bir kişi hayal edin hepimizde olduğu gibi onunda mutlu ve çoşkulu anları olacaktır, hüzünlü ve acıklı yönleri olduğu gibi. işte bu camiada mutlu ve çoşkuluyu muse, hüzünlü ve acıklıyı radiohead oynasın. yetmesin ortak bi albüm yapıp sikip atsınlar piyasayı. bugün buna karar verdim açıkcası hiç biri birbirinden iyi değil ve hiç biri aynı kefeye konulamaz, zirvelerine ulaşmışlar hem ağlatıyorlar, hem eğlendiriyorlar.
gelin ikna olun yanyana gelin seviştirin müzikseverleri.
yeni albüm pre order'ının çıktığını öğrenmemin ardından beni adeta thom yorke gibi dans ettirecek kıvama getiren gruptur. müthiştir. ya ne bileyim bu klişeler de yakışmıyor aslında radiohead'e. onlar hayatımın en önemli iki grubundan biri.**
insanı felç edebilecek şarkılara sahip olan gruptur. alkol falan almasanız bile sizi sarhoş eder şarkıları ve her insanı anlatan en az bir şarkısı vardır mutlaka bu grubun. *
genellikle ok computer albümü ile başlanan, the bends ile devam edilen efsanevi grup. aradaki albümler de şükela ama ok computer ve the bends sırası çok önemli, yani the bends önce olmuyor abi, olmuyor işte!* ben bilmiyorum ama eskilerimiz bu grup gibi müzik yapan bir grup yoktu eskiden derler. mantıklı da gelmiyor değil kulağa, zira şu dünyaya thom yorke gibi bir adam daha gelir mi diye tahmin etmek çok güç. ben bu adamın ptozisine kurban olurum! jonny greenwood'un da telecaster'ını severim, iyi çalar kerata. ed de iyi backvokaldir.
güzel gruptur vesselam. ancak ben yeni albümünün en çok methedilen lotus flower parçalarını hiç beğenmedim. thom yorke'un dans stili de eskilere nazaran çok dandik geldi bana. bilmiyorum.
yeni yayınladıkları şarkılar supercollider ve the butcher için the king of limbs web sitesi üyelerine bizi beklettikleri için bir çok dilde, türçe de dahil, "teşekkür ederim", ile başlayan çok tatlı bir teşekkür maili atmış ve şarkıları ne zaman kaydettiklerine dair bilgi vermiş süper süper süper bir gruptur.