Kendini Atatürkçü sanan "birtakım" özenti vatandaşımızın sürekli karaladığı şahsiyet.
Ülkeyi yönetmesine, yaptıklarına falan bir şey demiyorum da, Atatürk'ü övmek için neden çevresindekileri karalıyorsunuz ki? Övecekseniz övün, yoksa tüm tarihi yanlışlıkları inönü'nün üstüne yükleyince Atatürk yücelmiş olmuyor. Zaten Kurtuluş Savaşı'ndan sonra savaşın kazanılmasında büyük rol oynayan ne kadar insan varsa hepsini kötülemişsiniz, nedir mantık yani? "Atatürk'ün 1000'de 1'i etmez" demek de ne oluyor? O savaş ne şartlarla kimlerin, ne adı duyulmamış veya geçen zaman içinde karalanmış adamın yardımlarıyla kazanıldığını biliyor musunuz siz? Bilmiyorsunuz. Öğrenmeyin zaten, hep cahil kalın böyle. "inönü kötü, pis, ıyy" deyince de Atatürk ululaşıyor zaten; o olmasaydı ölürdük; o devirde akıllı, zeki Türk bir Atatürk vardı, geri kalan herkes aptaldı, gerizekalıydı. Zatenden sonrasını Türk gençliğinin kafasına sokmak için yıllarca onu bunu kötülediniz. Karabekir'den tut taa nerelere kadar geldiniz. yeter ama. Bir insan gerçekten yüce ise, bunu zaten anlarız biz, anlıyoruz da. Onu bunu kötülemeniz, yüce olana bir şey katmıyor, sadece sizi komik duruma düşürüyor. Komiksiniz, evet. Komiksiniz, cahilsiniz ve kendinizi Atatürkçü, çağdaş, modern, uygar, ilerici, laik sanıyorunuz!
Not: Benim bu ülkenin tarihi hiçbir şahsiyetiyle sorunum yok, aksine çoğunun örnek aldığım özellikleri var. Bu tepki de Türkiye'nin tarihine olan saygımdandır. Şahsiyetlere olan aşkımızı anlatmaktan tarihi olaylara getirememişiz bir türlü sırayı. Tarih öyle incelenmez! illa da "ben böyle devam ederim arkadaş" diyorsanız, devam edin ve hep böyle ezik, geriden gelen, aşağılanan bir ülke olarak kalın. Kimsenin umrunda değilsiniz, bunu da unutmayın. Severim.
Atatürk ün ölmek üzereyken ölüm emrini verdiği,hayatı boyunca arkasını dönmediği silah arkadaşıdır. Atatürk ileri görüşlü bir lider olduğundan inönünün ileride neler yapabileceğini görebiliyordu.
Atanın ölümünden hemen sonra paranın üzerine kendi resmini bastırıvermiştir,aynı zamanda mevcudiyeti gereği sıkı cuntacıdır,Atatürk ün laiklik anlayışıyla inönünün anlayışı arasında dağlar kadar fark vardır.
kurtuluş savaşında çok ağır kayıplar vererek eskişehir ve kütahyayı kaybettiğimiz ve yunan ordusunun ankaraya kadar geldiği üçüncü inönü savaşı sonrası genel Kurmay başkanlığı görevinden azledilmişdir.
çakma führer diyenler sanırım ismet paşa nın hayatını okumayanlardır.
kaldı ki führer inönü den 5 yaş ufaktır.
inönü istiklal savaşında genelkurmay başkanlığını yürütürken aynı tarihte führer onbaşı hadi bilemedin yüzbaşı rütbesindedir..
bıyığı örnek olarak söylenmiş bir iddia olduğunu varsayarsak şayet... inönü nün o bıyıklarını bıraktığı tarih 1921 22 idi.. o tarihlerde führer in bıyıkları terlemeye yeni yeni başlamıştır.
tamam haksızlığa da eyvallah.. ama bi yere kadar.. milletini ikinci dünya savaşında faşizm ya da komünizm furyasına kaptırmayıp topraklarını korumayı başarmış bir diplomatik dehaya bunca hor gözle bakmak abartıdır.
vakti zamanında bizzat gazi mustafa kemal paşa tarafından görevden alınmış,ülkenin rotasını kemalizmden çıkarıp,onun yerine takım arkadaşı recep peker ile birikte sahte bir kemalizm yani, ''atatürkçülük'' tabirini ortaya atan,reel karşılığıyla inönücülüğü, millete atatürk'ün adını kullanarak yutturan kurtuluş savaşının en büyük kahramanlarından.''hangi istikbal vardır ki ecnebilerin elinde yükselebilsin'' diyen,ağzından hiç bir dönem batılılaşma kelimesi çıkmamış,muaassrılaşma yani güncel ifadeyle çağdaşlaşmayı rota olarak gösteren ve nitekim bu politika gereğince sağlığında hiç bir yabancı devletle antlaşma yapmamış gazi mustafa kemal paşayla inönü'yü siyasal anlamda aynı safta görmek,göstermeye çalışmak kabul edilemez.inönü,nam-ı diğer ''milli şef'' o dur ki,mustafa kemal paşa'nın ölümünden 144 gün sonra ingilizlerle antlaşma yapmıştır.hani ondan az yıl önce cehpede savaşılan,hani çok az yıl önce lozan da çarpışılan,hani ''şimdi bize kendi istediklerinizi yaptırıyorsunuz,ama devlet dediğin parayla döner,yarın sıkışıp önümüzde para dilendiğiniz gün bu verdiklerimizi sizden bir bir geri alacağız''diyen ingilizlerle antlaşma yapmıştır.tüm kıtlığa rağmen,yabancı desteğinin kötü niyetli olacağını,hele hele daha çok yakın bir tarihte şamar indirdiğimiz kuyruk acısı içindeki batıyla münasebete girmenin yüksek tehlike arz edeceğini bilen ve bu bağlamda bir dış politika izleyen gazi paşayla,onun çağdaşlaşma hedefini ''batılılaşma'' yalanına dönüştüren,ilk fırsatta yılana sarılan,kemalizm'in izlerini bir bir silip yerine sahte bir atatürkçülük anlayışıyerleştiren inönüyle bir tutmak ,mustafa kemal paşa'ya yapılan büyük haksızlık,diğer yandan da bu ülkenin içinde bulunduğu en büyük yanılgılardan birdir.
ismet inönüyle mustafa kemal paşa arasındaki temel bir farkı inönü şu sözlerle anlatır:''mustafa kemal paşa,bir işte %10 başarı şansı görürse o işe girer,ben bir işte %10 başarısızlık şansı görürsem o işe girmem''.asılnda işin öz noktalarından biri budur.nitekim iki mesele,mustafa kemal paşa ve inönü'nün malum farkını ortaya koyar;hatay meselesi ve 2.dünya savaşı.mustafa kemal paşa,adeta ölürcesine hatay için mücadele ederken,inönü ısrarla bunun fransayla savaş sebebi olabileceğini,diretmenin yanlış olduğunu vurgular.ancak gazi mustafa kemal paşa,fransız büyükelçisini ayağına çağırır ve aynen şunu der:''üstüme varırsanız savaşa girerim''.gazi paşa hiç bir koşulda batıya boyun eğmemiştir,diğer taraftan fransızların hatay için suriyede savaşa girmeyeceklerini ön görecek kadar da analitik düşünceye sahiptir.vel hasıl kemal paşa,açıkça anti-emperyalisttir,devrimcidir.diğer yandan ''miilli şef'' yıllarca türkiyeyi 2.dünya savaşına sokmamasıyla övülmüştür.peki ya ne olmuştur?milli şef ''harp gelir''korkusuyla önce fransızlar sonra ingilizlerle anlaştmıştır.devamında hitler fransayı hemencecik al aşağı etmiş,bu noktada antlaşmaya rağmen ''milli şef'' harbe girmemiş,bunun üzerine ingilizleri karşısına almış,sonrasında ingiliz korkusundan ötürü almanlarla el altından antlaşmış,bu seferde rusları karşısına almış...sonuçta savaş bittiğinde belki şehit vermemiş ama türk tarihinde eşi benzer olmayan karaktersiz politikanın altına imza atmış,kaybetme korkusuyla kazanmaktan vazgeçmiştir.bunun kemalizm ile alakası yoktur,olsa olsa tanzimatçıların batı sarhoşluğunu andırır.açıktır ki,gazi mustafa kemal paşa sağ olsaydı,türkiye o savaşa girerdi.fark nettir;mustafa kemal paşa ve onun eseri kemalizm açıkça batı karşıtdır,çünkü anti-emperyalisttir,ulusçusudur,demokratiktir.müdafaa-i hukuk ruhunun bağımsızlık anlayışından filizlinir;atatürkçülük diye yutturulmaya çalışılan inönücülük ise batı hayranıdır,totaliterdir;çünkü ''milli şef'' e dayanır,korkaktır.
bir çok faşist siyasetçinin atatürk'e laf edemeyenler inönü'ye saldırıyor demeleri gariptir. atatürk'e laf neden edilemez? laf edilirse başımız belaya mı girer? eskiden evet ama şimdi hayır. artık aihm atatürk'e eleştiri yaptığınızda size ceza vermeye kalkan bir türk mahkemesine gereken cezayı ödettiği için insanlar seve seve atatürk'ü eleştiriyor. belki bir savcı dava açar ceza alırım da köşeyi dönerim diye....
bunlarda görülen bir başka gariplik de inönü'yü atatürk'ün takipçisi sanmaları. inönü, atatürk hakkında ne var ne yoksa silmeye kalkışmış, yeri gelip önce almanya sonra amerika'ya ülkeyi satmışken, üstüne 6 oku bile kaldırmayı savunmuşken, askeri cuntanın menderes için değil öncelikle inönü için devreye konduğunu bilmezken ülkede milliyetçiliği bitirmeye çalışan ve solu bitiren adam iken milliyetçi solcular bu adamı savunur.
atatürk'e eleştiri getiremiyor muyuz? çok getirdik. yazık ki yönetimimiz, darbeciler gelir ümüğümüze çöker diye silip duruyor.
yine de getirdiğimiz bir eleştiri her nasılsa silinmedi:(#8762412)
hakkında söylenen bir tek olumlu cümle yoktur. söylenen en olumlu şey 2. dünya savaşında gençlerimizin ölümünü engellemiştir olur. aslında koca bir yalan bir çok insan açlıktan kırılmış, ahlaki ve sosyal bir çöküntü yaşanmıştır. istatistiklere bakarsanız nüfus artış hızımızın o yıllar nasıl düştüğünü de görürsünüz. nüfus artışı sadece 1940-45 arası dönemde %1 civarına düşmüştür. 1955'de nüfus artışı % 2,8 1960'ta %2,9. yani nerdeyse 3 katına çıkmış. milletin çocuk yapmayı kısıtladığı günümüzde bile oran hala 1.8'dir. yine nüfus sayımlarına bakarak köyden kente göçüşün yani kentlileşmenin inönü zamanlarında hep yavaşladığını görürsünüz. insanlar onun döneminde köyünde yaşayıp en azından karnını doyurmayı denemiştir. ne zaman başta olsa ekonomi göt üstü düşmüştür.
mesela ege adaları konusunda savunmalara bakınız. yıl 1945 elimizde gemimiz yok. yıl 1965 elimizde gemimiz yok. ulan bu ülkenin hiç donanması yoktu da 1974'de aniden uzaydan donanma mı getirtti? mantıklı açıklama yapmaktan aciz insanlar çıkıyor.
mesela ben olsam amerika'ya elini veren inönü kolunu kurtaramadı derdim. amerika ile yapılan anlaşmalarla bir çok hurda gemiyi neden aldık. aldık da neden kullanamamadık onu sorgulayın biraz...
gerçi ne yazsak boş. biz ne dersek tersine inanan bir kesim var. adamlar allah'a inanır gibi inanmışlar.
cumhuriyetin getirdiği çağdaş! medeni! demokratik! vıdı vıdı ! hayatın uygulanması için en az! atatürk kadar mücadele etmiş hatta bununla da kalmayıp gerici! yobazlara da hadlerini bir güzel bildirmiştir. kraldan daha kralcı olması yahut öyle görünmesi kimilerinin aklını çelse de kazım karabekir paşaya yaptıkları yenilir yutulur cinsten değildir. ayrıca bilakis atatürk e laf söylenmesinden ötürü henüz tam olarak sıra kendisine gelmemiştir.
2. dünya savaşında ülkemizin çevresinde milyonlarca insan ölürken, bir türk gencinin burnu bile kanamadan bu savaş dömeminden geçmemizi sağlayan Türk büyüğü, ulusal kahraman, yüce insan... Bütün dünyanın anneleri savaşta ölen çocuklarına ağlarken, aynı dönemde Türkiyede bir anne bile savaşta oğlunu kaybetmemiştir. Çok büyüktür ismet Paşamız ! Çok değerlidir !
kemalist devrime hayranıydı. bu yüzdendir vefatından sonra atatürkün büstlerini ve resimlerini her yerden kaldırtmış, kendi resiminin bulunduğu paraları bastırmıştır. atatürkü koruma kanunuda inönü döneminden sonra inönü gibilere karşı çıkartılmıştı.
kemalist devrimin en önemli neferlerindendir, günümüzde atatürk e laf edemeyenlerin sürekli inönü' ye saldırması bundandır. devrimleri kabullenemeyenlerin ve bu devrimlerle hesaplaşmak isteyenlerin ağzından düşürmediği türk tarihinin en önemli isimlerindendir.
kendini savunanları zamanında kırmış geçirmiş insan. çok gariptir. mesela turancılık akımı almanya güçlü iken türkiye'de inönü tarafından da desteklenmiş ve türk olmayanlara çeşitli eziyetler yapılmıştır. bu sayede üniter devlet onun ellerinde parçalanmıştır. dersim olaylarını hatırlatmaya gerek yok. daha sonra ise ikinci dünya savaşının sonlarına doğru 1944'de milliyetçilik, turancılık yasaklanmış ve hapislerde işkenceden geçirilmiştir. daha önce yahudilere düşman iken birden kucak açılmıştır.
daha önce köy enstitüleri kurarak komunizm modeli insanları bilinçlendirme çabası yürütülürken 2. dünya savaşının bitmesiyle ülkede bir komunist avı başlatılır ve köy enstitüleri bir gerileme dönemine girer. bu enstitüler komunizm yuvası görülür. işin garibi köy enstitüleri başlığına bakarsanız menderes'i suçlu tutarlar. oysa zaten 1946'da köy enstitüleri köy enstitüleri olmaktan çıkmıştır.
şimdi ise dersim isyanını yaşayan veya azınlık olan solcu milliyetçiler inönü'yü en çok sahiplenen kesim. varlık vergisini, tarım vergisini koyan o, bir çok azınlıklara saldırının yaşandığı dönem de o var, dersim olaylarında o var, milliyetçileri tutuklattıran o, köy enstitülerini solcular-komunistler var diye değiştirmeye kalkan o. fakat nasıl oluyorsa hepsi onu çok seviyor. ne garip ya. aslında benim sevmem gerekir, onların nefret etmesi gerekir. ben nefret ediyorum diye, onlar seviyor mu ne?
ulan sizi yetiştiren de o, sizi yok etmeye kalkan da o. hatalı üretim yaptım diye adam kendi imha etmeye kalktı sizi...
sabahattin ali bir bir alçak başlıklı yazısında şöyle diyor;
--spoiler--
"Bir alçak, on parmağında on kara, kendisi gibi olmayanlara, yani namuslu insanlara saldırıyor.
Her şeyi kendi çirkef vicdanı gibi satılık sanan hayasız, bu vatanın şu veya bu gavura peşkeş çekilebileceğini iddia ediyor.
Dün bu memleketi iki şişe biraya Almanlara devretmeye hazır olan basılı kağıt bezirganı, şimdi, istiklalinin üstüne titrediğimiz aziz yurdumuza üç bardak viskiye müşteri arıyor.
Amma, bu topraklar olsun, bu topraklarda alınlarının teriyle yaşayan asil insanlar olsun, hiçbir zaman o çirkefleri kusan, ciğeri beş para etmez kalem orospusu gibi orta malı değildir; ne Moskof'a satılır, ne Amerikalıya.
Bu alçak, Amerika'nın Türkiye'yi himayesinden bahsediyor. Müstakil bir devlet için himayenin ne demek olduğunu bu millet bilir: Bir zamanlar böyle bir himayeden canını zor kurtarmıştı.
Atatürk'ün idaresinde koca bir milletin oluk gibi kan dökerek istiklalini kazandırdığı bu toprakları Amerikan bankerlerinin himayesine vermekte bu ne acele böyle?.."
--spoiler-- sabahattin ali'yi cezaevine yollayan kimdi? aziz nesin'i cezaevine-sürgüne yollayan inönü değil miydi?
aziz nesin ile sorgulayan kişi arasında şöyle bir konuşma geçer;
-niçin yazdın bu broşürü?
-cumhuriyet gazetesinde "amerika'nın hudutları türkiye'den geçer" diye büyük bir haber başlığı vardı birinci sayfasında. bu başlık ve haber bir türk yazarı olarak milli haysiyetime dokundu. onun için yazdım.
-peki, tartışalım bunu seninle, açıkla düşünceni.
-nasıl tartışabiliriz, eşit şartlar altında değiliz ki. beni sanık olarak buraya getirmişler. karşımda tanımadığım birçok insan. kalın duvarlı emniyet müdürlüğünde, tabancalı insanlar arasındayım.
- yani rus köpeği mi olalım? (diye öfkeyle bağırıyor sorguyu gerçekleştiren emniyet müdür ahmet demir)
-önce köpek olmayalım. köpek olduktan sonra ha amerikan köpeği ha rus köpeği. hangisi iyi beslerse onun köpeği olunur.
-götürün bunu!
aziz nesin 22 yıl ile yargılanır. cezası haffiletilip 10 ay ağır hapis ve 100 gün sürgüne çevrilir. bunları menderes yapmadı dikkatinizi çekerim...
atatürk e bok atamayanların sürekli olarak öne sürdüğü liderdir...
ege adaları için söylenen almadı yapmadı tırıvırısına tek paragraf ile karşılık verilir..
yıl 1945.. türkiye'nin denizaltısı yok, çıkartma yapabilecek gemisi yoktur..
yıl 1965 ler.. Kıbrıs'ta sıkıntılı dönemler... Türk halkının katliama uğradığı yıllar..
Türkiye müdahele edemmiyor çünkü elinde savaş gemisi yok denizaltısı yok... o katliam 1974 e kadar sürüyor maalesef çünkü gemimiz oluyor ancak çıkartma yapabileceğimiz yakıtımız yok. libya'dan kaddafiden aldığımız yakıt ve civatalar ile kıbrıs'a çıkıyoruz 1974'te..
1945 i bugün ile karıştıran mal dan adam ların beyin kıvrımlarının düzlüğünün kanıtıdır bu bilgisizlik.
savaş ile kazanılan toprakları masabaşında kaybettiren demiş biri ilk sf de.. iyi de arkadaş o savaşı kazanan inönü değil mi diye sorarlar adama muhakkak...
Lozan anlaşmasının altında imzası olan adamdır. Yani bağımsızlık anlaşmamızın altında imzası olandır.
ilk genelkurmaybaşkanı ve T.c. nin ilk başbakanıdır.
ölümsüzdür...
hakkı yenendir..
anlaşılmayandır.
atatürk kadar şanslı değildir... çünkü atatürkün kendisi gibi bir fikirdaşı vardır oysa kendisinin böyle bir şansı yoktur..
cumhuriyeti kuran iki kişiden birisidir, ancak ata nın ölümüyle cumhuriyeti yaşatan esas kişidir.
ikinci adamdır çoğu için..
benim için tek adamdan farksızdır.
Bazı niyeti bozuklar onu atatürk'ün naaşı kalkmadan kendini cumhurbaşkanı seçtirdiğini söyler. Oysa gerçek çok daha farklıdır. Buyrunuz efendim, o zamanlar yürürlükte olan 1924 Anayasası'nın 34. maddesi:
--spoiler--
Madde34- Cumhurbaşkanlığı boş kaldığında Meclis toplanıksa Cumhurbaşkanını hemen seçer.
Meclis toplanık değilse Başkanı tarafından hemen toplanmaya çağrılarak Cumhurbaşkanı seçilir. Meclisin seçim dönemi sona ermiş veya seçimin yenilenmesine karar verilmiş olursa Cumhurbaşkanını gelecek Meclis seçer.
mubarek atamızın karşısındaydı dün gördüğümde! zannedersem her zaman orada kendisi.
dua ettim paşamıza, kimsenin dua etmemesine aldırmaksızın!
ama baktım günahı çok, bıraktım ne yapayım!
kemalistlerin bizlerden fazla sevmediği insan. yaptıkları ile kemalizm'i atatürkçülüğe çevirmişti. bu yüzden kemalistler hainlikle suçlarlar. bahanesini yeterli görmezler.
bizler ise kemalizm'i değiştirmiş ve atatürkçülük olarak yumuşatsa bile devamı olduğu için sevmiyoruz. ayrıca lenin'in dediği gibi "ortaya çıkacak kemalizm'i yıkacak güçte bir halk devrimi"ni engellemesi nedeniyle başarılı biri sayılabilir. büyük ihtimallei 2. dünya savaşından sonra atatürkçülüğü icat etmeseydi savaşın yarattığı ekonomik yıkımla çok güçlü bir ayaklanma olabilir ve kemalizm o zaman bitebilirdi.
inönü de bunu itiraf veya bahane olarak söylemiştir.
DP'lilerin "millete ekmek yerine süpürge tohumu yedirdiniz" şeklindeki muhalefetine Kore Savaşı'ndan dem vurarak "En azından onları yetim, dul bırakmadık" diyerek ayar veren liderdir.Bu ayarmatör özelliğini sanırım Mustafa Kemal'e borçludur.