Sarıyer Kaymakamlığı tarafından yasaklanan daha sonra Bölge idare Mahkemesi’nin aldığı karar ile yapılmasına izin verilen Zeytinli Rock Festivali’ne yeniden yasak geldi.
batı özentiliği diye yaygara koparanları,
pakistan'daki hint fakirlerine benzetiyorum,
sersefil halde, köle gibi yaşayan npc'ler,
neyi niye savunduğunu,
savunduğu şeyin ne olduğunu kendileri de bilmiyor.
avrupada grev ve protestoları senelerce yasaklamış,
patronlara işçi sınıfına karşı sınırsız yetkiler atamış,
konut satın alımlarının konut sahibi yurttaş sayısını geçtiği tek ülke türkiyedir,
ağzından ahlak kelimesini düşürmeyenleri fazla ciddiye almayın,
ekonomik adaletin e'si bile yokken, basit eğlencelere izin vermelerini beklemek abeste iştigal bi durum olurdu.
fahiş alkol fiyatları yüzünden uyuşturucu tüketiminin en yaygın olduğu sokaklara düştüğü,
uyuşturucuya bağlı cinayet, gasp, tecavüz suçlarının en çok arttığı,
insanların en çok kaçak alkol tüketiminden öldüğü avrupa ülkesi de türkiye, lol.
Ya sen 31 çekerken ben zeytinliye gidiyordum birader sen kime ne anlatıyon. Gece ah uh sesinden uyutmazdı ahlaksızlar. Biri de gelip canınız çekmiştir buyurmaz mısınız demezdi.
beynini arabasındaki 2 basslı ses sistemine satmış ucube sistemin ucube, işsiz ve baba parasından ziyade aşsız yavşaklarının üzüldüğü mesele.
gidin de sigortalı bir işe girin, kuyruk acınız geçer.
karar doğru-yanlış olmasından bağımsız olarak, sosyal medyada yazılanlara bakıyorum da...
iyiye, güzele, neşeye, sevince, eğlenceye, bu çeşitli kültürler ve medeniyetler tarlası olan coğrafyamızda bizi insan yapan her şeye ve her değere karşı yılmadan savaşan, yok etmeye çlışan, karşı çıkan bir güruhla birlikte yaşamak bizim bu dünya'daki kefaretimiz olmalı.
bundan 50 sene evvel anadolu'ya rock müziği götüren insanlar konser veriyordu.
bu şarkının kökeni, Manço'nun 1968 yılında Kaygısızlar ile birlikte kaydettiği "Susanna" adlı çalışmaya dayanmaktadır. "Susanna", 1981 yılında sözlerde yapılan değişikliklerle "Şehrazat" olarak yeniden yayınlanmıştır.
yamalı elbisesi, ayağında lastik ayakkabı (soğukkuyu denilen kara lastik) ile konseri izleyen anadolu'nun gariban insanı bu rock müziğe gavur müziği demedi, kimse tepki göstermedi.
bundan 50 yıl öncesine bakıp bir de şu an yaşadığımız insan popülasyonuna bakınca afganistan olmaya tam hız gidiyoruz.
bugün bu şarkıyı bu sözlerle bir sanatçı besteleyip söylesin inanın halkın bir bölümünü aşağılama, manevi değerlere hakaret, klipte hakim var mahkeme var çocuk var vs diye o sanatçıyı tutuklarlar.
oysa türkiye cumhuriyeti devletinin resmi olarak tüm özel davetlerinde ve international tanıtımlarda kullandığı müziğin bestecisi wolfgang amadeus mozart ki Rondo alla Turca - türk marşı olarak bilinir.
Barok döneminde alla turca deyimi 250 yıl klasik müzikte yer etmiştir. eserin giriş kısmına başına eklenerek türk usulüne göre çalınacağı belirtilmiştir.
istiklal marşımızın orkestrasyonunda ermeni bir vatandaşımızın imzası var.
toplum olarak öyle bir çöküş yaşadık ki başka toplumlar bu çöküşü 3 nesilde yaşar, biz bir nesilde bu çöküşü yaşadık.
şimdi çürüme aşamasındayız, cehalet erdem oldu.
edibüdü: barok dönem, 16. yüzyılın sonlarında Avrupa'da ortaya çıkmış ve 18. yüzyıl ortalarına kadar etkisini sürdürmüş bir kültürel ve sanatsal dönem.
alla turca: dilimize alaturka olarak değişik anlamlarda kullanılan-yerleşen deyim.