“Elimde değil hala seviyorum, elimde değil unutamıyorum” diyen rafet i de “ben sana veda edemem” diyen çağan ı da “Git..me dur ne olursun Gitme kal yalan söyledim” diyen sezen i de sayende çok iyi anlıyorum.
için parçalanıyor biliyorum ama geçer atlatırsın sen. Uçuk bir düşünce bazen sendeki her şey, anlamsizliga anlam katma isteğinden başka bir şey değil.
Kullanıldın, sömürüldün ve senin için önemi yüksek bir günde ateşe atıldın. Yaptıklarının karşılığı buydu demek ki. içinden at virane mutsuzluğunu, tutulan dilini hayatına odakla. Ve haketmeyene değer verme.
Ona degil de kendime yazdım ben. Lügattan öyle çıkardim
Ömrüme gelişin belki de kaderimin en mutlu, en güzel anıydı. Ya da hayatımın en ağır yükünü omuzlamamın başlangıcıydı. Gelişinle birlikte, aklım ilk kez kalbime boyun eğdi. Birini ilk kez bu denli özledim. Erişilmezliğinin verdiği acıyı bile seninle sevmeyi öğrendim. Yattığımda aklımı son kez meşgul eden, uyandığımda zihnimi ilk dolduran sendin. Seninle, acının bile tatlı bir özlemi barındırabileceğini öğrendim. Ancak tüm bunlara rağmen, içimdeki olmazlarımı değiştiremedim... Varlığın öyle derin bir çaresizlik ki, ne sana yönelebiliyorum ne de senden uzaklaşabiliyorum.
Arka fonda ceylan el adamı' nı söylüyor. Bir kez daha hayran oluyorum yıldız'a benim duygularımı böylesine güzel ifade ettiği için,
Saçlarımın boynuna geçti ipek sicim, gömleğinin bir kolunu dar ağacı belledim... Evet bedenime, ellerime, saçlarıma tüm dokunusların şimdi bana öyle ağır geliyor ki, sarılmaların öyle ağır geliyor ki ölsem böyle canım yanmazdı... Canımı bu kadar yakmasına rağmen bunu yapmam da büyük aptallıktı.
Bir ucu sen paslı makasın bir ucu bendim... Evet böyle ikimiz de birbirimize iyi gelmiyor bir işe yaramıyorduk birlikte, ayrılamıyorduk da.
sığ yüzüne kapattığın saçlarımı kestim... Sabah kuaför randevum var, sığ yüzüne kapattığın saçlarımı keseceğim ve öyle bir cikartacagım ki seni hayatımdan hiç olmamışsın gibi yok olup gideceksin içimde kesilen saçlarımla birlikte. Tüm hatıralar tüm acılar tüm mutluluklar yok olup gidecek zihnimden, kesilen saçlarımla beraber. Bu gece son, bu kadeh son, Son kez kalkıyor sana, son kez yarım yamalak hayal ediyorum yüzünü...
Aynada yüzüm hazırladı, tel tel ayrı ayrı topladı...
Kendimle yüzleştim, günahlarımla hatalarımla tek tek vedalaştım.
El adamı... Evet el adamısın, üstelik hep öyleydin hiç "benim" olamamıştın.
Gönlüm isterse gelirim, bitmeyen aşkla sevişirim, seyret bak uçurum dağından dümdüzdür vadi...
Evet biz uçlarda şeyler yaşadık ama aşk bu kadar zor bu kadar çetrefilli bir duygu değil, çok kolay yaşanabiliyor. Aşk kolay olmalı yormamalı, incitmemeli.
Ruhum isterse gezinirim dipsiz uçurumlarda, aşk düzlükte yaşanıyor düzlük tek aşkta... Evet istedim o zorlukları belki acıları bunlarla birlikte kabuldü ama artık değil, aşk acı vermemeli dümdüz olmalı, konforlu hissettirmeli.
Aynı değil her baharın çiçeği dalı... Evet ben hayatına giren herkesten biraz farklıydım, sen de öyle.
Ellerini hangi su yıkar? Ortalık malı... Yaptıklarını neyle temizleyebilirsin ki, sen benim içimdeki duyguyu öldüren bir katilsin ellerin artık temizlenmez. Ve benim için sen biricik/yegane iken sen bir ortalık ma...
Yarın sabah itibarıyla "el adamısın". Yukarıda yıldız' ın anlattığı gibi...
