Yaşadığı yıllarda sol kesim kendisini lüks ve burjuva görünümlü yaşantısından dolayı, sağ kesim de kendisine sosyalist bir misyon yüklemek istediğinden dolayı bolca eleştirmiş.
Öğretmenlik yıllarınca muhalif hareketlerinden dolayı dikkat çekmiş, Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle ona atfedilen şiir yüzünden bir dönem Konya ve Sinop Cezaevinde tutuklu kalmış.
Şiir hakkında, üzerinde kendisine ait olmayan değişikliklikler yapıldığını dile getirmiş pek tabi. Şiir şöyle;
Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?
Asarlar mı hâlâ Hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?
(…)
Cümlesi belî der enelhak dese
Hâlâ taparlar mı koca terese?
ismet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali’nin boynu vurulmuş mudur?
Sonraki yıllarda öğretmenlik görevinden uzaklaştırıldığı, gazetelerde iş bulamadığı bir dönem yaşamış elbette.
Ölümü de hiçbir zaman bir netlik kazanmasa da, yurtdışına kaçmak istediğini bir zamanda kaçakçısı tarafından öldürüldüğü ve atıldığı yerde çürümüş bir haldeyken bir çoban tarafından bulunduğu idaa edilmekte.
Severim kendisini çokça, içimizdeki Şeytan'ını da tek geçerim.
Aynı gün doğduğum şair,yazar,düşünür.Keşke bu kadar yürekli olmasaydı suikaste uğramazdı.Son zamanlarında çok sıkıntı çekmiş.Marko paşa yüzünden ömrü hapislerde geçmiş.
bu adam günümüzde yaşasa, tutkusunu instagram yada facebook üzerinden atar mıydı.
bastırılmış ruhunu twitter da nasıl anlatırdı.
nasıl tweetler atardı.
iktidara ne der,
hayat pahalılığı hakkında yorumu ne olurdu.
kaçar mıydı yurt dışına,
kaçmak zorunda bırakılır mıydı.
anlatımlarında nasıl bir dil olurdu, kadın kahramanı tuğçe , erkek kahramanı erencan mı olurdu.
telefonu andorid mi yoksa apple mı olurdu.
günümüz türk kadınlarını nasıl anlatırdı.
aşk anlatır mıydı.
hasreti kelimelere dökebilir miydi.
yaşayabilir miydi iç dünyasında tutkuyu.
1 ocak 2019 tarihi itibariyle eserleri üzerindeki telif hakkı kalkmış yazar.
Kanunlara göre ölümünün üzerinden 70 yıl geçen sanatçıların eserleri üzerindeki telif hakkı kalkıyor ve her yayımcı bu eserleri basabiliyor. Dolayısıyla piyasada özensiz, kalitesiz baskılar da çoğalıyor. iş ticarete dökülüyor. Kaldı ki sadece "kürk mantolu Madonna" romanı bile ayda on bin civarı satılıyor. Yayınevleri şimdiden ellerini ovuşturmaya başlamıştır bile.
"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."
insan psikolojisini en iyi tahlil eden yazarımız olduğunu düşünüyorum. içine en iyi o dönmüş, en güzel yanlarımızı da insanlığa dair en büyük umutsuzluklarımızı da o yansıtmıştır.
"ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. "bunun böyle olması lazımdı." diyordum. demek ki beni bir türlü sevemiyordu. hakkı vardı. beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti."
"evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm."
"kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor."
"bu akşam anladım ki bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp, sürüklenebilirim."
"dünyada bir tek insana inanmıştım. o kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı."
"kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, haberim olmadan ve nefsime itiraf etmeden, bir insanı aramakla geçirmiş ve bu yüzden bütün diğer insanlardan kaçmıştım."
iyi bir hikaye yazarıdır. Dünya yazarları klasmanındadır fakat maalesef bu topraklarda doğduğu için dünyada herkes bilmez. Amerikalı falan olsaydı şuan en bilinenler arasında olurdu.
eserlerinin, üzerindeki telif hakkının kalkmasının ardından yky dışındaki yayınevleri tarafından hazırlanan bilumum baskıları migros raflarında görünmeye başlamıştır.