bugün

bir çok dili az çok biliyorum; ki arapça çok bildiklerim kategorisinde... kur'an okunduğu vakit, anlaşılacak bir şeyin olmadığı açıkça görülür... anlatan ne anlattığından habersiz, nereden edindiyse almış karşısına daha önceki örnekleri, kolaj yapmış... onu da becerememiş, çelişmiş de çelişmiş... dolayısıyla kur'an'ı okuyup da "anladım ben bunu" diyorsa biri, ya büyük bir travma geçitiyordur, ya da beyninin büyük bir kısmını tuvalette ıkınırken sıçmıştır... ihtimal üretemiyorum, o derece acayip...

kaldı ki, belki buradan kurtarırım diye 30-35 anlama gelen kelimelerden cümleler kurmak da çok sinsi bir planın parçası... kimse bir şey anlamasın ki zavallı insancıklar, anladıklarını iddia eden yarımakıllı alimler (!) tarafından kolayca yönlendirilsinler, peh... şeytan ayetleri olsa gerek.
içinde " şayet biz demiştik ki yapılsın da hede hede ama ve şöyle ve şöyle ve de yahut öyledir dedik öyle oldu yanacaksın diye buyurduk " şeklinde cümleler barındırdığı için bir halta yaramadığından müslüman insanların bile anlıyorum ya diye sallamalarıdır .
(bkz: islam a saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
Kuran her okuyana göre değişik yorumlanabileceği için bir şey denmeyecek durumdur.
insanlar okuyup anlayıp doğru yolu bulsun diye indirildiği iddia edilen bir kitabın anlaşılması için bazı kural ve kaidelerin olduğu söylentisi ve "siz ne anlarsınız, arapça'da şöyle şöyle kurallar var, böyle böyle anlam farklılıkları var, doyle doyle kapalı ifadeler var..." şeklinde fetva veren yarı cahil ulema artıkları olduğu sürece eleştirilerin "anlayamamışlıktan" geldiğinin iddia edilmesi normaldir.

ulan insanları yola getirmek isteyen bir kitap "her okuyanın farklı yorumlayacağı bir kitap" ise eğer orada bir durup düşünmek lazım zaten!

kuran en basit insan bile okusun anlasın diye indirilmişken insanlara en uzak kitap haline gelmiştir. sebebi de anlaşılamaması değil geçmiş kitaplarda söylenegelen hikayelerin arap görgü ve kültürüne devşirilmiş olmasıdır. haliyle birçok kavram ortada kalmıştır...
Kuran meallerinin anlaşılamayacak kadar çok arapça kelimlerle dolu olması sonucu yaşanan durum.
(bkz: kuran ı eleştirenlerin kuran ı okumamış olması)
başka işiniz gücünüz yokmu sizin yahu, zalla uğraşın, feng shui yapın, çok incir yiyip cırcır olun..
ama herkes kendi çapına göre düşman seçsin..
hakeza inanmasan bile (bkz: allaha düşman olmak)
pek akıl karı olmasa gerek..
göreceli ve değişken bir durumdur. böyle genellemeler yapamazsın ali osman.
okuyan kişinin neresiyle okuduğuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilen durumdur. çünkü gerçekten bir şeyi anlamak isteyen -sadece kuran için değil ha bunu da genel olarak söylüyorum- anlamak istediği şeye ulaşmak için binlerce kaynak, yöntem, eşhas vs. bulabilir. öyle konunun ortasından başlayıp da anında sırlar dünyası karakteri gibi gözyaşlarına boğulacaklarını düşünerek kuranı muhatap alanlardan beklenebilecek bir durumla müsemmadır bu başlık da. zira inanç denilen şey; allahın bir olduğuna, hz. muhammedin(SAV) o'nun elçisi olduğuna, kuranın da bir yol gösterici uyarıcı olarak hikmetle dolu olarak indirildiğine iman etmeyi gerektiren bir bütündür. bkz:imanın şartları

siz! fiziksel olarak gözle görülüp elle tutulamayan her manevi olguyu reddedenler. evet evet size söylüyorum. imanmış, kuranmış, allahmış, peygambermiş, ahiretmiş... bunlar sizin için bir şey ifade etmiyor olabilir ve bunların varlığına inanmadığınız için küfrün sonuçlarından endişe duymuyor olmanızı da anlayabiliyorum. ama hadi bir de durumu tersten okuyalım. sizin dediğiniz gibi tüm bunlar yoksa inananlar da inanmayanlar da bir şey kaybetmez öyle değil mi? çünkü zaten tesadüfen(!) var oldu her şey. öylece de kaybolup gider. ama ya varsa ?
ya varsa eşiğinin çok çabuk geçilmiş olduğunu görmek gözlerimi yaşarttı. ya varsa diyerek inanıyorsan allahına, o zaman o imanın allahının senin samimiyetine inanmıyor olduğunu da bilmen gerekir. "aslında yok ama ya varsa lan dur eh nolur nolmaz" diye inanıyorum demek en basitinden inandığın allahını aptal yerine koymak demektir. onu da geçelim, var olan herşeyin kendi başına var olması, mükemmelliğinden hareket ile imkansız ise, o zaman bunların hepsini ol diyerek yaratacak olan bir varlığın, bu mükemmelliği tek başına tek bir kelime ile yaratacak bir varlığın kendi başına var olma şansı aynı açıklama ile tamamen anlamsızdır.

kendi söylediği şeyin, aslında ne anlama geldiğini, alt metninde neler ima ettiğinin farkına varamayacak kafaların, varoluşun tüm sırlarını anlattığı iddia edilen bir kitabı nasıl anlıyor oldukları ise tanrının varlığından bile daha büyük bir sorudur cevap bekleyen.
mesele bütünüyle okuduğunu anlamak değil. düz ve yalın cümleler var. sen bir anlam çıkarıyorsun ben iki anlam. sen onu anlıyorsun ben bunu. ehli iman herşeyi istediği gibi anladığı için kendi anladığı gibi kabul edenleri hor görür hep. ben bunu anlıyorum kardeşim.
bir de bunun okumadan eleştirenleri vardır.
biz, gerçeği, kur'an'da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler. fakat bu onların sadece kaçışlarını artırıyor.

isra suresi 41.ayet
bir de bunun okuyup eleştiremeyenleri vardır...
zamanında çok zeki bir insan tarafından kaleme alınmış bir başyapıt. evet aynen öyle. ama bu yine de kuran- kerim'in sadece bir insanın düşüncelerinden oluştuğunu fikrini değiştirmez. bir açıp okuyun kuran-ı kerimi. ama türkçe açıklamalısını. yobaz öküzler gibi anlamadan sadece arapça okuyup geçmeyin. türkçe açıklamalısını okuyun. anlayacaksınız o zaman o bütün ayetlerin, surelerin asla bir yaratıcının sözü olamayacağına.
not: kuran-ı kerim'i eleştirebilmeniz için hz.muhammed kadar zeki olmanıza gerek yoktur. sadece anlayın yeter. o zaman eleştirinizi rahat rahat yapabilirsiniz. yine de bir şey anlamamışsanız, inanmaya devam edebilirsiniz. bugünlerde böyle yapılıyor da.
(bkz: kuran ı anlamadan okumanın faydasızlığı)
(bkz: kuran ı kerim i anlamak için gerekenler)
okumadan eleştirenleri de bulunur zira.
kur'anı okumayıp kör gibi bağlananlardan bir nebze iyidir. en azından bir düşünceyi savunuyordur. bazı çığırtkanlar var ya ''bu ülkenin %99'u müslüman lan'' diye ortalarda gezinen işte onlara hep sormak istemişimdir acaba bu %99'un yüzde kaçı okumuş kur'anı diye?

eğer müslümansan en azından biraz göz gezdirmişliğin olması gerekir kur'ana. ama çoğumuzun bunu yapmadığını biliyoruz. kimse kendini kandırmasın...
Anlıyacaksın kardeşim önce. Mesela ben fosforlu kalemimi alırım. Okurum. Beğendiğim yerleri çizerim. Beğenmediğim yerleri de kurşun kalem ile çizerim. Sonra bir bakarım ki ; anlamışım ! Keşke anlamasaydım o zaman inanmak için bir sebebim olurdu o ayrı.
sen gel önce "allah arapça dilini kuran'ı yazmak için bizzat düzenledi. tamamlanınca da kuran'ı arapça indirdi" de, sonra herkesin okuyup anlaması için indirildiği iddia edilen bir kitaptan bahsedilirken "aaa ama arapça çok derinlikli bir dil, mesela devenin yüz farklı söylenişi var. öyle herkes anlamaz bık bık bık" diye mızıkla.

ee sonuç ne? herkesin okuyup anlaması için gönderilen bir kitap, arapların bile bazen birbirini anlamadığı arapça dili ile indiriliyor. arap arapçasını anlamıyor, türk türkçesini anlamıyor ama her boku anlayıp akıl satmaya çalışan bir avuç ulema artığı zırcahil fetva veriyor. aman ne güzelmiş...
nisa suresi;

"Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz."

"Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar) takdim edin. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki elbette O'na kavuşucusunuz. iman edenlere müjde ver."

bari muhammed yazarken iki-üç kadın bulundursaydı yanında böyle çok belli olmuş götünden uydurduğu. al işte okuduk. öküz değilsen anlarsın artık !
kuranı okumadan körü körüne bağlanmış olanların dikkatini çekendir kuranı okuyup eleştirenler. bu eleştirenler, okuduğunu anlamamakla yargılanıyor, e sen hiç okumadan bizim okuduğumuzu anlamadığımız yargısına nerden varabildin??
o derece zekiyim ben, okumadım ama sizin okuduğunuzu yanlış anladığınızız düşünüyorum diyen zihniyetten ne beklenir!! yakında çıkıp bunlar o derece zekiyim şuyum buyum modunda kendi çaplarında peygamberliğini de ilan eder..

(bkz: bunları sen yaratmışsın belli)
(bkz: takip et o zaman)
(bkz: koyun misali çayırları işgal ediyorlar)

bir de ne kadar çok inanmışlar sürüden ayrılanı kurt kapar lafına, hep sürü halindeler, hep koyun modundalar.. yazık be..