köpeğin önüne bile atsan dönnüp bakmayacağı gibi üstüne üstelik tek bacağını kaldırıp üzerine bile işemesi muhtemel, ancak insanoğlunun uğruna nelerini feda ettiği yalan dünyayı gerçekten yaşayabilmek için gerekli olan kağıt parçacı...
wto'nun söylediğine göre dünyada tam 46.000 ürün var. yani ekmeğinden tutun inşaat makinelerine kadar her şeyi kapsıyor. şimdi eski trampa, takas yöntemine devam etseydik bu 46 bin ürünü birbiriyle trampa etmek çok zor olacaktı. düşünün elinizde 20 yumurta var 1 kilo buğday almak istiyorsunuz gidip buğdayı olan birine 20 yumurta teklif ediyorsunuz ama o kabul etmiyor ve 1 kilo buğday için 5 balık istiyor sizde gidip 20 yumurtayı 5 balıkla değiştirmeye uğraşıyorsunuz vb...
şimdi değiştireceğiniz malın diğerinin ikamesi olması sıkca rastlanan bir durummuş fakat bu işlemleri 46 bin ürün açısından düşünürseniz ortaya muazzam büyüklükte bir karmaşa çıkıyor ki zorluk zorlukla çarpılıyor.
bu 46 bin ürünlük karmaşayı para 2 ye düşürmüştür.
yani malı malla değil de parayla değiştiriyorsunuz ve bu karmaşık işlemler astronomik rakamlardan 2 ye düşüyor. yani örnekteki gibi gidip 5 balık bulmanız gerekmiyor. 20 yumurtayı parayla parayıda 1 kilo buğdayla değiştiriyorsunuz.
hayatınıza her ne kadar kolaylık getirsede bulunduğu tarihten itibaren milyarlarca hatta belki daha fazla insanın hayatını elinden almıştır. almayada devam etmektedir.
hayatın amacı. para olmadan ne elde edebiliyoruz? hasta olsanız bile en iyi hastanelerde tedavi olmanız için gerekli. ayrıca üniversiteyi bile iyi şekilde para kazanmak için okuruz.
aşk, sevgi falan bunlar güzel şeyler ama parasız yaşanmıyor. ekmek, su parayla.
"hay senin şofben gibi götüne koyim be" diye sitem ederekten muslukla uğraştığım sırada ne kadar değersiz olduğunu, çocuk mantığıyla bir kez daha fark ettiğim insan yapımı kağıt parçası, kendisi dünyaları alabilme potansiyeline sahiptir.
abi dedim, kociman bir küvetim olsa; uzansam içine, devamlı su aksa, uyusam uyansam; beyle masör falan olsa, oh mis, gevşesem rahatlasam. her gün 80 ton su akıtsam. faturamı ödeyebilirim, fekat o suyu geri nasıl getireceğim ha? istediğim kadar param olsun, ben bu hayalimi nasıl gerçekleştireceğim? akdeniz'i fethedip der meister gölüne çevirebilirsem bir ihtimal, fekat, para her şeyi yapamıyor be abi.
son küresel ekonomik krizde inandırıcılığını kaybeden. amerika aklından bi sayı tutarcasına rakam uydurarak önlem paketi yaratıyorsa çok afedersiniz ama kredi kartına ödemem gereken aylık tutar skimde bile olmaz dediğim.
insanların çoğunun taptığı yaşam için gerekli olan bir şey.
insan para ile sınanır çoğu zaman. Ve kaybeder manevi değerini diğerlerinin gözünde ne yazık ki! Para için insan dinini de satar , namusunu da! Para bu günkü hali ile her kapıyı açar gibi görünse de , çoğu insanın huzura giden yolunu kapatır , gözlerini kapatır göremezsin bir daha güzellikleri. Sahip olamazsın ki bir daha huzur denen en temel ihtiyaca! Para için satılır yürekler , benlikler , gelmişler geçmişler! Bir daha satın alamayacağın ne kadar değer varsa hepsini satarsın para ile tanıştığın ilk gün! Bazen paralar olmaz , borçlar vardır sürüsü ile. Senin de borçların ama başkasının üstüne. O zaman da hep kaçmayı düşünürsün işte , insanoğlu nankörlükte sınır tanımaz diyerekten. O an satmış olursun yüreğini , benliğini , gelmişini , geçmişini! Bir daha da asla satın alamazsın o değerleri. Dünyanın en hatrı sayılır yerlerine de gitsen , en pahalı arabalara da binsen ; için kokar açlıktan. Bir dosta acıkırsın , bir tatlı muhabbete , silip attığın günlere acıkırsın. Kokuşursun da beş kuruş fayda etmez o an! Para geldiği gibi gitmesini bilir ama sen sattıklarını sattığın gibi geri alamazsın! Senden gidenler gittiği gibi geri gelmez. oyun olmaz parayla , kullanmasını bilmezsen sen köle olursun!
hassas konudur.
herkes rahatmış gibi davranır; ama çoğu değildir.
cömertlik yapayım dersin enayi yerine konursun.
tutumlu olayım dersin cimri olursun.
borç vereyim dersin elindekinden olursun.
borç alayım dersin çekine çekine, boynunu eğersin.
bir yerlere gidelim dersin, hesap sana kalır diye için içini yer.
hesap masaya konduğunda herkes birbirine bakar.
sevgililik durumlarında erkek için zordur. kızlar pek ödemez. erkek de ödetmez.
bir nevi bağımsızlıktır. ailenden para almadan hayatını sürdürebiliyorsan bu çok önemli bir şeydir.
eksikliği çoğunu yoldan çıkarır. fazlası da.
insanlar onun için babasını bile doğrar.
kimisi içinse elinin kiridir. havaya saçanlar bile var.
bir dansözün göğüs arasına sıkıştırılandır yavşak gülümseler eşliğinde.
erkeğin, kadını elde edebilmek için işe yarayacağını sandığı yoldur.
mutluluğun formülü sanılır bazı materyalist kişilerce.
sadece yoldur.
fazlası değil.