Bu hastalığın neden bitmediğini. Şu anki salgın sahiden fena. Bir iki gündür öksürükte başladı. Ailecek hastayız. Geçmiyor. Sinir bozucu. Korona bile bir kaç gün sonra iyileşiyor ama bu üçlü virüs geçmek bilmedi.
O kadar sıkıldım ki kendiliğinden güzel, sevimli bir şey olsa da bana iyi gelse. Bir kere de ben kılımı kıpırdatmasam, kendiliğinden ufacık da olsa güzel bir şey olsa..
Çok kalabalık bir çevrem olmadı hiç. Hep yalnız ve kendi başımaydım. Kendi kendimi büyüttüm kimse bana bir şey öğretmedi. izleyerek, tecrübe ederek ve düşünerek inşa ettim bütün doğru yanlışlarımı. Ailem çok zedeleyici yıpratıcıydı. Hiç yapıcı olmadılar. iş hayatı sosal ilişkilerim de böyle. Herkes öyle yap böyle yap dedi tüm hayatım boyunca ama kimse mantıklı bir gerekçe söylemedi ve hep anlamsız buldum tüm bunları. Depresyonda olduğum dönemde hayatıma birçok iş ve arkadaş geldi geçti. Bugün iyiyim ve bu dönemde hayatımda kalanlar iyi olmam konusunda kendilerine pay biçiyorlar çünkü duruşu olan biriyim. Mesafeliyim, kiminle neyi ne kadar konuşacağımı bilirim. Depresyonumu kısır döngüye sokup kendinin bile farkında olmayan insanlar bugün bana destek olduklarını düşünüyorlar. Hiçbiri destek olmadı sadece onay verip gülüp geçtiğim insanlardı. Birkaç saat gırgır şamata ve asla gülmeyen suratımı güldürmeyi başarı sayıp cidden bunu onların sayesinde yendiğimi düşünüyorlar. Her zaman yaptığım gibi onay verip gülüp geçiyorum. insanların Bir başkasının kırılma anı yaşayıp tüm kötü şeyleri geride bırakmasından pay çıkarıp iyi hissetme çabasını anlayamıyorum. Annem babam ve diğer sıradan arkadaşlar hepsi benim için kötü tecrübeden ibaretti.
Hiçbir zaman biriyle içli dışlı arkadaşlık ilişkisi kuramadım. Çünkü nasıl olsa arkadaşım diyip insanların birbirini pasifize ve suistimal ettiğini gördüm. Çıkar ilişkisinden ibaret ilişkiler. Ve kimseyle dostluk kurup kendimi anlatmadığım, mesafeli olduğum için “Soğuk” denildi. insanlar birbirlerine varolmak için katlanıyorlar. Ne kadar çok insan o kadar varoluş. O kadar onay ve o kadar ego tatmini. insanlar egomu tatmin etmedi hiçbir zaman çünkü o kadar kesin doğrularım var ki bunların üstünde pek insanla tanışmadım. 24 yaşındayım 22 yılı bir çöpten, travmadan ve öğrenilmiş çaresizlikten ibaret. Bu çevreden sıyrılmak, kendimi, farkındalıklarımı öğrenmek değerimi inşa eden şeyler oldu.
Hiçbir zaman yanlışı kabul edemedim. Numara bile yapıp ayak uyduramadım çünkü günü kurtarmak için aşağılık bir duruma veya insana onay vermek seni ondan farksız yapmaz. Arkadaşlık ilişkilerinde ve iş ortamında pasifize etmeyi kabul etmediğim için hep asi olduğum söylendi. Ama hiç tembel, aptal, iş bilmez, kiminle ne paylaştığını bilmez gibi şeyler söylenmedi. Çünkü bunların hiçbiri ben değilim. Ergenliğimde ailemin ve çevremin beni manipüle ve suistimal etmesi ve hayatta hiçbir şey olduğumu düşünmem depresyonumun ilk düşünceleriydi. Bunu aşıp “asi” olarak anılmak beni rahatsız etmiyor.
Hayatımda biri olsun annem, babam, ablam bi kız arkadaşım fark etmez bir kere beni anlayarak dinleyen olsun isterdim. Hiçbir zaman böyle biri olmayacağını anladım. Bunların farkında varmak mutsuz hissettiriyor.
valla 3 sene kimseyle sevismek istemedigimi dusunuyorum.
6 ayı gecti. kaldı 2,5 sene.
sizden ricam -sizi evren gibi dusundum- bu konuda beni 2,5 sene rahatsız etmeyin.