Sene 1937… Mustafa Kemal, başbakan Celal Bayar’la birlikte Tunceli’ye gelip, Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü’nün açılışını yapacaktı. Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı. 33 asker şehit edildi. Peşinden… Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, jandarma taburu vuruldu, 56 asker daha şehit oldu.
Yalvaran mektubunda, Anadolu için “çorak toprak” derken, “Kürdistan bereketli toprak diyordu… “Sayın ekselansları” diye başlıyor, “Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim’e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı” diye vaziyeti anlatıyor, “sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum” diye bitiriyor, “Seyid Rıza” diye imzalıyordu.
Hal böyleyken… Seyit Rıza’yı “masum” göstermeye çalışan arkadaşlar, böyle bir mektubun asla varolmadığını iddia ediyor. Altında kabak gibi “Seyid Rıza” imzası bulunmasına rağmen, Seyit Rıza yazmadı, Nuri Dersimi yazdı diyorlar. Üstelik, sanki Fransa babamızın oğluymuş gibi, “o mektup Fransa’ya yazıldı, Fransa Devlet Arşivleri’nden doğrulamak mümkün” diyorlar.
Gel gör ki…
Londra’da The National Archives diye bi yer var. ingiltere devlet arşivi… Kayıt ofisine gidiyorsun, “FO 371/20864/E5529” numaralı belgeyi rica edebilir miyim kardeş diyorsun, hay hay deyip, yukardaki mektubu veriyorlar. 50 pens filan, fotokopisini alabiliyorsun.
Alevilerde dini liderler aynı zamanda politik liderler olduğu için, şeyit rıza, hem dini, hem de politik anlamda liderlik sıfatı taşıyan bir toprak ağası idi. isyanın sebepleri konusunda farklı düşünceler vardır, şayet ben bir kürt milliyetçisi bakış açısından bakmaya çalışsam da dahi romantize edilebilecek bir şey göremiyorum.
Kısacası, bölgedeki feodal düzene rakip çıkan merkezi düzene karşı yapılmış bir ayaklanmadır, ve sonuçta ayaklanmayı çıkaranlar için ağır bedelleri olmuştur.
bence hem seyit rıza için, hemde şeyh said için gerçek tarih anlatılmalıdır.
ben ikisininde bize inandırılmak istendiği gibi anlatıldığını düşünüyorum.
kimi cumhuriyet düşmanı yobazın "mazlumdur" demeye getirdiği haindir.
neymiş? ikisinin de inandırılmak istendiği gibi anlatıldığını sanıyormuş! neye dayanarak? bak, "neyin ne olduğunu biliyorum. durun size anlatayım" diyemiyorsun, "birileri anlatsın" diyorsun.
madem neyin ne olduğunu bilmiyorsun, birilerinin anlatmasına muhtaçsın, o zaman artık kafanda kurduğun neyse, neye dayanarak kuruyorsun? neye dayanarak hepimizin bildiklerini yalan ilan edip, ne olduğu konusunda fikrin bile olmayan bir "gerçek"(!)ten dem vuruyorsun?
"Tunceli köprüsü ucunda karakol vardı. Basıldı. 33 mehmetçik şehit edildi, Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, 56 mehmetçik daha şehit oldu. elebaşı vatan haini, 89 türk askerinin şehit olmasından direk sorumludur."
bilmeyenler için özet. daha sonra atatürk kendisini yakaladı ve astı. darısı şimdiki teröristlerin başına.
Annesi fetö babası apo olan kişi.
Dikkat buyurun, dün din bugün etnik kimlik yarın ise isminin ne olacağı meçhul ama kesinlikle olacak olan enerji gıda silah su lobilerinin uşağı olacak başka kişilerdir.
Çünkü, bu topraklarda insanlar din ideoloji sarmalında aklını kiraya vermiş özgün düşünce oluşturan bireyler olarak bir arada sosyal sorumluluk içinde yaşamasını bilmiyor.
tunceli'de ayaklandıklarında kendilerine osmanlı dönemindeki gibi müsamahalı davranılacağını sanarak yanılan ve o dönemin tanıkları tarafından kendisiyle beraber ayaklananların "fare gibi zehirlenerek telef edildiği" aktarılan ingiliz uşağı.
kalıntıları bugün halen memleket için her iyi gelişmeyi baltalamaya çalışmakta, içeride nerede bir ihanet hareketi, batı gütmesi varsa tuzlarını kapıp koşmaktadırlar.
hasan sabbah, şah ismail, şahkulu, celali, sey it rıza vs. derken son olarak gezi'de en önde ellerinde tuzlukla koşarken görülmüşlerdir.
“Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da sana dert olsun.”
Seyit rıza
Bu adam iyiydi yada kötüydü bilemeyiz ama emin olduğumuz bir şey var, bu adam cesurdu.
“Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. ipi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi.”
ihsan Sabri Çağlayangil
Mezarı bugün ortada olmayan kürt teröristlerdendir ve de onca insanın ölümünden bizzat sorumludur.
idam edildiğinde 70li yaşlarının ortalarında olduğu tahmin edilmektedir fakat terörist her yaşta teröristtir yaşı yoktur..
Birkaç gün önce 100 yaşına yakınken ölen kızının bir fotoğrafını görmüştüm, kadında tam bir kürt suratı var. Bunların alayı nursuz..
Seyit Rıza, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlarda bir aşiret önderi olarak anılmaktadır. Mahkemeye getirilirken. Elazığ 1937