maksimumu 20 dakika süren bir eylem için 2 yaşına kadar itfaiye arabası sireni desibel çıkartarak sürekli ağlayıp geceleri uyutmayan, 2 yaşından 18 yaşına kadar içine isyankarlık dolup ergenlik çağında anandan emdiğin sütü burnundan getiren, 18 yaşından evlenip kendi yuvasını kurana kadar gene sana hayatı zindan eden çocuklar.
seksten dolayı değilde tüm bunlara rağmen çocuklarınızı seviyorsanız o annelik-babalık içgüdüsündendir. yoksa dediğim gibi 20 dakika süren bir eylem için 25 sene kimse çekmez bu aksiyonları *
çocuk sevgisinin zevkle ilgisi olduğunu sanmıyorum. ancak zevkin çocukla ilgili olduğu biyolojik bir gerçek. ancak bu zevki yahudi adeti olan erkek sünneti ve hatta bazı toplumlarda kadın sünneti olarak yok etmeye veya azaltmaya çalışıyor insanlar.
insanların çocuklarını sevmesinin seksin zevkli olmasıyla pek alakası yoktur. seksin zevkli olması çocuk yapmaya teşvik eden şeydir. çocuk yapmak ölümsüzlük düşüncesinin tezahürüdür insanlarda. kendiyle aynı genleri taşıyan bir varlığın da yaşaması insanların soyunu garantiler. yine yaşama içgüdüsüyle alakalı yani. bir de empati yeteneği de var elbette.
Ütopik bir sorudur. Seks zevkli olmasaydı zaten bu kadar tekne kazıntısı ya da kalitesiz kondom sonucu doğan bu kadar insan olmazdı. Zevkli bir şey olmadığı için sadece çocuk yapmak isteyenler sadece seks yapardı. Ve lüzumsuz insanlar olmazdı sanırım. Zevkli olduğu için türlü türlü fantezi ve hazlardan, uçsuz bucaksız boşalmalar yada orgazmlardan çocuğa fırsat bulamıyor insanlar zaten. Ama birbirlerine bağlanmaya ve muhtaç olmaya neden oluyor.
Arkadaşım sezeryanla doğum yaptıktan sonra acıdan kıvranıyordu. Bıçaklıyorlar sanki diyerek tarif etti acısını. Bebeği de yoğun bakımda olduğu için yanına getiremediler. Zar zor gıdım gıdım yürüyerek bebek yoğun bakım odasına gitti , bebeğini gördü ve yüzündeki acı çeken ifade gitti. Huzura erdi. Bu sevgiyi bizlerin anlayabileceğini sanmıyorum.