insanın sigara içmesine engel olmak da kanımca anlamsızdır. Zaten içiciler çevrelerine asgari zararı vermeye çabalayan ve sigaranın vücudlarına verdiği zararın farkında olan kişilerdir. Bilinçsizce sigara tüketenlerin, artık içici değil bağımlı olanların herhangi bir bağımlıdan farkları yoktur. Klinik tedaviye ihtiyaçları vardır.
Sigara ile deprem arasında kendimce kurduğum bir korelasyon var: Her ikisi de insanı öldürmez. Fakat, bilinçsiz yapılaşma sonucu yıkılan evler ve bilinçsizce tüketilen sigara insanı öldürür. "insan insanın kurdudur." *
aşırı bağımlılık yapan nikotin maddesi yüzünden insanı ilk içtiği sıralar kendine bağlayan, nikotinsiz kalınca vücudu geren stres yaratan, sonrada içince kısmi rahatlama sağlatıp, sanki keyif rahatlık veriyormuş yanılgısı yaratan illet. oysa ki sigara içenler olarak bütün istediğimiz sigara içmeden önceki normal hale dönmektir. bu yüzden sigara içeriz. çünkü nikotinsiz kalınca vücutta oluşan boşluk hissi, açlık ve stres benzeri sıkıntıdan kurtulmak isteriz. hiç abartmadan söylüyorum allen carr abimizin sigarayı bırakmanın kolay yolu adını verdiği yöntemiyle bu kabustan seve seve kurtulabiliriz. kurtulmak diyorum bırakmak demiyorum. her 5 kişiden 4'ünü sigaradan kurtardığı iddia edilen kitapta ve videoda anlatılanlar en bağımlı kişilerde bile sigaranın büyüsünü bozuyor. sigara içme hevesi, arzusu ve sevgisinin, sigarasız hayatın zevksiz olacağı korkusunun nikotin yüzünden olan bir kimyasal hile, bir tuzak, bir sahte büyü olduğunu içinize yerleştiriyor. en keyifli sigara bile ilk sigara içmeden önceki halinizden daha kötüdür. ve gittikçe tatmininiz düşer. zamanla artık o kadar bile zevk alamazsınız. zevk bir hiledir. bu kimyasal madde bağımlılığıdır. bunlar kitapta ve video da anlatılanlar. şiddetle tavsiye edin. duyurun. paylaşın. herkes bu kabustan hileyi, tuzağı göre göre bu kadar kolay kurtulmayı hakediyor. video ve kitap internette paylaşılmış zaten.
insanın mutlu olmasını sağlayan, fakat bir çok zararının olduğu zararlı dosttur. bir tek o yanımızda, kadim dostumuz fakat o da parayla duruyor diyesi geliyo insanın. *
modern çağın köleleştirme aletidir. Eğer nikotine bir kere alışırsanız onu sürekli istemeye başlarsınız. Bağışıklığınızı kuvvetli olmasının da bir önemi yoktur çünkü ilk etki ettiği yerlerden biri bağışıklık sistemidir. Giderek direncinizi de düşürecektir. Ayrıca insana en büyük çelişkilerini yaşatan üretim harikasıdır. Zararlı olduğunu düşünseniz de bir türlü o sigara sönmez. Nikotinin Bağımlılık etkisini sadece aktif içiciler üzerinde değil pasif içiciler üzerinde de görmek mümkündür. doğduğum andan itibaren sigara dumanına maruz kalmış ben, gençliğimin baharında bağışıklık sistemimin hükümdarlığını nikotin canavarına kaptırmıştım. Bu yüzden sigaraya başlamak istemeyenlere bir tavsiye, ortamından dahi uzak durun.
ucu ucuna birleştirip yakanlar etraftaki insanlar tarafından ne kadar itici olduklarını bilemezler. herhalde tahmin bile edemezler. o kadar içme işi ile meşguller ki dumandan etrafındakileri ayırt edecek halleri kalmıyor.
insanların nasıl bu kadar bağlanıp kaldığını anlamadığım şeydir. Birinci oldukça berbat kokuyor. Sigara içtikten sonra insanın saçına, başına, kıyafetlerine falan siniyor o koku. Berbat yani, öyle pis koktuğunu bilerek nasıl dolaşabilir bir insan anlamış değilim. ikincisi içmenin bir mantığı yok. içenlere sorduğumda stres aldığını, kendilerini rahatlattığını söylüyorlar sigaranın. Yalan kardeşim, ben de içtim yok öyle bir şey. Bence insanlarda ''Bakın ben sigara içiyorum.'' gibi bir hava yaratma çabası var. Üçüncüsü ve önemlisi ise sağlığa inanılmaz zararlar vermesi. Şimdi kimsenin kafasını ütülemeyeceğim burada, 7'den 70'e herkes biliyor sigaranın zararlarını. insan kendini bile bile ölüme götürmesi akıl almaz bir durum. Allah içenlere akıl fikir versin diyorum.
içmeyen anlamaz . o sigaranın tadını ve zevkini hiç biryerde bulamazsınız . sex,yemek,duştan sonra içilince dünyanın en mutlu insanı oluyorsunuz . hatta bununla ilgili bir futbolcunun güzel sözü bile var cyruff'a doktorlar sigara içmeye devam edersen futbolu bırakmak zorunda kalacaksın şimdiden sigarayı bırak demişler o hafta adam jubilesini yapmış .
ingiliz tütünü, arap kağıdı, türk filtresi ile multiculturalism budur şeklinde betimlediğim; kimine göre zehir zıkkım, bana göre afiyet şeker olandır. *
yarım saatte 5 dal içtikten sonra yüzü yıkamak amaçlı tuvalate girdim. ağzıma su alıp verdim. tükürdüğümde ise simsiyah partiküller lavaboya döküldü. müptelalarına allah kolaylık versin.