Aşırısı halinde gururu ve mantığı devre dışı bırakarak insanın gerçekçi bir şekilde düşünmesini engelleyen yoğun bir duygu durumu. Birine olan aşırı sevgi de nefret de o kişinin iyi ya da kötü tarafını açıkça görmemizin önüne geçer ve o kişinin her türden davranışını tek taraflı yorumlamamıza yani madalyonun diğer yüzünü göremememize neden olur mutlaka, evet.
birini çok sevmiştim sözlük.
o kadar çok sevmiştim ki hep onunla olacağımı hiç birbirimizden ayrılmayacağımızı düşünüyordum.
ama hepsi boşunaymış çünkü o beni bırakıp gitti.
demem o ki umarım karşınıza sizi hem çok seven hem de bırakmayan insanlar gelir..
güzelleşmektir. Seven insan güzelleşir ve gelişir. Kişi sevince kendi dışındaki dünyaya bakmayı öğrenir. Kendine sevdiğinin gözünden bakabilirse de merhameti ve empatisi gelişir.
“belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin… sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. siz, bu sevginizin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.”
Sizi gecelerce uyutmayan, kötü bir anınızda sizi esir alıp kendisine bağımlı Kılan ve vazgeçmeniz gerektiğini bildiğiniz hâlde bırakamadığınız bir uyuşturucu, bir bağımlılık mıydı?
Sizi zehirliyor ve öldürüyor olabilir miydi?
Severek Kurtulacağınızı düşünürken bir bataklığa mı saplanmıştınız aslında?
Bir fikrim yok.
Daha doğrusu var da yazmaya erindim.
Artık mümkün görülmeyen, çook uzaklarda o dağların arkadasında olduğuna inanılan ama asla bir gün gidilmeyeceğini bildiğim bir duygu. Çok isterdim bunu onunla paylaşmayı. "Seviyorum, sevdim." Diyebilmeyi ama sevmemek gerekiyormuş. Daha kolları sıvayamadan bir niyet olarak kaldı. Bir daha heves edeceğimi sanmıyorum. Şairin "ömrümün son sevdasıydı o akşam." Dediği mısradayım. Sevmeye fırsatı olmayan, sunulmayan bir ben ve kendini buna layık görmeyen biri vardı.
Öylece bir noktası bile olmadan bitti...
Kalbin fiilen beyni etkisiz hale getirme çalışmasına, sonra da bedenin mahvolmasina uydurduğu kılıfdır.
Baktın, biri ile konuşurken heyecanlanıyorsun, için kıpır kıpır oluyor, bas engeli başlamadan bitsin gitsin. Kalbin yediği boklari temizlemek uzun vakit alıyor.
üzülmek de böyle bir şey aslında. bir ölüm olduğunda mesela birisinin çocuğu öldüğünde insanın aklına kendi çocuğu geliyor, bir an için onu kaybettiğini düşünerek üzülüyor. velhasıl insan bencil bir yaratık.