on sekizimden beri bu başlığa yazıp sekizinci ayın dördünü kutluyorum. bitirdiğim yaşı değerlendiriyorum, hafif umutluysam iyi dileklerde bulunuyorum falan filan. yirmi dört her anlamda ebeminkini tersten gördüğüm bir yaş oldu, uzun uzun yazacak enerjim yok. yirmi beşin üzerine çok fazla beklenti yüklemek istemiyorum ama yüzümü güldürecek üç beş on şey olursa iyi olabilir aksi takdirde imdat.
Geleneği bozmuyorum işte geldim burdayım. 24 için ebeminkini tersten gördüm demişim ama 25'e de sarktı o maalesef. Yüzümü güldürecek üç beş on şey istemişim, ufak tefek güzellikler olmadı diyemem şimdi yalan olmasın. 21.yy filozofu büyük üstat gülşen'in dediği gibi ben de yalnız değilim elbet titriyor birileri üzerime. Onca kayba rağmen yine de Şükür ya. Üç beş beyaz saç teli daha ve kaş ortası sinir stres kırışıklığımın birazcık daha derinleşmesi dışında 26 neler getirecek çok merak ediyorum. Hadi hayırlısı, dgko.
Bok böcegini alın temizleyin bol oksijen verin, ilk saldığınızda gideceği yer yine bokun içi olacaktır.
Bazı insanlar da ne yaparsa yapsın vardığı yer aynı bok.
düşündükçe gerçeklikten uzaklaşıyorsun.
Etrafını zihninde çevresel koşullardan doğan filtrelerle görüyorsun. Bu filtreler gerçeklikten uzak ve depresyona sokan türden oluyor.
Lütfen birkaç mesajla, ya da birkaç dakikalık telefon konuşmasıyla çözebileceğin meseleleri kendi içinde saatlerce düşünüp durma.
Bu hem kendime, hem de bu mesajı okuyup ihtiyacı olan herkimse ona bir nottur.
Sayın kendim, sağlığına dikkat et, çok sigara içiyorsun. Karşılık beklemeden çok fazla iyilik yaptın. Bu yıl bu kadarı yeter. Yeni sevgilin hoş bir kız. Onunla yazın tadını çıkar. Muhtemelen kışın hayatında olmayacak.