Kazuo'dan sonra tahammül edip okumaya çalışacağımı düşündüğüm capon yazar. Son zamanlarda da popüler olduğu için uzak durmaya çalışıyordum. Gassal iğrençliği hissettiriyordu bana. Bazen kendi fikirlerinizi size anlattığı hissiyatına kapılıyorsunuz, tabii geçtiğiniz aşamalarla alakalı bir durum bu daha çok, yoksa bütün yazarlar aynı hissiyatı veriyor neredeyse .mına koyim haklısınız. Eğer zor bir süreçten geçiyorsanız okumayın, yok ben bundan keyif alıyorum seni alakadar etmez diyorsanız da sizin bileceğiniz iş.
osamu dazai nin başarılı olacak son intiharından önce yazdığı kitaptır. az sayfalı küçük bir kitap olmasına rağmen eğer yükü paylaşabiliyorsanız ziyadesiyle ağır. osamu dazai nin hayatının çeşitli kesitlerinden paydaş oluyorsunuz ve esasen çocukluktan itibaren bütün bu yaşam/ölüm ikilisiyle olan derdini, sosyal uyumsuzluğunu, intihara meyilini çok açık şekilde görebiliyorsunuz.
bilmiyorum insanlığını yitirmiş miydi yoksa hiç insanlıkla ilişkili değil miydi.
son zamanlarda fazlaca kullandığımız bir söz. hani televizyonlarda birbirini öldüren insanları duyarsızca izlerken, 'o ölsün, bu asılsın' derken, kana karşı kan isterken, sokakta çıkan kavgayı tiyatro izler gibi seyrederken, trafik kazalarına macera filmi gibi araba camından bakarken, insanları düşünceleri yüzünden cezalandırıp, inandıklarını savunduklarında linç ederken, sessiz ve duyarsız kalırken...
ve * bazen umutsuzluğa kapılıp, mücadele etmekten yılarken,
her gün, her saat, her dakika, her an yitiriyoruz onu!
dazai'nin salt olarak ölüm olgusuna yöneldiği kitabı. zamane andırgırandları için ciddi bir risale, bir rota, bir yol haritası olabilir diye dü$ünüyorum.
doğduğu ândan itibaren ölmek istemi$ bir esrarke$, bir veremli, bir alkolik olarak dazai'nin en mühim terekelerinden. okuyun, okutun. okumazlarsa bo$verin.
karakutu yayınları'ndan çıkmı$ osamu dazai kitabı.
orijinal adı: ningen $ikkaku.. dazai'nin otobiyografsidir ki $u lâf aynen geçmektedir kitapta :
"ya$amım utançlarla doludur. insan ya$amının ne olduğu hakkında bir fikrim yok"