kıskanç olmaları yanında şirret hayvanlardır. öyle ki bir gün kız arkadaşımın evine gitmiştim. oturma odasında otururken kız arkadaşımın kedisi oturduğum koltuğun etrafında hızlı bir şekilde dönmeye başladı. benim tırsmaya başladığımı anlayan arkadaşım sakin olmamı sadece kedisinin beni kıskandığını söyledi. iyi o zaman tamam derken kız arkadaşımın mutfağa gitmesinin hemen sonrasında kedisi karşımdaki sandalyaye çıkıp bana doğru işemeye başladı. işte kedi dediğimiz canlı böyle karaktere sahiptir. lüzumsuzdur, kıskançtır dahası böyle de terbiyesizdir.*
konuşabilse hakkında söylenen yazılan ve çizilenlere sağlam bir açıklama getirmesi muhtemel olan böylelikte bizi de ikilemlerden kurtaracak olan bir familyası da bulunan memeli hayvan.
nankörlüğünün bir nedeni olan hayvandır. bir inanışa göre, köpekler sahibi ona yemek verdiği için sadıktır, ama kedi rızkın allah tan geldiğini bildiği için sahibine sadık değildir.
bir rivayete göre damdan dama atlarken soguktan havada donup kalan canlı.ayrıca (mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır)deyimi kediler için söylenmiştir çünkü mart ayı kedilerin sevişme ayıdır ve kediler sogukta sevişemezler bu yüzden kazma kürek ne varsa yakıp sıcak bi ortam olmasını sagladıktan sonra sevişmeye baslarlar.(kaynak: kedi jinekologu abdullah)
ne kadar küçükse o kadar iğrenç oluyor bu hayvanlar. insandan biraz yiyecek içecek ya da kışlık malzeme almak için yarım saat * mır mır ayağınıza dolanıp, acıyıp verdiğinizde tüketip kaçan, vermezseniz hıncını bulduğu ilk eşyadan alan şerefsiz bir hayvandır bu.
tüm hayatı oyundan ibarettir. bir istediğinizi yapmazsanız size siktiri çekip kaçar. harbiden nankördür.
şahsen yolda görsem korkutur, kuyruğuna basmaya çalışır, bir kedi için orta derece sayılabilecek bir tekme savururum. saldırırsa saldırır, çırmalarsa tekmelerim. sırf korkuyor diye evde köpek besler, yakalayıp altına sıçtırtmak için pusu kurarım. hayatın anlamı kedilere işkencedir.
yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermek istemediğimden ötürü çok kısa bir açıklama. satanist değilim sadece kedi sevmiyorum.
kendi içinde özerk, istediği zaman sevdiren, istemediğinde dönüp kıçını giden, istediğini yaptırmak için kırıtan, elde ettikten sonra hayatına kaldığı yerden devam eden canlı..
edit: başlık kedi miydi ben kadın sanmıştım.
depresyona birebirdir. hele bir de evde doğurmuş, yavruları varsa seyrine doyum olmaz.
kediler olağanüstü annelerdir. hem şefkatli hem disiplinlidirler yavrularına karşı. sabırlıdır, siz et yemeği yapacağınız zaman başınızda bekler, kızarsınız asla mutfaktan çıkmaz, arkasını dönerek oturur bekler bekler, ve dayanamayıp, al demeniz yeterlidir anında dibinizde biter. kapalı kapılardan hiç hazetmez patileri ile sürekli taciz ederler .
siz yeni dogum yapmis kedinizi yavrulariyla birlikte rahat etsin diye tertemiz ve evin en guvenli kuytu kosesine yer hazirlarsiniz ama o firsatini bulur bulmaz yavrularini dolaplarin icine tasir. evde dort donersiniz o bu sirada kilini bile kipirdatmaz. en sonunda bulur yerine koyarsaniz en kisa zamanda yeniden tasinacaklarini bile bile. naparsaniz yapin kendi bildigini okur bu kedi milleti. ustelik eve gelen misafirlerden* hic hazzetmez. gizlendigi yerden ancak son misafir evden yollandiktan sonra cikar. insana kendini suclu hissettirir bide onun(!) evini isgal ettigi icin.
en şirin hayvanlardan biridir, gece yatagınıza girer bebek gibi uyur, masumdur, oyuncudur, bazen cazgırdır, kipikleri vardır ve çok güzeldir büyüyünce çirkinleşir sanarlar ama daha güzel olur.*
köpekle birlikte insanın en yakın dostu. köpek gibi sadık ve oyuncu olmasını kesinlikle beklememelisiniz.o canı isterse gelir,kendini sevdirir,oyun oynar. siz ona değil,o size sahiptir. o mahsun ifadeleri,öpülesi burunları, oynanası kulakları dünyalara bedeldir.yavruları inanılmaz sevimlidir.sabah sizi evden uğurlar,akşam kapıda karşılar.bakımı da köpeğe nazaran daha kolaydır.