en uzun süreli şu kadar saniyeymiş duyumunun doğruluğunu merak ettiğim olay. bir sezonluk dizi süresi kadar rüyalar zinciri görüyorum lan ben 7 saniye mi şimdi bu durum.
*Rüyaların hiçbir amacı yoktur ancak iki şeyden doğar: uyku ve şuur.
*Rüyaların uzun bir süre boyunca REM (Rapid Eye Movement – Hızlı göz hareketi) sırasında olduğuna inanılıyordu ancak REM’in olmadığı uyku periyodlarında da rüya görülebilir. Rüya görmediğimizde hiç uykumuzun olmaması muhtemeldir.
cumhurbaşkanı korteji var. yol kapanmış, yanımda anam. arkada bir kamyon aşağıdan hafif eğimli dik-düz bir yol. ellerinde m4a4'ler özel harekatlar, karizma ve ürkü aynı anda. bir anda bir ses yükseldi ''yat yere yat, yat'' annem bir askerin üzerine koştu telaşla. o an vurucaklar diye çok ürktüm. bir anda karşıya geçti. aşağıdan değişik herifler geliyor. annem karşıya geçti ona korkuma kafam gitti. bir süre yere yatamadım. bir cesaretle kendimi yolun ortasına attım kahraman polisimiz beni kavrayıp yele çaldı napıyon sen deyu bağırdı. aşağıdan sıka sıka geliyordu ibneler. en son anamı kaybettim. tam doğrulup koşacaktım ki polisi de kaybettim. aşağıdan 3 kişi geldi silah sesleri geldi. ölü taklidi yapıp yere yattım. elimde ne silah var ne bok. gözlerimi de kapattım, tam da o sırada uyandım. çok heyecanlıydı uyandığımda kalbim küt küt atıyordu. ancak sonunda ne olacağını merak ettim yemin ederim.
sanırım şu ışid'in son düşüncesi bilinçaltıma işlemiş.
aklın sadece sizinle oynadığı, en güzel oyunu. hele lusidçilikte varsa serde, alâ.
çok ve tatilsiz çalıştığım dönemlerde gerçeklerle karıştırıyorum rüyaları. arkadaşlarımdan birinin nişanını tebrik ettim misal geçen, nişanlanmamış meğer ben öyle görmüştüm. bir de niyeyse hüsnü çoban arka sokaklar'dan ayrıldı biliyorum şu sıra. onu gece yarısı açık bir televizyonda mı izledim, rüya mıydı hala kestiremiyorum. oturup inceleyecek halim de yok arka sokaklar'ı.
bazen de çok zorlu bir dönem öncesi rüyamda yaşayıp bitiriyorum uyanınca daha hiçbir şeyin başlamadığını görmek çok yorucu oluyor. ve elbette kabuslar. en büyük korkular ve özlemler.
Bundan 1 ay kadar önce bir arkadaşımı gördüm rüyamda. Bir takım sıkıntılar vardı, ondan çok düşünmüşüm belli ki. Zor zamanlar geçiriyordum, aynı zamanda ona da kızgındım. O günlerde bir gün rüyamda gördüm onu, ben çok kötü bir haldeyken bana yardım etmeye çalışıyordu. Ben Öleceğimi düşünürken o tutup kaldırdı beni, beni kurtarmak için. Ölmemem, hayatta kalmam için...
işte bunlar hep o zamanlarda yaşanılan ya da yaşanması istenen durumların insan zihnindeki tezahürü. insan neye ihtiyaç duyuyorsa ya da hangi durumların başına gelmesinden kaygılanıyorsa onu görebiliyor.
dua ederek uyuduğum günler neredeyse hiç görmezken, dua etmeden uyuyakaldığım neredeyse hemen her gün gördüğüm şey. ve hep böyle saçma rüyalar ne alaka dedirtecek şekilde.
farkında olduğum bir durumda değil bu durum, öyle bilinçaltımda olup bu şekilde gerçekleşsin.
Gece rüyamda üç kişinin bana tecavüz etmek üzere olduğunu gördüm ve kendimi çok yüksek bir binanın tepesinden attım.
Adamın yüz ifadesini, o çirkinliği burada nasıl tasvir edebilirim ki.
Bütün gün rüyanın etkisinde kaldım hala da etkisindeyim aslında.
Bu arada dün sınıfta insanlıktan nasibini almamış biriyle bu konuyu tartıştık, ufak çaplı bir sinir krizi geçirdim sanırım, elim kolum titriyordu.
Bence o gece mışıl mışıl uyumuştur.
Ona nasıl anlatabilirsin ki "empati"yi, "insan-çocuk-hayvan sevgisi"ni...
Ne bileyim ya, içim soğumuyor.
yaşadığımız bir travmanın veya bizi derinden etkileyen olayların, bilinçaltımıza yerleşmesi ve uyuduğumuz vakit bizlere 7 saniye gibi bir sürede gösterilmesi.
rüyaların altyapısını genelde travmalar oluşturur. ancak çok düşünüp kafa yorduğumuz bir olay da rüyamıza girebilir.