bugün

Genelde kaçırılır.
Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para.
tamamının toplanamaması,büyük problemlere yol açmaktadır.ele güne avuç actırmaktadır.herkes ödesindir.
her vatandaşın çifter çifter götüne kadar vermek mecburiyetinde bırakıldığı zorunluluk.
kazancın kutsal olabilmesi için devlete bu kazanç içinden vermeniz gereken pay
devlet yada onun yetki verdiği kişiler veya kurumlarca karşılıksız olarak zorla, kamu yararı amacı ile kanuna dayanarak alınan parasal değerlere denir
(bkz: dolayli vergi)
(bkz: dolaysiz vergi)
(bkz: özel tüketim vergisi)
vergi, kamusal gereksinimlerin karşılanması için özel kesimden kamu kesimine, hukuksal zorlama altında, karşılıksız ve kesin olarak yapılan parasal aktarımdır.

bu kavram, anayasa'nın 73. maddesi ile vücut bulur;

"herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.
vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir ve kaldırılır.
vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi bakanlar kuruluna verilebilir."
vergi bir vatandaşlık sorumluluğudur.her vatandaş vergisini düzenli bir şekilde vermeli ki sonradan başa çıkılmayacak sorunlar kanuni bazı uygulamalara maruz kalmamalı.
türkiye'de kelimenin gerçek anlamından çıkıp neredeyse tecavüz anlamına gelen bir kelimedir. benzinin %60 küsürü otomobilin %52 si vergidir. ayrıca faturalı telefonlarımızın hiç konuşmadan 27,5 ytl fatura ödememize sebep olan saçmalık.
13 numaralı yazıya (#468560) bir düzeltmedir. neredeyse tecavüz dedim ama sürekli söylenen bir söz vardır : "tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın" diye. bu durumdan zevk alacak kimse var mıdır acaba : ) !!!
(bkz: vergi kaçıranlar)
kamu giderlerini karşılamak amacıyla devletin vergilendirme yetkisine daynarak ve tek taraflı olarak kişilerin gelir ve servetlerinden , cebren aldığı ekonomik değerlerdir.
çoğu ülkede kaçırılması vatana hıyanetle eş tutulduğu ancak ülkemizde neredeyse kaçırmayana keriz damgası vurulan, devletin yol su elektrik olarak geri döneceği garantisini verdiği ancak yalnızca kimilerine peşkeş çekmek ve sömürücülerimizin karınlarını doyurmaya harcanan ve garibim halktan alının para.
Yılda 7 milyon YTL alan futbolcunun * vermediği, ancak asgari ucretlinin maasını yarısını odedigi pay; salma.
türkiye için çok hoş rakamlara sahip olan hede. örneğin aldığınız araba için %79. benzinde %71. cep telefonu ücretlerinde %46. şu dünyada yıllardır "neden güzel, canım türkiyem bir alanda da lider olamıyor. hayatımız boyunca hep %60 lık yatak kapasitesine sahip bor minerallerimizle övündük" diyorduk. sonunda bizim de şampiyonlarımız çıktı. telefon da 2. ugandayı 2 ye katladık. benzinde yanımıza yaklaşan yok. mozambik zorlayabilir biraz. arabada ise lafımız yok, başkasının hoş lafları var;

"o kadar paran varsa ödersin vergiyi. benzinini de alırsın"
by binali yıldırım eski ağlayan ulaştırma bakanı

gülüyoruz eğleniyoruz böyle şeylerle ancak durum aslında ağlanacak boyutlarda. benzine 2 dolar üstünde vermiyor hiçbir ülke. ama biz gözümüz kapalı gık etmeden ödüyoruz %70 küsür vergiyi. araba alırken 40 milyarlık arabaya 70 milyar verirken sesimizi çıkartmıyoruz. sabit ücretin bile vergisini alıp da, götünden salamanın en güzel örnekleriyle bulduğu isimlerle oluşturdukları %20 küsür isimli vergileri ödüyoruz. geçici denilen vergileri kalıcı hale getirdikleri zaman "cık! olmaz!" diyemiyoruz. "kemer sıkma politikası" altında yıllardır cebimizi soyduruyoruz.

verginin kelime anlamı şudur. parayı ödersiniz. size aynen yol-su-elektrik ve bilimum hizmetlerle geri döner. ne akla hikmetse 1 milyarlık maaşınızın 300 milyonunu devlet vergi diye keser. "bak sana ileride sağlık karnesi vericem, onda kullanırsın" diye. ama nedense o sağlık karnesi aşamasına kadar tüm diğer alt aşamalarda "ot vergisi bok vergisi" alır.


en komiği ise verginin vergisinin alınması durumudur ki insanın yüzünde acı bir tebessüm bırakır.

sonuç olarak; çoğu ülkede amacına hizmet eden, bir şekilde halkına geri dönen ama 75 milyonluk türkiyemdeki hayvani değerlerine rağmen hala bir getirisini göremediğimiz, bize bir türlü geri dönmeyen, nereye gittiği ise çok iyi bilinen ama soruşturulmayan şey.
Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.
kazı bağırtmadan yolma sanatıdır.
aslına bakılırsa ismi algı olmalıdır. kamusal finansmanı sağlamak için kullanılan enstrümanlardan biridir. tabi bu zaman kadar kimlerin finansmanını sağlamıştır bilinmez.

(bkz: vergi usul kanunu)*
(bkz: gelir vergisi kanunu)*
(bkz: katma değer vergisi kanunu)*
(bkz: kurumlar vergisi kanunu)*
(bkz: vergi kaçırmak)
(bkz: vergiden kaçınmak)
vatandaş olarak yerine getirilmesi gereken sorumluluklardan biri.

bir diğeri için:

(bkz: askere gitmek)
(bkz: asker kaçağı) *
zenginin babalar gibi kaçırdığı, fakirin ya da orta hallinin çatır çatır ödediğidir. hatta ödemesiyle de yetinmeyip arttırmaya kalkıyorlar, kendi maaşlarına istedikleri zamma bakmadan. sessiz kalan daha çok utansın.

http://www.hurriyet.com.t...&gid=229&sz=41528
kamu gelirlerini oluşturan, hemen hemen tüm vatndaşların er ya da geç mükellef olup ödemek zorunda oldukları yasal maddi hükümlülüktür.

ülkemizde vergi yükünün ücretlilerin sırtından toplanması * * çok büyük ironidir.
(bkz: vergi sistemi).
esnafın durumu* yoktur, 'vergimi günü gününe versem batarım' der*, vermez.*durumu olsada vermez.
esnafın durumu* vardır, 'kimse vermiyo, ben niye vereyim' der, vermez. herkez versede vermez.
vatandaş bilinçsizdir, fiş almanın ne işe yaradığını bilmez, 'banane' der. almaz. fiş almanın ne işe yaradığını bilsede almaz.
vatandaş bilinçlidir, fiş almanın ne işe yaradığını bilir, ama tutar düşük olduğu için fiş istemeye utanır. almaz. utanmasada almaz, tutar düşük alsamda bir şey olmaz der.
vergi bilinciyle hareket eden kişiler ve kurumlar hariç, bu kısır döngü böyle sürer, gider.
(bkz: almadığınız her fiş ülkenizi değil, başkalarını kalkındırır).