"arabın arap olamayana üstünlüğü yoktur. üstünlük yalnız takvadadır (erdemli olmaktadır)." kriter bu. herkes ait olduğu milleti için bunları söyleyebiliyorsa zararsız ve ölçülü milliyetçilik yapmış sayılır.
milliyetçilik lisede pardesünün cebinde tesbih taşımak, kunduraların topuklarını birbirine vurarak yürümek yada tuvalette küfürlü muhabbetler eşliğinde sigara içmekle alakalı değildir. milliyetçilik; vatanını, o vatanın yurttaşlarını sevmektir, elinden geldiğince yardım etmektir, komşusu açken tok uyumamaktır, gelişmektir, geliştirmektir. bugün "milliyetçiyim" diye ortalıkta dolaşanların çoğunun milliyetçilikle alakası olmadığı gibi, birçok kişi de milliyetçi olduğunu söylemeden aslında milletini yüceltmekte, milliyetçiliğin temel ilkelerini, "insanlığın değerleri" olarak, uygulamakta, çevresine örnek insan olmaktadır. gerçek milliyetçiler karşısına bağımsız kürdistan davasını savunanları da sözde ermeni soykırımını kabul ettirmeye çalışanları da alıp konuşabilen, sorun çıkartmayı düşünmeyip çözüm bulmayı isteyen kişilerdir, onlar hepimizin bir ferdi olduğumuz bu ülkenin daha da iyi olabilmesi için birbirimize kenetlenmeyi isterler, daha çok şeyi beraber başaralım isterler, yurttaşlarının başarılarıyla övünür, kötü davranışlarından utanırlar, düzeltmeye çalışırlar hataları akıl ve mantık çerçevesinde. kendi kendine yeten, hatta artan, bir ülke olabilmeyi arzular ve bu yolda canla başla çalışırlar. bunu yapanlar sokakta küçük bir çocuğa kavga etmenin neden yanlış olduğunu anlatan yaşlı amcalardır, sabaha kadar çalışan öğrenciler / çalışanlar / işverenlerdir, yaşlı bir teyzenin pazar poşetlerini evine taşıyanlardır, araştıranlar - bulanlar - yapanlardır.
Öyle bir hale sokuldu ki, türkiye'de milliyetçilik eleştirildi mi türk düşmanlığı yapılıyor denildi hâlâ da deniliyor. Oysa milliyetçiliği eleştiren biri, kendi milletinin çıkarlarını da her şeyden üstün tutmayan insandır sadece türk milletinin değil. Bir lehin çıkarını dünyadaki her şeyden üstün gören bir başka lehin etik davrandığını düşünmek doğru değildir. Bir insanı sevmenin ona çıkar sağlamanın zemini milliyeti değil nitelikleri belirlemelidir.
genel itibari ile, ferdi olunan ulusun varlığını sürdürmesi ve ilerlemesi için çalışmak bilinci ve bu bilincin yeni nesillere aktarılmasıdır.
türk milliyetçiliği özelinde şahsi duygu ve düşüncelerime gelirsek; türk milletini lâyık olduğu mertebe olan dünyanın bilim, teknoloji ve kültürde en ileri saflara götürme ülküsüdür. türk bayrağını gördüğünüzde, istiklâl marşı'nı duyduğunuzda ağlamaklı olmak, zamanında atalarınızın dünyayı tir tir titretiğini bilip övünmek ama bugünkü halinizi görüp üzülmek, devletinizin imkanlarıyla okumuş insanların (aydın demeye dilim varmıyor) şahsi menfaatleri için devlet ve milletinize hakaret etmesini izlemek ve elinden bir şey gelmemek ve bu duruma kahrolmak, kendi vergilerinizle maaş verdiğiniz ve tbmm'ye alıp makam-mevki sahibi yaptığınız kişilerin çalıp-çırpmalarına maalesef salt küfür ederek mukabele etmek, kendi devlet ve milletinizin refahını düşünmek ama gene kendi devletiniz (daha doğru ifadeyle hükümet demek lâzım) tarafından hücrelere atılmak, hücrelerde aziz olarak nitelendirdiğiniz polisten/askerden dayak yemek ama hücreden çıktıktan sonra gene onları aziz ve asil olarak nitelendirmek, devlet baskısına maruz kalmak ama devlete hiçbir zaman ve zeminde lâf dahi söyletmemek, atatürk'ü sözde değil özde sevmek, "acaba bugün şehit verdik mi? inşallah vermemişizdir" diyerek haber programlarını korkuyla seyretmek, doğru düzgün bir lidere sahip olamadığın için kahrolmak, açılım saçmalıklarını sadece izleyip kahrolmak, "türkiye 36 etnik gruptan oluşuyor" diyerek üniter yapının içine eden ve çöküşü başlatan bir boşbakan'a tahammül etmek zorunda kalmak, 7 bağımsız devlete sahibim diyerek övünmek ve esaret zincirinde olan kardeşleri için dua etmek, "dünya halklarını birleştireceğiz" diyen solculara karşı turan'ı savunmak ve bunun neticesinde hayalperest olarak anılmak, yetiştirdiği entelektüellerinin hakaretlerine maruz kalmak, polisine-askerine-siviline silah çeken teröristlerin avrupa'da ikram-iltifat gördüğünü gördükçe kahrolmak, velhasıl milliyetçilik türkiye'de türk olmak gibi zor bir yolu seçmektir.
türkiye'de milliyetçiyim diyenlerin çoğu alkol yasak, karı kız yasak, keçi sakal yasak, erkekde küpe takmak yasak ahkamları kesip, bu tür şeyleri yapanları tenhada yakaladığında kıstırır.. genel olarak, çoğu şey gibi milliyetçilikte yanlış biliniyor..
aslında öncelikle kendini ait olarak tanımladığı milletini seven, yükselmesini isteyen sonra diğer milletleri de sevebilen bir akımdır. kültürel birlik ön plandadır. günümüzde ipin ucu kaçmıştır elbette.
milliyetçiler bireyden ziyade bir toplulukla tanımlarlar kendilerini, bunun sebebi ise -ortaya atılan düşüncelerle kişisel kanaatlerimin kesiştiği nokta- bireyin kendini birey olarak gerçekleştirememesidir, yetememesidir.
neticede insanlardan bahsettiğimiz için neden farklı adlar alınmalıdır konusuna anlam veremediğimden mantıksız bulduğum, fransız ihtilali ile ortaya çıkmış bir kavramdır ve 18. yy. dan beri hala yaşatılmaya çalışılmaktadır.
türleri de mevcuttur ve bu akımdan doğan başka ideolojiler de.
günümüzde böyle yaşanmamaktadır, milliyetçilik ait olduğunu ifade ettiğin milliyetle mutlu olmakken, gurur duyacağı başka bir şey olmadığından tesadüfen gerçekleşmiş bir şeyden dolayı gurur duyma boyutuna gelmiş, bunu da aşıp seninle aynı milletten olmadığını ifade eden kişilere kendi milliyetini dayatma halini almıştır.
ve evet ayrımcılığın hakim olduğu bir akımdır, insanları milletlere ayırıyorsun daha ne yapacaksın.
insanın ülkesini ve milletini sevmesinden başka bir şey değildir. ırkçılık, faşistlik, ayrımcılık gibi diğer kavramlar, kimi zaman milliyetçilikle beraber görülmesine karşın bu durum her zaman herkes için geçerli değildir ve bu kavramlarla milliyetçilik eş anlamlı değildir. milliyetçi bir insan atatürk gibi de olabilir hitler gibi de olabilir. ancak ikisi arasında ortak yönler bulmak ters yönde yüksek bir yetenek ister.
vatan ve milletini sevmek, onun ülküsünü benimsemek ve bu değerler doğrultusunda savaşmaktır. etnik milliyetçilik faşistlik anlamına gelmektedir fakat ulu önderimizin gerçekleştirdiği devrime dayalı milliyetçilik bizim için esastr. 'yurtta sulh, cihanda sulh' . milliyetçilik olgusunu yıpratmaya çalışan insan ya zevzektir ya da hain. milliyetçi şuurunu kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkumdur.
kimseyi zorla türk yapmaya hiçkimsenin hakkı yoktur ben türküm bizzat o kürt olsun diğeri arap olsun ne var bunda milliyetçilik en gereksiz şeydir sadece yerlilik vardır kendi insanını savunmak vardır.
türklerde milliyetçiliğin fransız ihtilaliyle oluştuğunu söyleyecek kadar cahil arkadaşlar. M.ö. 300-200'lü yılarda yaşamış olan büyük hun imparatoru oğuz kaan) (metehan)'ın türklük duasını okusun, orada şöyle diyor mete han: "ulu tanrı, güzel tanrı, sen türlü herşeyden önce, hatta kursağına ekmek koymadan önce yüreğine türklük sevgisini koy". yetmedimi göktürk bilge kağan yazıtlarını okusun. Bilge kağanın Ey türk milleti diye seslenişi var ki müthiş bir milliyet şuuruyla yazılmış muhteşem bir yazıttır. Yetmedi mi, "Biz ki, Müluk-ı Turan, Emir-i Türkistanız, Biz ki Türk oğlu Türküz ve Biz ki, milletlerin en kadimi ve en ulusu Türkün başbuğuyuz" diyen emir timuru okusun.. Ve gökalpleri, hüseyinzade ali beyleri, atsızları, atatürkleri ve türkeşleri okusunlar.. Türklerde milliyet şuuru milli bir gelenektir. Hem devletçi hem içtimai bir gelenektir. Milliyetçiliği kaba ve çağdışı bir ideoloji olarak görenler hiç değilse, yaratılışından gelen tek mükemmelliğin türk olarak doğması olduğunu söyleyen atatürk'ü örnek alsınlar. Ve milliyetçiliği acımasızca eleştirmeyi bıraksınlar.
sürekli hakarete maruz kalsalar da "bana hakaret eden de milletimin bir ferdi" deyip onu da içinde bulunduğu çukurdan çıkarmak için uğraşan, hapishanelerde, hücrelerde c5 lerde işkence altında inim inim inlerken bile sözde ülkeyi teftişe gelen avrupalı heyete "biz burada çok iyiyiz yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızda" deyip onca işkencelere rağmen ülkesini bir yabancıya şikayet etmeyi ar bilenlerin inandığı ideolojidir.
liseli gençlerin ve arkadaşlarımın sırf daha fazla ortam uğruna peşinden koştuğu tam olarak tanımlayamadığı ideoloji. (bkz: atatürk milliyetçiliği) doğrusu budur.
Milliyetçilik ideolojisini, ilkel ve saçma gösterme çabasında olan yaklaşımların kökeni nedense hep yüzyıllardır sömürgecilik yapan medeniyetlere dayanır. millet olma ülküsünden ne kadar uzaksan o kadar çabuk pes edersin çünkü. eğer milliyet kavramı olmasaydı, bundan yaklaşık yüz yıl önce bu millet yok olmuş olacaktı. o zaman savaştığımız ülkeleri hatırlayalım kısaca...
hala bu görüşü çağ dışı bulan embesillere sesleniyorum. dünya üzerinde şu anda varolan savaşlara, sınırları ve yönetimleri değişen ortadoğu ülkelerine bakın. ve şükredin ki kıçınızı kurtaracak milliyetçiler hep var olacak çok şükür.
en tabi düşünce biçimidir. aile kavramı neyse milliyet kavramı da benzeridir. ailesine bağlı kimse eğer insansa milliyetine ister istemez bağlıdır. hümanizm ayağına faşizm ile eşdeğer gösteren gerzekler bulunsa da alakası yoktur.
tanım:bir şiir, o bayrağa dökülmüş mısralar, o bayrağın dillendiremedikleri, antikaw miltarist le milli duygular..
o bayrak ki
o bayrak ki sessiz çiğlığımızdır
o bayrak ki her şeyimizdir
o bayrakk ki asla çizilmez
o bayrak ki asla tekmelenmez
o bayrak ki yüreğimizde ki yangındır
o bayrak ki emeğimizin adıdır
o bayrak ki ekmeğimizi istememizin adıdır
o bayrak ki orada durduğunda bile bağırır
o bayrak ki göz yaşımızdır
ve işte evine bir türk bayrağı as sesiz çığlığın olsun kimse bu ülkede soygunculuk yapmacağını anlasın
ve bir tek sesin olsun eğer hiç bir şey yapamıyorsan bile!
......