bugün

insanlığın en iyi icatlarından biri. dolap kapaklarını açtığınızda şişmiş cesetten kuru bir kan kokusu gelir. özellikle intihar edenlerden.

yakışıklı çocuklar kendilerini astığında, güzel kızlar beyinlerini kullanmayı beceremedikleri silahla patlattığında yanaklarından makas alıp ''seni gerizekalı'' deyip aşağılamak zevk verir...

uzamış bir boyun omurları ''kırt kırt'' diye ses çıkarır hareket ettirdikçe...
hiç de zevkli değil. sadece dolabın verdiği serinlik güzel...
Bir acı Soğutucu.
Cinlerin ara sıra uğradığı mekanlar.
Soğuk bir yer. Bir sefer öylesine girip yattım. 5 dk içinde her yerim dondu nerdeyse.
baş parmakta künye vardır.
gece girerseniz korkarsınız çok.
ceset kimliği saptama amaçlı da olsa, kimsenin yolunun düşmemesi temenni edilir.
(bkz: bir oda dolusu ölü).

Morg görevlisi olmak bir hayli gergin olmaya sebep olabilse de, dirisinden korkulmayan insanların ölüsünden korkmak biraz trajikomik oluyor gibi.
ilk defa morga gireceklere tavsiyeler vol:1

1-kokulara karşı hassasiyetiniz varsa gasilhaneye kadar merhumu görmeye girmeyin. yıkanırken ziyaret edebilirsiniz.

2-ölüm korkusu, ceset korkusu, yukarda dediğim gibi kokuya karşı hassasiyetiniz varsa şansınızı zorlamayın. sizin yerinize başka bir aile büyüğü cesedi teşhis etsin.

3- çok farklı hastanelerde ceset teşhisine girdim. her birinin çalışma biçimi farklı. dolapların sayısından, soğukluğuna kadar değişiklik gösteriyor.

4-ceset, sinirleri gevşediği için ağırlaşıyor, şişkinlik de üzerine eklenince tanıdığınız bildiğiniz kişinin bu kadar ağırlığı var mıydı diyebilirsiniz. o yüzden merhumu siz götüreceksiniz yanınızda mutlaka 2-3 kişi daha olsun. hastaneden 1-2 kişi de yardıma geliyor.

5- cesetler eğer eksi doygunluğuna ulaşmadıysa morg çok ağır kokar, o kokuyu daha sonra yeni kesilmiş kurban kokusunda hissedersiniz ama geçicidir bilginiz olsun.
Ölümün o soğuk yüzüyle karşılaşmaktır. Hiçbir acı yaşanmadan bilinmez. Eskiden sana hiçbir şey ifade etmeyen yer artık o çok sevdiğin kişiyi ağırlamıştır. Sanırım morg bizim son misafirliğimiz.
bırrr...dişlerim takırdıyor...
nedense çok korkulur oradan.
kimseye zararı olmayan sessiz sakin bireylerin bulunduğu oda.
Fikri karayel’ in seslendirdiği depresif bir şarkı.*
Karanlıktır.
her kemalisin bir gece de olsa girdiği buzdolabıdır..
Az önce önünden geçiyordum buzdolaplı tabutu sokmak için beni de çağırdılar oradan geçerken. Cenaze yokmuş içinde almaya gelmişler.
"O öldü benim için, diyorum sorulduğunda; aslında hep saklı durdu hafızamın morgunda."
yürekten sevdiğiniz biri, hayatını kaybediip bir süre mecburi ikamet etmek zorunda kalana kadar ürkütücü bir mekandır. başınıza böyle bir şey geldiğinde, o öğrenilmiş korku hissinden eser kalmayacaktır. çünkü o sek sevgi hissinin karşısında korku bile ayakta kalamaz.
hastanede ne dolaşıyon, fazla dolaşma seni ellerler.
dedem park'a gidiyom demiyor morg'a gidiyorum diyor.
--spoiler--
nihavend seninle en son barışmıştık yine pislik atmaya başladın sus.
--spoiler--

noldu guzuumm niye hasta oldun?
biraz ye ye, zafiyet geçirecen.
istanbul'a gel sana kebap ısmarliyim
1997 tarihli nightwatch adlı filmde ewan mcgregor' un gece bekçiliğine başlayıp tuhaf gelişmelerle karşılaştığı hastane bölümü.
Hasta bakıcı hayati vardi karpuz filan koyardı morga.