bugün

madonna

Like A Virgin

'Desperately Seeking Susan' filminden kısa bir süre önce piyasaya sürülen ikinci Madonna albümü Like A Virgin adıyla ve içeriğiyle muhafazakar kesimin tepkisini topladı. Böylece dünya Madonna'nın ilk sansasyonuyla tanışmış oldu. Albümünle aynı adı taşıyan çıkış parçasının klibi italya, Venedik'te çekildi. Madonna klipte seksi dansları ve farklı giyim tarzıyla bir fenomen başlattı. Albüm dünya çapında 20 milyondan fazla sattı. Madonna'nın artık uluslararası bir şöhreti ve büyük bir hayran kitlesi vardı. Modacılarda Madonna'dan yararlanmayı bildiler. Madonna mini etekleri, t-shirt üstü sütyenler, Madonna eldivenleri, yerel ve dini motifli aksesuarlar... Aynı yıl Madonna kariyerinin ilk turnesi The Virgin Tour'a çıktı. Turne sadece ABD'yi kapsıyordu ama biletler piyasaya çıkar çıkmaz tükendi. Madonna benzeri fanlar konser salonlarını doldurdu. Radio City Music Hall konserinin 17, 672 bileti 34 dakikada satılarak rekor kırdı. Yılın şüphesiz en büyük olayı ise Madonna'nın MTV Video Müzik Ödüllerinde sahneye dev bir pasta içinden gelinlikle çıkarak Like A Virgin'i seslendirmesiydi. Madonnna şovunun ilerleyen bölümlerinde yaptığı erotik şovla olay yarattı.

1984 sona ermeden önce Material Girl şarkısının video çekimlerine başladı. Söz konusu klip Madonna en büyük idollerinden birisi olan Marilyn Monroe'nun Diamonds are a girls best friend'deki performansına adanmıştı. Klipte Monroe kılığına giren Madonna'nın, elbisesinin çok büyük olduğu nedeniyle göğüslerinin dışarıya fırladığı söylencesi dilden dile dolaşmaya başladı. Şarkı yine bir numara oldu. Çekimler esnasında yıllar sonra hayatının tek aşkı olarak anacağı aktör Sean Penn ile tanışmıştı. ilk bakışta hiçbir ortak noktaları yok gibi görünen ikili, büyük bir aşk yaşamaya başladı. Sean Pean Hollywood'un asi çocuğuydu. Medya ilgisinden oldukça rahatsız oluyordu. Hatta bu ilgiye bazen sert tepkiler veriyordu. Madonna ise medya ilgisinden oldukça hoşnuttu ve sürekli gündemde olmak istiyordu. ikili medyaya büyük bir malzeme oldu. Magazin sayfalarından hiç eksik olmadılar. Tanıştıktan 6 ay sonra Madonna ve Sean Penn Malibu, California'da evlendiler. Ünlü konukların yer aldığı tören, helikopterle resim almaya çalışan paparazzilerin varlığı nedeniyle felakete dönüştü. Sean Penn'in sergilediği agresif tavırlar sebebiyle çifte 'The Poison Penns' lakabı takıldı.

True Blue

Madonna 'Desperately Seeking Susan' filminin ardından Sean Penn ile başrolde oynadığı ikinci filmi olan 'Shangai Surprise' adlı filmin çekimleri için Amerika'dan ayrıldılar. Medyanın gündeminde yer almalarına rağmen ses getirmeyi başaramayan yapımda, Madonna'nın oyunculuğu sönük bulundu. 1986'da üçüncü Madonna albümü True Blue yayınlandı. Diğer albümlerine göre daha olgun bir içeriğe ve müzikaliteye sahip albüm, dünya çapında 21 milyondan fazla satarak The Immaculate Collection'dan sonra en fazla satan Madonna Albümü unvanını taşımaktadır. Albüm 28 ülkede listelere ilk sıradan giriş yapmıştır. Kendisiyle özdeşleşen sarışın imajına'da ilk kez bu dönemde bürünmüştür. Albümün kapağının iç kısmında dünyanın en cool adamına, Sean Penn'eyazmaktadır. Albümden sırasıyla Live To Tell, Papa Don't Preach, Open Your Heart, True Blue ve La isla Bonita gibi hitler çıkmıştır. 1987'de Madonna yine oyunculuğa yönelmeye karar verdi. Yeni filmi Who's that girl?, aynı adı taşıyan soundtrack albümü sayesinde ilgi görmeyi başadı. Ama bir aktrist olarak performansı vasatın altında bulundu. Madonna dünya çapında gerçekleştirdiği ilk turnesinin adına da filmi desteklemek adına Who's that girl Tour ismini verdi. Japonya'da başlayan turnede Madonna yaklaşık 2 milyon izleyici ile bir araya geldi. Japonya'da uçaktan iner inmez, hava alanında onu bekleyen 25. 000 Japonla karşılaştı. Konser başına 500.000 $ kaldırdı. 13 Temmuz ABD konserinin gelirini AIDS le mücadele eden AMFAR'a bağışladı. Japonya'da Madonna pulları postaya verildi. ilk complication albümünü 1987'de piyasaya sürdü. 'You Can Dance' adını taşıyan albüm yayınlanan üç albümünün remixlerini içeriyordu.

Yılın, sonlarına doğru ise magazin basını Sean Pean ile Madonna'nın evliliklerinin çatırdamak üzere olduğunu duyacaktı. işin aslı Madonna gerçektende Aralık 1987'de boşanma davası açmıştı fakat bir evlilik danışmanına danışmaya karar vermiş ve söz konusu terapilerin akabinde boşanma olayını askıya almıştı. Bu dönemde Madonna henüz tanıştığı John Kennedy Jr. arasında duygusal bir ilişki yaşandığı da kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı. 1988 Madonna için sakin geçti. Bu dönemde hiçbir albüm kaydına imza atmayan Madonna, Broadway'de sahnelenen 'Speed The Plow' adlı tiyatro oyununda oynadı. Etkinlik ilgi görmeyi başardı fakat Madonna'nın oyunculuğu yine son derece sönük bulundu. 88'in sonunda ise Madonna bu kez resmi olarak boşanma davası açtı. Sean Penn şükran gününde Madonna'ya dayak atmıştı

Like A Prayer

Madonna'nın en çok yankı uyandıran ve en kişisel albümlerinden biri olarak kabul edilen Like A Prayer 1989'da piyasaya sürüldü. Sonunda boşanmaya varan sorunlu evliliği(Ocak'89'da resmen boşandılar), ayrıca 31 yaşına adım atmış olması(Madonna'nın anneside bu yaşlarında ölmüştü) albümü kişisel yapan öncelikli sebeplerdi. Albümde yer alan 'Till Death Do Us Part' ayrıldığı eşi Sean Penn'e, 'Oh Father' ise baba-kız arasındaki zor ilişki üzerine yazılmıştı. Albümün iç kapağında Madonna'nın şu notu vardı:'Bana dua etmeyi öğreten anneme'. Asıl kıyamet ise albümle aynı adı taşıyan ilk single'ın videosu ekranlara gelmeye başladığında koptu. Madonna yanan haçların önünde dansediyor, ellerinde stigmata gerçekleşiyor, dahası zenci bir isa ile öpüşüyordu. Katolik Kilisesi ayaklanmıştı. Madonna aforoz edilir. Papa II. Jean-Paul onu kınayan bir mektup yazar. Kritikler ve dinleyiciler ise albüme tam puan verir. Satış grafiği çok yüksektir. Madonna yine liste başıdır. Madonna'nın popülaritesi Pepsi'yi harekete geçirmiş, ve yıldızla bir reklam filmi için 5.000.000 $'lık bir anlaşma imzalamıştır. Ama 'Like a Prayer'ın videosunu izleyen ve dumur olan Pepsi, çareyi reklam filminin yayınını durdurmakta bulur. 5.000.000 $ ise her şeye rağmen Madonna'nın yanına kar kalır.


'Like A Prayer' videosu'Like A Prayer' videosunun yarattığı sansasyonun akabinde Madonna durulmak yerine herkesi şaşırtmayı uygun gördü. Albümden çıkan ikinci video 'Express Yourself' Fritz Lang klasiği Metropolis'in modern versiyonu gibiydi. Yine çok tartışılan video, o dönemde çekilen en pahalı müzik videosu olma özelliğini taşıtordu (bütçesi tam 800.000 $'dı)

Bu arada 'Shangai Suprise' ve 'Who's that girl?' filmlerininde sergilediği oyunculuğun, kriterlerden eksi puan alması Madonna'nın sinema aşkını dizginleyememişti. Hırslı mega star, ünlü çizgiroman kahramanı Dick Tracy'nin sinemaya uyarlanan dev bütçeli versiyonunda bir gece klübü şarkıcısı olan femme fetale Breathless Mahoney karakterinin kendisi için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyordu. Çok düşük bir ücret(35.000 $) karşılığında bile olsa bu rolü kapmak için elinden geleni yaptı ve nihayetinde Warren Beatty ile kamera karşısına geçti.

ikili filmdeki aşklarını gerçeğe dönüştürmekte gecikmedi ve böylece Madonna'yı Sean Penn'den sonra magazin basınının baş sayfalarına taşıyan ikinci büyük aşkı başlamış oldu. Madonna Dick Tracy filminin soundtrack albümü niteliği taşıyan I'm Breathlessı aynı dönemde piyasaya sürdü. Madonna'nın diğer albümlerinin aksine tam bir konsept albümü özelliği çizen albüm, 30'lı ve 40'lı yılların jazz soundunu taşıyordu. Albümden çıkan ilk single 'Vogue' atlantiğin her iki yakasında bir numara oldu. Şarkının bir bölümünde Madonna en büyük idollerini sayar. Bunlar:Greta Garbo, Marilyn Monroe, Marlene Dietrich, Bette Davis ve Grace Kelly'dir. Filmin öne çıkan şarkısı 'Sooner or Later' ise aynı yıl Oscar'a aday gösterildi ve bestecisi Stephen Sondheim'e Orjinal Şarkı kategorisinde Oscar kazandırmayı başardı. Törene Michael Jackson'la katılan Madonna, sahne alarak şarkıyı muhteşem bir performansla seslendirdi.

Sarışın ihtiras

Madonna için 90'ların en kayda değer olayı o dönemde müzik dünyasının en büyük turnesi olarak nam salan 'Blond Ambition World Tour' olmuştu. Turne için 18 tır dolusu malzeme kullandı. Turnede 170 kişilik teknik kadro görev aldı. 27 şehir, 3 kıtayı kapsayan konserler Turne Nisan 1990'sa Japonya'da start aldı. Madonna bu turne için:'Gücümün yettiği her tabuyu yıkacağım'der. Konser biletleri piyasaya çıktığı ilk günlerde tükenmişti. Sahne kostümleri Madonna'nın yakın arkadaşı ünlü fransız modacı Jean-Paul Gaultier'ce tasarlanmıştı. Ünlü koni göğüslü korselerini bu turne kapsamında giymişti. Şovlar son derece eğlenceli olduğu kadar provoke ediciydi. Madonna'nın Like A Virgin performansı esnasında mastürbasyon yapması yine ortalığı karıştırdı.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Madonna