yeni bir iş yerinde çalışıyorum işimi bitirip dükkanın önüne çıkıyorum sigara yakıyorum. sokak kedileri kir pas içindeler hepsi grileşmiş aralarında kendiminkini arıyorum arka bacağındaki kalp şeklindeki tüylerden hiçbirisi benim değil. onlarca kedi hepsi kirlenmiş ama benim kedim yoktu. uyanınca kedime baktım minderinde yatıyordu tertemizdi. balım.
Her yıl istisnasız 2 ya da 3 defa tıpkısının aynısı, hep aynı noktada kesilen, tek bir fark olmayan rüya, kabus da denilebilir, görürüm. Bunun nedenini çözemedim.
Ayrıca Genellikle olumlu değil de olumsuz şeyler içeren, kötü şeyler görürüm.
Uyku düzeni ve sağlığı üzerine çalışmalar yürüten
ve içerikler yayımlayan Birleşik Krallık (BK) merkezli
Brilliant British'ten bir ekip, Google'da yapılan aramaların
verilerini topladı ve hangi ülkede en çok hangi rüyanın
araştırıldığını tespit etti.
Independent Türkçe’nin aktardığına göre bulgular, dünya
genelinde en çok araştırılan rüyaların yılanlarla ilgili olduğunu gösterdi.
Türkiye'nin de rüyada yılan görmeyi araştıran ilk ülkelerden biri
olduğu anlaşıldı. Buna göre "rüyada yılan görmek" ifadesi, Brezilya'da
ayda 352 bin, Türkiye'de ise ayda 214 bin kez internette aratılıyor.
Türkiye ve Brezilya'nın yanı sıra rüyaların en çok yılanlarla
ilişkilendirdiği ülkeler arasında Afganistan, Kazakistan, iran, israil,
Rusya, Ukrayna, Finlandiya, Portekiz ve Umman yer aldı.
Dünya genelinde yılanlardan sonra en çok görülen rüyalar
ise dişlerin dökülmesiyle ilgiliydi.
Bulgulara göre, BK de dahil olmak üzere Batı Avrupa'nın
önemli bir kısmında, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuzey
Amerika'da en çok "rüyada dişlerin dökülmesi" gibi ifadeler
araştırılıyor.
Örneğin, ABD'de bu konuyla ilgili ayda 81 bin kez arama
yapıldığı belirtiliyor. ABD'lilerin sıklıkla araştırdığı diğer
rüyalar arasında ise tatile çıkmak veya örümcek gibi
potansiyel açıdan tehlikeli hayvanlarla karşılaşmak da var.
Bunun yanı sıra Suudi Arabistan, Irak ve Bahreyn'de
evlilik; Kuveyt, Lübnan ve Danimarka'da ise hamilelik
en çok görülen rüyalar oldu.
bir yeri sel basacakti geri sayim yapilirken uyandim.
uyandim solunum durmasi son andayim bir iki saniye gec kalsam yokum yani.acaba bir gun uyanamasam ne olacak.
Anlatsam roman olur tarzı rüyalar görürüm hep gençliğimden beri hatta bu romanı gerçekten yazmayı denedim de. Ama devamını getiremedim. Rüyalarım devamlılığı olan rüyalardı. Sonra kaldığım yerden devam edebiliyordum. Hatta ise gitmek için alarm çaldığında çok kez 10 dk daha uyumak için ertelerim. Rüyanın sonu bir yere bağlanmayınca merak ediyorum gerçekten. O ertelediğim süre içerisinde 10 dk da yani rüyanın devamını da görüp öyle kalkıp işe gidiyorum. (bkz: swh)
Rüyamdaki yaşamımla ilgili yazdığım bir şiir: (#43626654)
her gün birden fazla rüya görürüz, senede sadece iki kez görmeniz imkansızdır. bir sene içinde kim bilir 1100 tane görmüşsündür, sadece iki tanesi aklındadır.
Bir zaman ehl-i kalb iki çoban varmış. Kendileri ağaç kâsesine süt sağıp yanlarına bıraktılar. Kaval tabir ettikleri düdüklerini, o süt kâsesi üzerine uzatmışlardı. Birisi “uykum geldi” deyip yatar. Uykuda bir zaman kalır. Ötekisi yatana dikkat eder, bakar ki; sinek gibi birşey, yatanın burnundan çıkıp, süt kâsesine bakıyor ve sonra kaval içine girer, öbür ucundan çıkar gider, bir geven altındaki deliğe girip kaybolur. Bir zaman sonra yine o şey döner, yine kavaldan geçer, yatanın burnuna girer; o da uyanır. Der ki: “Ey arkadaş! Acib bir rü’ya gördüm.” O da der: “Allah hayır etsin, nedir?” Der ki: “Sütten bir deniz gördüm. Üstünde acib bir köprü uzanmış. O köprünün üstü kapalı, pencereli idi. Ben o köprüden geçtim. Bir meşelik gördüm ki, başları hep sivri. Onun altında bir mağara gördüm, içine girdim, altun dolu bir hazine gördüm. Acaba tabiri nedir?”
Uyanık arkadaşı dedi: “Gördüğün süt denizi, şu ağaç çanaktır. O köprü de, şu kavalımızdır. O başı sivri meşelik de şu gevendir. O mağara da, şu küçük deliktir. işte kazmayı getir, sana hazineyi de göstereceğim.” Kazmayı getirir. O gevenin altını kazdılar, ikisini de dünyada mes’ud edecek altunları buldular.
şair, kuru aklın dörtköşe hesaplarına sığmayan hakikatleri avlayan, gözü açık rüya görendir...
tarifi "arif"e ne kadar yakın ve bazen de aynı... rüyâların adamıdır...
rüyâ tabircisidir...
öyle ki, rüya tabirinde başvurulan usülleren biri de, sahici şairlerin mısralarıdır...
bu satırları, "sanat üzerine düşünme" bahsine katınız!..
kucucuk merdivenlerden kosarak yukari cikiyoruz. bir terasta beraber sigara icmek tam o sirada bir arinin gelmesi dar bir kat arasindan karsi binaya gecmek pesmizde de ablasi mi ne varmis bina kotona aciliyor kotonda erkek kiyafeti mi var bilmiyorum.
kiyafet degistiriyorum cok kostuk terledik lanet olsun bir insan deneme kabininde nasil birisiyle sevisebilir cildiriyorsun.
pesimizdeki kadinla ayni kabinde oldugumu dusundun sanirim.
bina cok enteresan ayni senin gibi karisik.
icinde evler balkonlar var.
185 adami o daracik yerlerden gecirdin sen kucuk oldugun icin kolay geciyordun.elimde sigarayla ben cok zor geciyordum.
o binada bir evde kumral bir herife aciklama yapmak zorunda kaldim adami tanimiyorum seninle olan durumu anlatmak icin kivrandim sesim cikmiyordu uyandim.
rüyalar, kendilerine has gerçeklere dayanarak özel bir serüven yaşatırlar. bunu da genelden kopmayı sağlayarak gerçekleştirirler.
hasselerin ötesinde olan bu dünyada korku insanlara yabancıdır, düşlerde ne sorumluluklara yer vardır ne de tabulara.
bence detaylari guzel
yagmurlu havada gelmek gibi.gelmek icin zarfi sebep gostermek gibi.
berberden cikip is yerine geldim saclar 3 numara sakalim uzun.
acaba bebek bizim miydi.
davetiyede ikimizi beraber cagirdiklarina gore.
keske bebek olmasaymis. ortam guzel ev mustakil bayilirim.o seylerin uzerini cikip ben orterdim.bir seyi elestirmezdim inan sakinligimden cildirirdin.
uykuda ölüm gelirse allah nefsi alıkoyar, iade etmez.
uykuda ise nefs bedenden çıkar ve yükselir, rüya görür ve ruha haber verir.
ruh da aynı haberi kalbe nakşeder. ve insan, uyanınca ne rüya gördüğünü bilir.