neşet ertaş

entry1911 galeri168
    1581.
  1. BiR:  GÖNÜL

    ANADOLU denilen coğrafyada “gönül” sözcüğünü sekiz farklı şekilde telaffuz edebilen tek kişiydi... Hiç kimse “gönül” sözcüğünü onun kadar farklı, onun kadar kalpten, onun kadar tumturaklı, onun kadar dokunaklı bir şekilde telaffuz edemezdi. Öldü ve “gönül” sözcüğü hem öksüz hem yetim kaldı.

    iKi:  ACEM KIZI

    “Uğrun uğrun kaş altından bakınca/Can telef ediyor gül acem kızı” diyerek, bir acem kızının mahcup ve kaçamak bakışlarının nasıl süper yalın, nasıl acayip sinematografik tarif edilebileceğini kanıtladı. Üstelik kızın burnunu fındığa, ağzını kahve fincanına benzettiği halde zerre kadar sakil kaçmamayı başararak...

    ÜÇ:  SIRLAR

    Gösterişli postlara sahip bir mutasavvıf değildi, garip bir halk dervişi idi... Ama tasavvufu yalamış yutmuş gibi çığırdı türkülerini: “Kalpten kalbe giden gizli yol”u o tarif etti, “varıp bir canana ikrar verme”nin önemine o işaret etti, “evvel” ile “ahir”i aşkta o birleştirdi, dünyanın yalan olduğunun altını o çizdi.

    DÖRT: RiTMiK KEDER

    Gariplik, yetimlik, öksüzlük, dertlilik onun içine öylesine işlemişti ki en oynak, en kıvrak, en ritmik havalarının içine bile derin bir keder, dokunaklı bir hüzün, insanın içine işleyen bir acı sızardı... Ama farkında olmadan... Sıfır kurgusuz... Sıfır hilesiz... Hiç kasmadan... Öylesine...



    BEŞ: EŞiTLiK FiKRi

    Sosyalizmden falan anlamasa da azılı bir sosyalist gibi “eşitlik fikri”ne adamıştı kendisini... Büyüklenenlere ders verirdi. Kibirlilerden tiksinirdi. Ayrımcılık yapanlardan uzaklaşırdı. Gerçek zenginliğin gönül zenginliği, gerçek yoksulluğun ise gönül yoksulluğu olduğunu söyler dururdu.

    ALTI: BiRiCiK

    Bağlama çalışı, tavrı, yorumlama biçimi biricikti. Kendi türkülerini bile her defasında farklı çalar ve söylerdi... Kendisinin olmayan türküleri de kendisinin kılarak söylerdi. Onun söylediği “Gesi Bağları”, diğerlerinden değişik olurdu. Herkes “Yozgat Sürmelisi”ni şöyle söylerdi, o böyle söylerdi...

    YEDi : BOZKIR

    Sabaha karşı bozkırın ortasında seyreden bir uzun yol otobüsündesiniz... Radyodan “Zahidem” türküsü yükseliyor... Çiçekdağı’ndan dökülen gazeller, gurbette gezenler, el kadar hasırlar falan gözlerinizin önünden geçiyor... Tamam, işte Anadolu denilen coğrafyanın kederine inceden vakıf oldunuz. Neşet Ertaş’ın temel işlevi buydu.

    SEKiZ: TEVAZU

    Konserlerinde ceketini çıkarmak için dinleyicilerinden izin isterdi... Zerre kadar yapmacıklık barındırmayan bir şekilde “Ayağınızın turabı olayım” derdi... En hikmetli sözleri en sıradan sözlermiş gibi söylerdi... Artık eskilerde kalmış çelebiliği, efendiliği en tabii şekilde yaşardı...

    DOKUZ: iNiŞLER ÇIKIŞLAR

    Avazı çıktığı kadar bağırırken sesini kibar bir şekilde indirebilmekteydi. Ya da sesini kibar bir şekilde inceltmiş ve indirmişken kabaran bir sel gibi en yukarıya çıkarabilmekteydi... Dinlerken şöyle derlerdi olayı bilenler: “Kalmadı artık böyle sesini pervasızca çıkarıp kibarca indirebilenler.”

    ON: EFSANE

    Başyapıt sayısı bu kadar çok sanatçı var mıdır? “Ahu gözlerini sevdiğim dilber” efsane olmasına yeterken o tutmuş “Niye çattın gözlerini”yi söylemiş. “Evvelim sen oldun” efsane olmasına yeterken o tutmuş “Tane tane benleri var”ı söylemiş. “Mühür gözlüm” efsane olmasına yeterken o tutmuş “Zülüf dökülmüş yüze”yi söylemiş... Neyse... Devam etmeyeyim.

    (alıntı)
    2 ...
  2. 1582.
  3. türk halk müziğinin devasa ismi bence gelmiş geçmiş en iyi halk ozanıdır diyebiliriz sesinde doğal bir ahenk var insanı yüreğinden vuruyor ve kendini takrar tekrar dinletiyor.
    1 ...
  4. 1583.
  5. "Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor,
    hiçbir tabib şu yarama merhem olmuyor,
    boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor."

    Offf neşet baba ve ben bunları hak etmedik.
    12 ...
  6. 1584.
  7. Ahlağıyla, karakteriyle; sesiyle, sazıyla sanatçıdır.
    4 ...
  8. 1585.
  9. ahh yalan dünyada..
    yalandan yüzüme..
    gülen dünyada..
    ne derinden iç çektirir beee.
    7 ...
  10. 1586.
  11. 1587.
  12. Ne yazık ki öldükten sonra kıymeti bilinen halk ozanı.
    3 ...
  13. 1588.
  14. üstün değer hak eden insandı.
    4 ...
  15. 1589.
  16. Her türküsünü dinlediğimde gözlerimin dolmasından kendimi alıkoyamadığım insan. Alır başka diyarlara götürür....
    0 ...
  17. 1590.
  18. Gönül bam teline dokunabilen nadir insanlardan.
    4 ...
  19. 1591.
  20. usta'dan pek duyulmayan bir türkü.

    sarı çiçek sarartıyor dağları,
    kırmızı gül bezendiyor bağları.

    https://www.youtube.com/watch?v=uHxy_EjL568

    davut sulari'den.
    1 ...
  21. 1592.
  22. sanatçı demeye iki bin (2000) şahit isteyen bir balon.
    0 ...
  23. 1593.
  24. Pekala dikkat çekmeye çalışan değişik kardeşim.
    1 ...
  25. 1594.
  26. Ne zaman okusam bu ismi direk efkar basar bana tüm dertli sıkıntılı anlarım da hep neşet baba çalardı gözümüzde iki damla yaş nur içinde yat Neşet Ertaş.
    3 ...
  27. 1595.
  28. yılmaz özdil'in usta ile ilgili 11 ocak 2018 tarihli yazısı.

    http://www.sozcu.com.tr/2...r-hosgeldin-usta-2168743/
    0 ...
  29. 1596.
  30. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1625236/+
    insanın derdi ne kadar büyük olursa, gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. öyle derler, bizim buralarda. o derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. güzelleşmiş derdiyle.

    -neşet Ertaş
    31 ...
  31. 1597.
  32. her kesimden insanın sevdiği rahmetli halk ozanı.
    hiçbir zaman siyasete girmeyerek bu saygınlığını elde etmiştir.
    5 ...
  33. 1598.
  34. bozkırın tezenesi. şirin kırşehir'in gururu. çiçekdağ'ın gazeli.
    3 ...
  35. 1599.
  36. insanların duygularına tercüman olmuş, kendi duygularını da sazıyla sözüyle anlatabilmiş, halkın içinde kalarak sanatçı aslında nasıl olmalıdır herkese gösterebilmiş ve tüm bunları yaparken ekstra çaba göstermeden sadece kendi olarak kendi kalarak yapabilmiş büyük insan. insanın içine işleyen kalbini delip geçen insan. Saygı ve rahmetle anıyoruz.
    2 ...
  37. 1600.
  38. 1601.
  39. Adam kalbimizin ritmini yazıya dökmüş ve müzik yapmış.
    4 ...
  40. 1602.
  41. neşet ertaş diye yazılır neşe, dert,aşk diye okunur. ruhun şad olsun büyük ozan.
    4 ...
  42. 1603.
  43. sürekli sigara içmesi nedeniyle gençler için kötü bir örnektir. müzikal açıdan da vasatı aşamamış bence açık ve net.
    1 ...
  44. 1604.
  45. Ulan adamlar neredeyse yürümeden saz çalabilecek kabiliyette, biri de gelmiş müzikal açı diyor.

    Ya he he allahın enteli.
    5 ...
  46. 1605.
  47. gönül yarası olanların ilk koşacağı kapı.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük