Geçen pazar Güneş tutulması gördüm anlamına baktım sağlık sorunu anlamına geliyormuş. Ertesi gün maslak acıbadem acil. Neyse ki ilaç tedavisi haricinde bir durum yokmuş 3500 tl bayılacağımız varmış.
Geçenlerde gördüğüm Belçika rüyasında sonra dün gece gördüğüm rüyada da ingiltere'ye gidiyordum. Burada başladığım mastera orada devam ediyor hatta daha uzun süreli kalmak için neler yapmak gerekir onu araştırıyorum. Niyetim orada kalıp iş kurmaktı.
Rüyalarımda bile boş duramıyorum, gezip eğlenmiyorum resmen. Ben bu gidişle Avrupa kapılarına dayanıcam ya, niyeti bozdum iyice.
en son rüyamda paranoid şizofren gibi bir şeydim birini öldürüyordum acı çeken sonra rüyamda uyuyor bir rüya daha görüyor o kişinin cennette olduğunu görüp mutlu uyanıyordum ama rüyamda daha sonrasını net hatırlamıyorum.
3 arkadaşla bilmediğim bir şehirde sınava giriyorduk. Sınavdan sonra beni ekip gitmişler, telefon açtım gönülsüz gönülsüz açtılar biz biraz gezeceğiz dediler.
Bir yandan zaten onlara güvenip yola çıkarsan böyle olur diye kendime kızıp, bir yandan da panik halde hiç bilmediğim bu yerden eve nasıl dönerim diye düşünürken bir otobüs denk geliyor.
Oh be boşuna korkmuşum gidiyorum işte deyip tam bineceğim sırada kaldırımda direğe bağlı bana bakan eşekle göz göze geliyorum. (Ne alaka bilmiyorum ama eşek benim eşeğimmiş) Eşek sığar mı diye bir eşeğe, bir kapısı açık olan otobüsün bagaj bölümüne bakıyorum çaresiz. hava da oldukça bozuk kararmak üzere.
Sığmayacağını anladıktan sonra neyse eşekle yavaş yavaş giderim en kötü bir günüm yolda geçer diye kendi kendimi motive ederken şiddetli bir rüzgar eşliğinde yağmur başlıyor. içim iyice daralmaya başladığı anda kapı çaldı ve uyandım.
rüyamda sağlık çalışanı olduğumu gördüm, ne hikmetse lisedeki arkadaş grubum da vardı. hijyene dikkat ediyoruz salgın var diye falan. bir de uyumadan önce bi video izledim oradaki kişi de vardı. bellek hepsini kaydetmiş, film gibi izletti sağ olsun.
bir kaç gün önce gördüğüm biraz tırsmama sebep olan rüyadır. zaten son bi haftadır, corona endişesi yüzünden hep cenazeli ölümlü rüyalar görüyorum.
en ilginç olanı, tanımadığım yaşlı bi adam ölmüş ve üç beş kişi bu adamı defnetmek üzereyiz. adam birden canlanıyor ve ağzından tek bir kelime çıkıyor o kelimeyi bir türlü hatırlayamadım. sonrasında mezarlıktaki tüm ölülerin ruhları mezarlarından çıkıp, siyah duman silüetinde kaçmaya başlıyor. çil yavrusu gibi etrafa dağılıyorlar, bu olanları görünce ben yanımdaki adamlarla birlikte mezarlıktan kaçıyoruz. peşimizden de sürekli bizi kovalıyorlar.
Valla desem inanmazsınız daha demin kestirdim biraz, rüyamda erector abimle bana takım elbise bakıyorduk. Rahat Bi beş on tane elbise denedim hiç birini beğenmedim. Sabah olduğunda yazacaktım WhatsApp dan anlatacaktım buraya yazdım önce.
seneler önce bir rüya görmüştüm. yüksek lisans teziyle uğraştığım, çok ama çok stresli zamanlar.
bir hasta evindeyim. ama hasta olan benim. "tez... belge... aşağıdan tarih..." diye sayıklıyorum. kan ter içinde uyanıyorum bu esnada. bir yatakta uyanmış buluyorum kendimi. etrafımda bir sürü insan var. tanıdık simalar. rosemary filminde o kadın gibi hissediyorum. bir şeyler dönüyor ama ne? hasta evinden çok cenaze evi havası hakim oluyor içeriye. fakat ölen ben değilim, tezim. bildiğin master tezi.
Rüyamda yangından mal kaçırır gibi evleniyordum, daha doğrusu düğün başlamadan hemen öncesini gördüm. Bir davetiyem yoktu, yakın arkadaşlarıma bile son dakikada benim akşam düğünüm var diye mesaj atıyordum. Yemek yemiştim ve ağzım leş gibi sarımsak kokuyordu. Masterchefteki somer şefe sordum, ne giderir sarımsak kokusunu diye çiçek yemen lazım dedi. Babama söyledim migrosta vardır bakıver benim halletmem gereken başka işler var diye. Bir arkadaşımı aramak istedim, beni vazgecirsin bu durumdan diye, rehberimde numarasını bulamadım bir türlü. Kayıtlı ama mümkün değil bulamıyorum, dolayısıyla arayamıyorum. Başladım deli gibi stresten volta atmaya. Sonra düğün salonuna geldim, misafirlerden biri bana somon balığı yiyebilir miyim diye soruyordu. Dedim ne isterseniz onu yiyin (bana ne yani dimi).
Kabustu resmen, kabus. Dün yediğim soğanlar bana kabus olarak geri döndü. * çok şükür uyandım ama çok gerçekçiydi, korkuttu bu yüzden.
Evimizin odası okulumun tuvalet katıymıymış neymiş. Okulun tuvalet katı olması da ilginç bişeydi farklı farklı çeşit çeşit tuvaletler vardı. Okulda çişim geliyo tuvaletlere bakmaktan seçemedim çeşit çeşit tuvaletler var baya değişik modellere baka baka ilerlerken lannn benim odamın burda ne işi var? Odama millet gelcek tuvaletini yapcak ya çok fena tüm rüya odamın anahtarını aradım kitlemek için.
Sonra bunu aile bireylerine anlatmaya çalışıyorum kimse inanmıyo sen delisin diyolar halisünasyon bunlar diyolar sonunda da meğersem cidden hayal görmüşüm vaybe nasılbir plot twist ama hepsini kafamdan uydurmuşum başından beri deli benmişim de sonra uyandım oh be dedim deli değilim yuppi.