--spoiler--
Fransız Le Canard Enchaine gazetesi tarafından bugün yayımlanan bir haberde, ABD ve Fransa nın, uluslararası bir mahkeme önünde Batı gizli servisleriyle ilişkilerini açığa vurmaması için Kaddafi yi öldürttükleri ileri sürüldü.
ABD'nin Fransa ya Kaddafi için Hayatta kalırsa atom bombasına dönüşür dediğini yazan gazete, adını vermediği ancak Fransız Cumhurbaşkanlığı danışmanı olarak tanımladığı kaynağının ağzından, Batı nın bu yeni dostu Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde CIA veya Fransız gizli servisleriyle mükemmel ilişkilerini, Fransa nın Afrikalı dostlarına yardımlarını ve ona buna dağıttığı ihaleleri, hatta kimbilir daha da vahim şeyleri anımsatabilirdi ifadelerini aktardı.
--spoiler--
bence öldürülen o diil yaw.. ABD nin anlaşıp yüz değiştirme programıyla ortadan kaldırdığı onun yerine de benzer birinin linç ettirildiği durum şeysi..
muammer kaddafi'yi yakalayan muhalif asker ramazan cibril misrata'da düzenlenen bir programda muammer kaddafi'yi bir tünelin çıkışında bulduğunu belirtti.
yakaladığında kaddafi'nin elinde bir silah olduğunu ve "ben kaddafi değilim" dediğini anlatan eamazan cibril bunun üzerine saçlarından tutup kaddafi'nin başını kaldırdığını, ardından da yetkililere götürdüğünü anlattı.
Bir diktatörde olsa hatta olaylar çıkmadan kısa bir süre önce şans eseri döndüğüm libyada halkı demir yumruğuyla nasıl ezdiğini görsemde yine de bu şekilde öldürülmesi insanlığımı yaraladı. insanın öfkesinin karşısında nasılda zavallı bir mahluk durumuna düştüğünü gördüm ayakta bile duramayan bir adamı linç eden kalabalıkta.onca zulme uğramış insanlarında gücü eline geçirdiğinde zulüm edenden bir farkı kalmadığını gördüm. aslında bunu yeni anlamadım. dünya tarihinin gücü eline geçiren mazlumların zalimleşmelerinden ibaret olduğunu biliyorum. Ama ne olursa olsun aciz durumdaki birinin bu şekilde öldürülmesi insanlığımı bir kez daha yaraladı.
birleşmiş milletler insan hakları evrensel beyannamesi 1. maddesi der ki:
'bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.
akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.'
şimdi bu beyannamenin tartışmalı olduğunu biliyoruz,
yani evrensel olarak nitelendirilen bu hakların lokal bazda ne kadar farklı değerlendirildiğini görüyoruz, gördük, gör-eceğiz...
Kaddafi'nin ölümünün yayınlanışı da bununla ilintili biraz...
Konu Kaddafi olunca beyanname 'hikaye' oldu.
Saddam olunca da 'hikaye' olmuştu. Halihazırda google'a saddamın ölüm anı videosu yazarsanız karşınıza inanılmaz sayıda video listesi çıkar.
Kaddafi'nin ölümünü medya niye böyle servis etti? -Küresel medyadan bahsediyorum-
Hepimizi bu görüntülerle -hiçbir uyarı vermeden- karşıkarşıya bırakarak ne yapmaya çalışıyor?
Mesela bu sayfanın ortasında bile bu fotoğraf asılı duruyor. insanın kanını donduracak nitelikte.
uluslararası ilişkiler minvalinde konu apaçık ortada...
Elinde telefonla Kaddafi'nin ölü bedeninin fotoğrafını çeken insanların zihniyetinin temellerini de hadi oradaki bağlamla açıklamaya çalıştık -velek ki-
Ama dünya halkı niye bunu izliyor/izledi?
Öldüğünden emin olmanın yolu bu değil elbette, sonuçta bu düzmece bir film de olabilir...
Zira komplo teorilerinin sonu yok ki...
bu hiper gerçeklikle oynanan oyun ne? -Küresel bazda-
bir de hilari'nin veni vidi vici'sine ve öncesindeki 'vav' nidasını da işin içine katarsak...
sanki the texas chainsaw massacra izliyor kadın 'popcorn'uyla.
öldürülene kadar herkesin eleştirdiği, saldırdığı bir liderken, öldürüldükten sonra herkesin bir anda üzüldüğü bir mazluma dönüştü. bizim halk gariptir.
kıbrıs çıkarması sırasında dost ve müttefik amerika'dan ve nato'dan ambargo yediğimizde ve kardeş araplar bize petrol satmayı durdurduğunda uçaklarımızı kaldırmamız için gereken petrolü bütün dünyaya inat bu adam verdi bize...
bugün türkiye'de müslümanım ben diye şekil yapan ama oyunu bu adamın katillerine veren bir sürü orospu evladının firmasına ya da çocuğuna koyduğu ismin esin kaynağı olan "çağrı" filminin de sponsoru ve fikir babasıdır. ayrıca ömer muhtar gibi bir başyapıtı da finanse etmiştir.
emperyalistler ve onların aşağılık maşaları ülkesine taaruz ettiğinde yiğitçe direndi ve çarpışarak öldü. libya yeni ırak olacaktır onun ölümünden sonra şimdiden sirte'de onunla beraber çarpışan halkın erkek, kadın, çocuk demeden boğazlandığı haberleri geliyor. bu soykırıma tâbi tutulan kitle bir çöl ülkesi ne kadar modernleştirilebilirse o kadar modernleştiren sınıf ve halk. bu topraklarda yaşayan modern, eğitimli ve vatansever insanlar baksınlar ve ibret alsınlar bu ülkenin gittiği yer de çok farklı değil ne de olsa. çok abarttığımı düşünenler 10 yıl önceki türkiye ile bugün arasındaki farkı bir inceleyerek başlayabilirler.
bu adama şu an iktidarda olan gayrımeşru sivil diktanın benim vergilerimle suikastte bulunmasını ve hainlik etmesini hazmedemiyorum. dualarım onunla beddualarım ise bu adama ve ülkesine bu cehennemi götürenlerle.
umarım muammer albay'ın ölümünden kat kat daha acılı bir ölümü tadar bunu yapanlar ve tüm yakınları. gerçi onlarda savaşacak göt yok kaçarlar çok sıkışırlarsa....
açık ve dürüstçe ifade edilirse, sarkozy ne kadar diktatör ise bu adam da o kadar diktatördür..
tayyip erdoğanın türkiyeye yapmadıklarını, bu adam halkına yapmıştır..
şimdi peşinen editleyecek şempanzeler çıkacaktır.. güzelce bir araştırın, türk yapı şirketlerini mesela, bakın bakalım kaç yılda kaç proje yapmışlardır mesela libyada..
bu adam ülkesine neler yapmıştır yani..
bi de bakın bakalım diğer 'arap baharı' yaşanmamış ülkeler ne kadar yatırım yapmışlardır ülkelerine..
yalnız dubai diyip de güldürmeyin rica ederim.. canım hiç gülmek istemiyor şu sıralar..
--spoiler--
Yıl 1974...
Kıbrıs Barış Harekâtından hemen sonraki günler... Türk Silahlı Kuvvetleri adaya başarılı bir çıkarma yapmış ve oradaki Türkleri kurtarmıştı.
Onuru kırılan Yunanistan ayaktaydı. Türk-Yunan savaşı her an patlayabilirdi.
Türkiyenin böyle bir savaş için silahlı kuvvetleri hazırdı ama ciddi silah eksikliği vardı. Taner Baytok o dönemde NATOda görevli bir diplomattı.
Türkiye, iran ve Iraka silah için başvurdu. iran biraz oyaladı, sonra uyduruk bazı malzemeler gönderdi.
Irak ise Sizin istedikleriniz bizde yok. Ama Libyada var dedi.
Dışişleri, Libya ile hemen ilişki kurdu. Libya, Kaddafinin kapattığı ABD üssünde bol miktarda silah ve malzeme olduğunu, bunları gönderebileceklerini bildirdi.
Kısa bir süre sonra da 4 uçak dolusu silah ve malzeme Türkiyeye gönderildi.
* * *
O sırada Ecevit iktidardaydı. Hasan Esat Işık Milli Savunma Bakanıydı. Işık, Taner Baytoku çağırıp Kaddafiye teşekkür mektubu gönderileceğini bildirdi.
Sen atla Libyaya git ve yeni silah isteğimiz de olduğunu ilet talimatı verdi.
Genç diplomat bakana şu öneride bulundu: Efendim, gönderilen ve yeni alacağımız silahların parasını da vereceğimizi bildirelim.
Bakan bu öneriyi kabul etti ve Baytok Libyaya uçtu.
Baytok Libya genelkurmay başkanına Türkiyenin silahların parasını ödemek istediğini iletti ve yeni silah isteğinde bulundu.
Libya Genelkurmay Başkanı Sizden para almayız. Depolarda ne kadar silah, malzeme varsa hemen gönderelim dedi.
Heyetteki Türk subaylar üsse giderek işe yarayacak silah ve malzemeleri belirledi. Bunlar 4 DC 9 uçağına yüklenerek Türkiyeye gönderildi.
Her şey Kaddafinin kesin emri ile olup bitivermişti.
Kaddafinin çevresi öyle kalabalık ki, sokulmak olanaksız. ite kaka yol açtık ve Deniz Baykalı Kaddafinin yanına götürdük.
Kaddafi, Baykala iltifatlarda bulundu. Türklerle gurur duyduklarını söyledi. Birkaç gün kalın, konuğum olun dedi ve ertesi gün saat 10.00da randevu verdi.
Ertesi gün gittik. Deniz Bey Kaddafiye Kıbrıs harekâtını anlattı.
Kaddafi Neden tamamını işgal etmediniz? diye sordu, sonra da Eğer Yunanistan kıpırdarsa size elimizden gelen bütün yardımı yaparız dedi.
Libya lideri, Baykaldan Ben askerlerle yemek yiyeceğim. Siz de gelin ve onlara Kıbrıs harekatını anlatın diye ricada bulundu.
Baykal Sevinerek kalırız ama uçağı kaçırırız dedi. Bunun üzerine Kaddafi Önemli değil, benim uçağımla gidersiniz deyince kaldık.
Sonra Türkiyeye Kaddafinin ucağıyla döndük.
--spoiler--
türkiye'ye büyük kıyak yapmış zamanında, yorum sizin.
kuşatıldığı son sığınağından kurtarma operasyonunda yer alan paralı askerlerin aynı zamanda eski ingiliz sas subayı simon mann'in ekvador ginesi'ndeki darbe girişiminde de yer aldığı açıklanmıştır.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan salakların eleştirdiği lider.
aynısı ülkemizde de var. zaten o yüzden akp yüzde 50 alıyor ve tayyip'i peygamber gibi görüyorlar ya.
dikkat edin lider dedim dikatatör değil. tamam yaptığı zulümlar var yok değil ama bir ülkeyi 42 sene yönetecekseniz ve ülkenizi abd köpeği olmaktan uzak tutacaksanız bazı şeyleri sert ve elinizi vurarak yapacaksınız.
sorarım doğalgaz, elektriğin bedava olduğu bir ülkede; eğitim ve sağlık masraflarının devlet tarafından karşılandığı bi ülkede hangi dikatatörlük ve halkına zulümden bahsediyorsunuz.
amerikan savaş uçağını yumruk ile sıkarak parçalanmış figüri şeklinde bir heykeli ülkesinin ortasına kaç kişi dikebilir.
kaddafi arap baharı yani tayyip'in de bop eşbaşkanı olduğu kanlı oyunda kurban verilen biridir.
petrolü vardı vermem dedi; bağımsızım dedi. sıkıysa al dedi.
geldiler, aldılar.!!
cahil arap halkı ise bir kez daha ihanete ve cehalete bulaştı.
allah bu halka bir değil bin kez kuran indirse bunlardan bir bok olmayacağını bir kez daha gördük.
retorik sorulara verilecek cevap;
kaddafi ve saddam ın öldürülüşlerini(daha doğrusu linç edilmeleri) basın a servis edilmesinde ki amaç; bölge de hakimiyet ve yönetim gösteren petrol şeyhlerinin trilyonlarca dolar şahşi serveti ve petro dolarlarını abd-ab finans çevrelerinde tutması,
enerji kaynaklarının hakimiyetlerini bu şirketler kontrolünden çıkarmaması,
var oluşlarının-yaşamlarının kime bağlı olduğunu bilmeleri,
bölge halkına "biz bu kadar güçlüyüz" imajı vermesi,
vb algıları beyinlere kazıma çabalarıdır.
dünya tarihi böyle bir yıkım öyküsü görmemiştir daha önce.. daha geçen sene berlusconi tarafından eli öpülen bir lider 6 ayda sistematik olarak yerle bir edildi, en son nato kuvvetleri tarafından kıstırılıp libyalı it sürülerinin eline teslim edilip acımasızca parçalatıldı. katledilme görüntüleri kaydedildi ve sosyal paylaşım sitelerinde milyarlarca insanın gözüne sokuldu. petrolünü emperyalist güçlere peşkeş çekerken sürüncemede kalan arap şeyhlerine bu görüntüler ve bu güç gösterisi ile ince bir ayar verildi, artık tüm arap halkları domalmış/domaltılmış bir şekilde efendilerinin emrine amade..
Adam ruh hastasıydı zaten. Erdoğanın mitingleri doldu taştı, fransızlar mitinge adam bulamadı ama tüm kaynakları fransızlar amerikalılar paylaştı bizde libyayı özgür yaptık diye seviniyoruz. Kaddafi gitti emperyalizm geldi.