Missa Solemnis'in taslaklarının bulunduğu not defterinde daha önce bilinmeyen bir bestesi bulunan besteci. Pange Lingua isimli bir ilahinin melodisi üzerine yapılmış iki dakikalık dini esermiş. ilginçtir ki beethoven'ın ilahi besteleri parmakla sayılacak kadar azdır, bu nedenle bu şekildeki bir eserinin bulunması önemlidir.
8 çocuklu bir ailede yetişti, alkolik bir müzisyen olan babası yüzünden mutsuz bir çocukluk geçirdi. Babasının zorlamasıyla para kazanmak için küçük yaşta kiliselerde piyano çalmaya başladı. Mozart'tan müzik eğitimi almak için Viyana'ya gitti, ancak annesinin hastalığı üzere geri dönmek zorunda kaldı. 31 yaşında işitme problemi yaşamaya başladı ve 47 yaşında tamamen sağır oldu. Bütün bunlar müzik yaşantısını hiç etkilemedi, aksine sağır olduktan sonra meşhur 9. senfonisini besteledi. işte herşeye rağmen hiç vazgeçmeyen bu kişi Ludwig Van Beethoven'dır.
Ünlü besteci Beethoven'in son bestesini, sağır olarak yaptığını, Ve aynı zamanda beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokarmış gerçekten çok ilginç.
Huysuzun tekiymiş. Kimseyle anlaşamayan kaba bir insan. Aşık olduğu kadın için bestelediği für elise dinlenmelidir. Bir filmde kardeşinin karısıylada gizli bir aşk yaşadığı konu ediliyordu. Bir süre sonra sağır olmuş ve buna rağmen beste yapmayı bırakmamaıştır. Otomatik Portakal adlı filmdede besteleri büyük önem taşır kanımca.
ferdi özbeğen'in gözündeki çapak olamayacak kadar pestenkerani piyanist. on yaşındaki çocukların rahatlıkla besteleyebileceği senfoniler yaratıp sadece döneminin kaymağını yemiştir. o seneler ferdi özbeğen yaşasaydı uvertür olarak beethoven sahneye çıkar müteakiben reverans ile kenara çekilip piyanoyu ferdi abi'ye bıkakırdı. ferdi özbeğen ise "gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye" dizelerini okur tüm avrupa'yı erkenden romantik çağa sokardı.
bugün tarih kitaplarına baktığımızda yakın çağ'ın başlangıcı fransız ihtilâli sayılıyorsa bu ferdi özbeğen'in o yıllarda doğmamış olmasından kaynaklanıyordur.
dahidir ama sıkıcıdır. ''mükemmel insanın tek kötü yanı sıkıcı olmasıdır'' bu adam da böyledir. yavaşça başlar:yaylılar, üflemeliler derken müthiş bir haz sonrasında ise sıkıntı verir.
insan. küçükken bi arkadaşa söylemiştim sağırken beste yaptığını. inanmamıştı. araştırıp gelmişti. "doğruymuş" demişti, "biz onun gibi olamayız lan" diye eklemişti.
ona bakarsan, bakkal hakkı amca gibi de olamazsın.