Nefesimi tutunca anında ölürüm sanıyordum öyle uzun uzunda değil bi ıki saniyeyle ne dememistir be.
Bide biseyi kırk kere dersen olur lafından yola çıkarak kac kırk kere ölmek istiyorum demistim hatta yanlış saydım sanıp sürekli denemistim. Ne saflikti be keske o saflikla olseydim.
Zeynep'in "ah mehmedim mehmedim mehmedim sana ben gitme demedim diyemedim." şarkısını "ah memelim memelim" diye anlayıp aile akraba ortamlarında şarkıyı o şekilde söylemişliğim vardır.
Orucun sabah 9 da başladığını zannetmem.
Şirinleri görmeyi gerçek zannetmem gibi salak saçma şeyler.
Birde tsubasa varki beni benden alan çocukluk anılarım mevcut.
Kartal mı vurmadık. Ikizimle takibana kardeşler gibi topa mı vurmadık.
Daha neler neler.
Gerçektende diş perisine inanıyordum. Çıkan dişlerimi özenle bir mendile sarar yastığımın altına koyardım ve gözlerimi kısıp diş perisini beklerdim. Beklerken uyuyakalırdım hep sabah uyandığımda hemen yastığımın altına bakar mendili görünce üzülürdüm ama umudumu kaybetmezdim. Ailem öyle bir şeyin olmadığını söyleyince bunu kabullenmem uzun sürmüştü.
avm'lerin onundeki civili dislere arabalar bastiginda lastikleri patlayacak saniyordum. fakat, sonradan ogrendim ki hangi hizla basarsa bassin patlamazmis. lakin simdi bile arabalar gozumun onunde o civilerin ustunden gectigi zaman "acaba patlayacak mi?" endisesine kapiliyorum.. o stres bilincaltima yerlesmis bi kere..