genellikle belli bir yaş aralığındaki genç insanların sürüklediği sosyal medya ortamında bile hakkında böylesine olumlu fikir birliğine varılması nasıl bir adam olduğu hakkında fikir verir.
beyefendi, gönlü geniş, müthiş tevazu sahibi, "garip" bir adam.
yaşım gereği o'nunla büyüdüm, tüm türkülerini ezbere bilirim dersem yalan söylemiş olurum fakat yitişinin içimi acıttığı, beni gerçekten üzdüğü kesinlikle doğrudur.
Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın bu güzel adam. mekanı cennet olsun.
birçok entry girilmiş herkes görüşlerini anlatmaya çalışmış kimine göre şu an bunlar önemsiz kimine göre abartı. hatta çoğu kişi okumuyor bile öflüyor. bende pek uzatmayacağım çünkü gerçekten eserleri anlatılmaz. onun farkı türkülerde yaşanır.
Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy
Dil gizli gizli dil gizli gizli...
zaman zaman ekranlarda gördüğümüz "adam"lardan biri idi.
neşet'ler eksildikçe soytarılar çoğalıyor.
bir neşet gidiyor yerine bin soytarı geliyor.
hakkımızda hayırlısı olsun...
bozkır ın mavi bulutlarını,engin anayurt sevdasının parıltısını mütevazi bedeninde, yeteneğinde yansıtan, anadolu nun tüketilen namusunu öte tarafa götüren ölümsüz ozan.
aslında ne yazacağımı bilemedim. önemin çok büyüktür benim için. senin için burada ne yazsam yetmez.
senin için bugün yaklaşık elli kere zülüfü çaldım. yetmezse daha çalarım. sen iste.
insanlığın yeter.
ölümü hala yenebilmiş değiliz. ne yazık ki ölüm hala var. bunun bedelini en güzel, en iyi insanlarımızı yitirerek vermeye devam ediyoruz.
kimisinin yitişi bir devri kapatıp, başkasını açıyor işte neşet emmi gibi. yittiğinde arkasından hayatının bir rengini, canının bir parçasını da alıyor götürüyor. hayattayken nasıl düşünürdük? "vay be, bu adam yaşıyor şimdi öyle mi yani? anadolu'Nun insanda vücut bulmuş hali yaşıyor. sağlığındaki, çaldığındaki söylediğindeki yıllarına denk gelmek ne büyük mutluluk."
kıymetini bilemediğimizi söyleyenler oluyor sağda solda. biz iyi bildik, kendinize bakın siz ölü seviciler!
insana yasını bile doğru düzgün tutturmuyor şu samimiyetsizliğiniz. tiksiniyorum bu yarasa ruhlulardan sözlük.
bu derece mühim bir isimle ilgili duygularımı yazarken dahi, düzenin yarattığı davranışlara olan öfkemi içime atamadığımdan ötürü tüm neşet ertaş sevenlerinden özür dilerim.
""neden sürekli halk konserleri veriyorsunuz" diye soran birine; "beni dinlemeye gelen fıkarının cebindeki üç kuruşuda ben almayım." demiştir.
bozkırı yetim bıraktı..
türünün son örneğiydi, bir daha da 100 yıl geçse bir yenisi gelmex..
ceketini seyirciden müsade istemeden çıkarmayan son "sanatçı"dır neşet ertaş.
sevdiğini iyiki alamamışdır kendisi bu sayede bize bu muhteşem bir arşiv bırakmıştır.
hemşerimdir çocukluğumuzdan bugüne sesiyle müziğiyle beraber büyüdüğümüz, popüler kültür karşısında halkın dilinin ve saflığının dik duruşuydu kendisi. milyon yılda bir gelecek sesi yine ölümünden sonra meşhur ederek uğurluyoruz.