son küresel ekonomik krizde inandırıcılığını kaybeden. amerika aklından bi sayı tutarcasına rakam uydurarak önlem paketi yaratıyorsa çok afedersiniz ama kredi kartına ödemem gereken aylık tutar skimde bile olmaz dediğim.
insanların çoğunun taptığı yaşam için gerekli olan bir şey.
insan para ile sınanır çoğu zaman. Ve kaybeder manevi değerini diğerlerinin gözünde ne yazık ki! Para için insan dinini de satar , namusunu da! Para bu günkü hali ile her kapıyı açar gibi görünse de , çoğu insanın huzura giden yolunu kapatır , gözlerini kapatır göremezsin bir daha güzellikleri. Sahip olamazsın ki bir daha huzur denen en temel ihtiyaca! Para için satılır yürekler , benlikler , gelmişler geçmişler! Bir daha satın alamayacağın ne kadar değer varsa hepsini satarsın para ile tanıştığın ilk gün! Bazen paralar olmaz , borçlar vardır sürüsü ile. Senin de borçların ama başkasının üstüne. O zaman da hep kaçmayı düşünürsün işte , insanoğlu nankörlükte sınır tanımaz diyerekten. O an satmış olursun yüreğini , benliğini , gelmişini , geçmişini! Bir daha da asla satın alamazsın o değerleri. Dünyanın en hatrı sayılır yerlerine de gitsen , en pahalı arabalara da binsen ; için kokar açlıktan. Bir dosta acıkırsın , bir tatlı muhabbete , silip attığın günlere acıkırsın. Kokuşursun da beş kuruş fayda etmez o an! Para geldiği gibi gitmesini bilir ama sen sattıklarını sattığın gibi geri alamazsın! Senden gidenler gittiği gibi geri gelmez. oyun olmaz parayla , kullanmasını bilmezsen sen köle olursun!
hassas konudur.
herkes rahatmış gibi davranır; ama çoğu değildir.
cömertlik yapayım dersin enayi yerine konursun.
tutumlu olayım dersin cimri olursun.
borç vereyim dersin elindekinden olursun.
borç alayım dersin çekine çekine, boynunu eğersin.
bir yerlere gidelim dersin, hesap sana kalır diye için içini yer.
hesap masaya konduğunda herkes birbirine bakar.
sevgililik durumlarında erkek için zordur. kızlar pek ödemez. erkek de ödetmez.
bir nevi bağımsızlıktır. ailenden para almadan hayatını sürdürebiliyorsan bu çok önemli bir şeydir.
eksikliği çoğunu yoldan çıkarır. fazlası da.
insanlar onun için babasını bile doğrar.
kimisi içinse elinin kiridir. havaya saçanlar bile var.
bir dansözün göğüs arasına sıkıştırılandır yavşak gülümseler eşliğinde.
erkeğin, kadını elde edebilmek için işe yarayacağını sandığı yoldur.
mutluluğun formülü sanılır bazı materyalist kişilerce.
sadece yoldur.
fazlası değil.
-değişim,
-değer saklama,
-hesap birimi, fonksiyonlarını yerine getiren soyut ve somut belgelerdir.ekonomide madeni para (ufaklık para), kağıt para (banknot) birimlerinin yanı sıra vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da para unsurları arasında kabul edilmektedir.para yukarıda saydığımız fonksiyonları dışında günümüzde ekonomi politikası aracı olarak da kullanılmaktadır.
(bkz: para politikası)
bir düşünürün söylediğine göre ( kim olduğunu bilmiyorum): "hayal gücümüzün harcamaya izin vereceği kadar para kazanmak gerekir." Hayvanlar gibi kazanıp, para ve konformizm bağımlısı olmak kişiyi kendine yabancılaştırır. elbette gerektiği kadar para, daha fazla mutluluk...
"para israil'in kıskanç tanrısıdır, önünde başka hiçbir tanrı varlığını sürdüremez. para insanın tüm tanrılarını aşağılar ve onları metalara çevirir. para herşeyin evrensel, kendinde oluşmuş değeridir. bu yüzden de tüm dünyayı, hem insan dünyasını hem de doğayı, özgül değerinden yoksunlaştırır. para insanın işinin ve insanın varoluşunun yabancılaşmış özüdür, ve bu yabancı öz insana hükmeder, ve insan da ona tapınır."
01.01.2009 tarihi ile birlikte TL dönemi başlıyor.neymiş efenim merkez bankası baskanı bile YTL ile TLyi birbirine karıstırıyormus.artık buna dur demeliymis.iste yeni yılda buna bi dur dicekler(mis).
artik, ne matematiksel islem yapilabilcek ne siir döktürülecek ne de her hangi bi yazı yazilabilecek paralarin üstüne! yasaklandi cünkü. dolayısıyla serendipity lik durumlar da ortaya cikmiycak. oysaki bes ytl nin üstüne ayakkabi numaramı ve aldigim magazanin adini yazip gazete bayisinden bir dergi almistim o parayla. isin kötüsü 'y' yeni anlamini tasiyan da ortadan kalkacagi icin ytl yazili paraları da kullanımdan kaldıracaklar. dolayisiyla benim ayakkabi numaramli bes ytl sahibine ulasmadan mevta... su ülkemizde ne dogru gidiyo ki. bi serendipity de biz yasayalım dedik ama ekonomi politikalari! yüzünden suya düstü.
üstelik cüzdan tasimamiz gerekiyormus emir devletten, paralar yipraniyomus cünkü!
Değer ölçüsü olarak para;
1 kilo buğday = 1 altın denilirse 1 kilo buğday için gerekli olan emeğin 1 altın için gerekli olan emekle eşdeğer olması demektir.
Bu sonucu şöyle bir dizge ile açıklamak gerekirse.
1 kilo buğdaya denk gelen diğer metalar şunlar oldun. (bağlantıyı açıklamak için değerler uydurulmuştur)
1 kio buğday=
yarım kilo un,
3 kilo zeytin,
100 paket sigara,
25 paket makarna
.
.
.
yani dünyada 1 kilo buğdayın üretimi için gerekli emek zamanda eşit her meta 1 kilo buğdayın eşididir.
ancak toplum geliştikçe trampa (metaya karşı meta) yerine metaya eş değer evrensel kabul görmüş meta (yani para) devreye girer.
Yukarıdaki eşitliğe göre 1 kilo buğday 1 altına eşitse, 100 paket sigara da (ve diğerleri de) 1 altına eşit demektir.
o zaman altın diğer tüm metalarda yer alan ve bir meta için harcanan emeği eşitleyen meta haline gelirek, değişim için para görevini üstlenir. Burası önemlidir. Kısacası para, değişim için gerekli evrensel değeri üstlenen meta demektir.
Ancak, toplumsal gelişme sonucu altın metasının para görevini korunmak kaydı ile, taşınması daha kolay olan "kağıt paraya" geçilirek, bu görebi kağıt para üstlenir. Kağıt para (ki kendisi sadece eş değer kabul edilen bir tür meta değil tam tersine değer kabul edilen semboldür) her zaman altın gibi gerçek bir metaya (bu yeri gelir altın olur, yeri gelir petrole) eşitlenebilen değerli kağıt olur. (bkz: marx, kapital, 77-83 arası)
Fiyat olarak para:
fiyat ise, bir metanın para biçimidir. Ancak paranın kendisinin fiyatı yoktur. "Fiyat, metada gerçekleşen emeğin para-adıdır." (Marx, kapital, sf.115)
"Değerin ölçüsü ve fiyatın ölçütü olarak paranın birbirinden tamamen farklı iki işlevi vardır. Para, insan emeğinin cisimleşmesinin toplumsal olarak kabul edilmesi yönünden ele alınırsa değerin ölçüsüdür, belirlenmiş bir madeni ağırlık olması yönünden fiyatın ölçütüdür" (Marx, kapital, s.112)
herkesin deli gibi sahip olmak istediği, ancak kimsenin kullanmayı bilmediği , dönemin güçlü devletinin belirlediği, alışverişe yarayan kağıtlar, demirler, zamana göre altınlar...
0-6 yaş arası;
En iyi anaokulllarında 0-5 yaş gelişimi satın alınır.
6-12 yaş arası;
En iyi özel kolejlerde eğitimi satın alır. Gelişim çağındaki çocuğu "0" stressle büyütür.
12-17 yaş arası;
Yine orta öğretimdeki en iyi okulda eğitimi satın alır. Size öz güven verir ve zaten özel üniversitede öğrenim göreceğiniz için, çok rahat bir çocukluk evresi home partyler ve caddede dolaşmalar, o sıralarda 16-17 yaş tripleriyle tikky takılmaya calısırsınız.
18-23 yaş arası;
Öss de bir kaç soru çözdükten sonra, istediğiniz bölümü seçerek genellikle kıbrıs olmak üzere istemiş olduğunuz üniversite eğitimini satın alırsınız. Bu yaş aralığı daha çok kız arkadaş ve seks tecrübelerinin yeni yeni başladığı zamanlar olduğu için, ehliyet yaşınıda geçtiğinizden dolayı altınıza babanız araba çeker ve size de ayartmak istediğiniz kızı seçmek kalır. Çünkü o yaşlarda para ve araba kombinasyonu dilediğiniz şekilde kız arkadaşınızı (mesala sabahları sarıyer'de kahvaltı akşamları boğazda yemek) gezdirmenizi sağlar. Kız tarafına verilen bu rahatlıkta size bağlılığı yüksek oranda arttırır.
23-28 yaş arası;
Üniversite'de her türlü naneyi yedikten sonra, babanızın bir işi varsa onun başına geçersiniz. Bu süreç daha çok artık stresssiz büyüyen bünyenin özgüvenin doruklarında olduğu yaşlardır. Çünkü bu yaşlara kadar edinilen tecrübeler, her ortamda size bir özgüven katacağı için eğlence ve ortama yönelik eğlence sürdürülür.
28 - ölüme kadar olan süreç
Evlenilecek kızı satın alırsınız. Çünkü günümüzde zengin ailenin bir kızı isteyip alma olasılığı ile fabrikadaki bir işcinin dilediği kızı isteyip alma olasılığı arasında çok büyük bir fark vardır. Evlilik sürecinde kira derdi, elektrik su faturası derdi olmadığı içinde maddi açıdan bir problem zaten yaşanmaz. Geriye kalan "banyonun fanyasının rengini değiştirelim mi?" "bauhaus'ta yeni bahçe malzemeleri gelmiş bakalım mı hayatım?" "bu akşam dışarda yemek yiyelim mi tatlım?" soruları üzerine bir hayat kurulacağı için genellikle nasıl değişik bir şeyler yapabiliriz'e bırakır hayatın geri kalanı.
Tabi bu sırada sağlığı da satın alırsınız. Her 3 ayda bir girilen check-up lar örneğin herhangi bir kanser çeşidine bile bulaşmanız halinde bile avrupa ve amerika desteğiyle bu problemin üstesinden bile gelebilirsiniz. (ssk hastaneleri kuyrugunda bir tomografi çekmek için 15 gün bekleyen insanın kanseri yenme riskiyle sizin sağlık problemlerini atlatma riskiniz arasındaki fark ise tarif edilemezdir)
Babanızdan miras kalan şirket zaten yürüdüğü için her sabah keyifle uyanırsınız. Para, bir hayatın nasıl maksimum süper geçtiğine bir örnektir bunlar. Bu adamın oğlu olduğunda onun hayatının nasıl sürebileceğini tahmin etmek için lütfen baştan tekrar okuyun.
doğarken de yasarken de ölürken de olmamasi basiniza felaket getiren nesnedir.
diyelim ki doğum yaptiniz paraniz yoksa dogurdugunuz bebek hastane masraflarini ödeyemediği için büyük ihtimal bu diyarlarda hastanede rehin kalacaktir.
diyelim ki hastane belasini atlattiniz bu sefer parasizliktan en zirto okullarda yamuk yumuk bir eğitimle idare ettiniz.
calisirken develiklere karsi isyan ederken bir elfreniniz olacaktir parasizliktan. yikilasi hane ve evlad-ül ayal bloklamasi ile sevmediğiniz işlerde sevmediğiniz pozisyonlarda calisacaksiniz.
diyelim ki öldünüz, sen zannediyor musun ki paranin hükmü geçmez orda. styx irmagini geçmek icin kharona iki metelik vermen gerek ahbap yoksa hava alirsin.
belki de cennete paranin olmadiği bir yerdir.
fakat yasarken sunu biliyorum ki en büyük mutluluk hiç bir para değeri ile satin alinamayacak kadar iyi bir pozisyonda olmaktir.
bunun da yollari coktur.
ama kestirmeden gitmek en pahali ve yorucu yoldur.
ülkemizde calişmadan etmeden köse dönücülük herdaim olmus ve olacaktir.
calişmasini bilmediğimiz için ve kurnazliği aklin yerine monte ettiğimizden dolayi her daim satin alincabilecek varliklar olacağiz.
bana kızmayin, kimse ben satin alinamam demesin bana.
zaten bu kelami edenler ya hayatlari boyunca uygun bir teklif almamişlar yahut pek öyle ahim sahim hünerleri yoktur.
vel hasıl-ı kelam üzgünüm ki haklıyım dünya yoksul insan kötü.
dünya nın efendisi. bu dünya da geçen tek şey. diğer tarafta geçip geçmediği muammadır. gidip geri dönen yok ki öğrenelim. şaka bir yana cihat bile para içindir. yok din yayma falan bunlar palavra. fetih tamamen güç içindir. gücü ne sağlar? para. sorusu olan?