her camiinin düzenli bir cemaati var. cok az sayıda kişiler. her vakit islamda sünnet oldugu gibi birisi namazı kıldırırsa; diyanet bütcesi azalır hem de bir hayırlı iş olur, yetimlere gider belki o devasa para. kuran kursu ogretmeni ve müezzinler devam eder.
yerine getirildiğinde huzurumsu yada görevi tamamlamış olmanın verdiği rahatlık olabilir öle bişeyimsi his yaşatan, vakti biraz geçirilince ise insanı rahatsız eden ibadet (40 gün kılınca bir daha bırakmazsın derler)
allah'ın mukaddes kitabında zekatla beraber çokça bahsettiği mesele. belki yüzlerce kez. namaz namaz namaz. allah'ın bu kadar önemsediği bir ibadeti, farzı; böylesine kelimelerle, cümlelerle küçümsemek en iyi tabirle acizliktir. yazık.
Müslümanların dini ibadetlerinden biri.
islamın şartlarından, miraçta emrolunan ibadet. islam dini için dinin direği niteliğindeki ibadet şekli .
Ezanla birlikte vaktin girdiğini anlatan ibadet.
Camilerde topluca yapılan ibadet şekli.
Farz ve sünnet olmak üzere iki çeşidi bulunan ibadet şekli.
Şükür için de yapılabilecek ibadet.
Bir türlü dikiş tutturamadığım ibadet.
Yol göstermek isteyen olursa yeşillendirebilir.
Çok istiyorum ama bir hafta geçmeden aksatmaya başlıyorum. Ne tam bırakıyorum ne tam kılıyorum.
"Bilindiği gibi Yüce Allah'ı tevhid (bir kabul etmek), Onun eşsiz varlığını bilip tasdik etmek, farz olan en büyük bir görevdir. Bundan sonra farzların en büyüğü ve en önemlisi namazdır. Namaz, imanın alametidir, kalbin nurudur, ruhun kuvvetidir, mü'minin miracıdır. Mü'min bu namaz sayesinde Yüce Allah'ın manevî huzuruna yükselir. Yüce Allah'a yalvararak manevî yakınlığa erer. Mü'min için ne yüksek bir şeref!.."
"Bütün hak dinler, insanlara namaz kılmalarını emretmişlerdir. Bizim sevgili Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz de, peygamber olarak gönderilişlerinden itibaren namaz kılmakla yükümlü olmuştur. Ancak o zaman, güneşin doğuşundan ve batışından sonra olmak üzere günde iki defa namaz kılınıyordu. Sonra Miraç gecesinde beş vakit namaz farz olmuştur. Hazreti Peygamber'in miracı ise, sahih kabul edilen rivayete göre, Medine'ye hicretlerinden on sekiz ay önce Receb ayının yirmiyedinci gecesinde olmuştur."