Daha basite indirgemek için şöyle örnekleyeyim; bir odada 2 insan bulunduğunu farzedelim. Bu iki insan arasında olabilecek herşey ihtimaldir. Bu iki insan dövüşebilir, sevişebilir, oyun oynayabilir, aklınıza gelen her ihtimal kaderin içindedir. Bunu biz seçeriz yaratıcı da yaratır.
Aksi takdirde her yaptığımız veya yapacağımız bilinseydi veyahut yaptığımız seçimlere göre kaderimiz şekillenmeseydi hiçbir surette yaptıklarımızdan mesul tutulamayacaktık.
Allah herşeyi biliyor tamam ama bildiğini değiştirebilecek kudrete de sahip. O değişimler sizin ihtimaller dahilindeki seçimleriniz işte.
Bir şarkı sözüyle perçinleyelim bu bilgiyi..
Ben seçerim kaderimi şansımı..
Ben bilirim sevap ve günahımı..
Her şeyiyle çok güzeldir yaşamak..
Ben isterim bu yaşamdan hakkımı..
Senryonun, diyalogların kopuk olduğu basit bir film. Hiç öyle ciğer falan rendelediği yok. Uğur karakteri resim olarak yetersizdi bir kere. Bekir'in donuk oyunculuğu. Rezalet.
sanılan -tanrı insan için bir başlangıç ve son yarattı. insanın dünyada ki tek görevi bu başlangıç ve sonu ibadet içinde yaşamak- fikirdeb ayrı olarak tanrı insanın başlangıç ve sonunu önceden görüp kader kavramını yaratmıştır. aksi halde insan eylemlerinden sorumlu olmazdı.
teistler için isra 13 “biz, her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık...” diyerek insan eyleminin kaderden üstün olduğunu, insanı şekillendirenin kader değil, kaderi şekillendirenin insan eylemi olduğunu açıkça vurgulamıştır.
bilindik bir örnek ama ay takvim yaprağında yazdığı için mi tutulur, tabi ki hayır, tutulacağı için yazılmıştır. insan bile sınırlı ilmi ile bu kadar ilerileri görebiliyorsa sınırsız ve evrendeki her zerrenin bilgisine sahip olan Allah senin ne yapacağını önceden görüp yazamaz mı?...
kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. öyleyse ne hayatının hakimisin,ne de hayat karşısında çaresizsin.
Sanılanın aksine basit bi tiyatro senaryosu değil anlaşılmayacak kadar karmaşık bi kavramdır.
ipler bizim elimizde.
bir çöldedir insan; tanrı tarafından çöle atılmıştır, daha doğrusu çöle atılıp atılmaması kendi istencine tabi değildir, ama yolu kendisi alacaktır nasıl gideceğini kendi belirleyecektir.
Kişinin yönlendirdiği bazen de ilahi gücün varlığını hissetttirdiği durum.Sevdiğim bir insan şey için abartısız dağları delecek biriyken onun için hiçbir şey yapmadım.Şimdi baktığımda bunun allah tarafından olduğuna inanıyorum.Normalde çok gözükara biriyimdir.Bir engel çıkıyorsa Allah’ın bir bildiği vardır.Mevlana nın dediği gibi istediğin şey olmuyorsa ya olmaması gerekiyor ya daha iyisi vardır.O yüzden kendimi üzmüyorum çünkü yapmadım deyip sonrasında elimden geleni yaptım.
Zaman kavramını bilmeden asla anlaşılamayacak olgu.Materyalistlerin anlamadıkları için inkar ettikleri dindarların anlayamadıkları için bilinçsizce kabullendikleri gerçek şu video bunu güzel anlatıyor https://youtu.be/BXx9xLFzAjY
inançsal açıdan ziyade, değişken olasılıklar penceresinden baktığım kavram.
Senaryo vari baştan sona belli bir çizgi olduğunu varsaymak neye inanırsanız inanın aptallıktır bana kalırsa.
Geriye sadece seçimler kalıyor ve bu seçimlerin sonuçlarına katlanacak sorumlulukları yüklenmeye.
Bu Tanrı"nın kelamında da var, bilimin anlatısında da. Robot yığınları değiliz. Evet sonuç yokoluş ama yolunuzu seçmek ve yolda neler ile ilgileneceğiniz size kalmış. Bence gayet adil bir anlaşma.
rastgele bir repliğini görüp izlediğim ufuk bayraktar vildan ataseverin başrol oynadığı drama filmi. uğur' a aşık olan bekiri anlatan, bazı kızdığın ama o replikleriyle kendini affettiren garip bir yapım sabahın bu saatinde niye izledim bilmiyorum tek bildiğim aşk böyle bişey sanırım diyebildiğim, naparsan yap bir şekilde ayaklarına dolanıyor.