insan

entry1484 galeri109 ses1
    153.
  1. "Of all the creatures ever made man is the most detestable. Of the entire brood, he is the only one... that possesses malice. He is the only creature that inflicts pain for sport, knowing it to be pain."
    -Mark Twain
    0 ...
  2. 152.
  3. sahip olduğu akıl ve gün geçtikçe kaybettiği vicdanı ile yeryüzündeki en acımasız varlıktır.
    0 ...
  4. 151.
  5. hem bir varmış, hem de bir yokmuş;
    hem her şeyde imiş, hem de hiçbir şeyde imiş;
    hem en kıymetli olanı imiş, hem de layığının içinde kalamayanmış;
    hem her şey onun içinmiş, hem de hiçbir şeymiş ona kalan.

    yeryüzünde her şey onun için inşa edildi, her şey onun namına kanunlaştırıldı, onun için savaşıldı, onun için sevişildi, bilimler onun için var edildi, onun mutluluğu önemsendi, ona yazılıp çizildi, dünyanın en akıllı yaşam formu o oldu, o hep üretti, yaratıldı dendi ama bir zaman sonra yaratmaya başladı; o var ya o, çok şey yaptı ama olması gereken yerde bir türlü olamadı.

    ya ötekileştirildi, itildi ya da illa bir şeye zorlanıldı.
    o aslında insan sıfatının altında tabiatını yaşayamadı.

    önü,
    sağı,
    solu,
    arkası hep sobe idi.
    saklanmazsa,
    kabuğunda kalmazsa ebe idi.

    o insandı, ama bir türlü insan olamayandı.
    1 ...
  6. 150.
  7. dünya büyük bir dengededir. yer yüzünde var alan tüm hayvanların bu dengede bir görevi vardır. aslanından ceylanına, arısından yılanına hepsi bir dengenin parçasıdır. einstein'in arılar giderse dünya yok olur dediği gibi, pek çok hayvanı dünyadan kaldırırsak sistem çöker ve herşey ters gitmeye başlar.
    yalnızca bir hayvanın doğadaki dengeye hiçbir etkisi yoktur, ancak dengeyi bozmaya çalışır.
    bu hayvan bir gün tamamen yeryüzünden silinirse doğada hiç bir denge değişmez, her şey aynen devam eder.
    o gereksiz hatta zararlı hayvan, insandır.
    0 ...
  8. 149.
  9. kanımca en salak ırk. kendini ustaca sona sürükleyebilmek için 100 yılda bir savaşmak gibi ilginç fantezileri olan ( (bkz: sozluk yazarlarindan aforizmalar/#2604332) ) , paraya hükmetmesi gerekirken paranın esiri olan , kimi zaman aşk gibi tanrı'nın insana eksiksiz yüklediği bir aplikey$in'ı bile paraya değişebilen ve en akıllı olduğu iddia edilen canlı*.

    Düşünmeden edemiyorum , elf olsam , asil olsam... o insan 'ı bana insanlar yine layık görmez.

    ' elf dediler, vermediler '

    Yaranılmaz bu insanlara.
    0 ...
  10. 148.
  11. Kendi türünün tanımını yapmak zorunda olan tek canlı...
    1 ...
  12. 147.
  13. ibne si, lezbiyen'i, gay'i gibi çeşitlilik gösteren düşünceli varlık.
    0 ...
  14. 146.
  15. aslında sadece ruhtan ibarettir...
    0 ...
  16. 145.
  17. insan kalbi maddi şeylerle tatmin olmayacak şekilde yaratılmıştır. maddi şeyler hiçbir zaman yeterli gelmez aslında ama gafil olunduğu zaman onlarla mutlu olduğunu düşünür insan. kısa sürer bu; hemen daha fazlasını ister. ama allah'a olan yakınlığı arttığı zaman bir zamanlar önemli gelen ama aslında önemsiz olan şeyler insana önemsiz gelir.
    4 ...
  18. 144.
  19. diğer canlılarla birlikte maddenin en 'yükselmiş' hali. katı, sıvı, gaz'ın yanında maddenin halleri olarak eklenmesi gereken şey: yükselmiş madde. üç hali de içinde barındıran hal. maddenin kendi kendini merak etmesi sonucu ortaya çıkmış şey. terminatördeki gibi yerden ayağa kalkan canlılar, sonra yeniden yere inen canlılar... allah'ım sen büyüksün, gecenin bu vaktinde.
    0 ...
  20. 143.
  21. hayvanlar aleminin memeliler sınıfına ve primatlar takımına bağlı bir tür.
    1 ...
  22. 142.
  23. kişinin başını belaya sokabilecek yegane şey;

    çeşitli yaradılışlar vardır, bunlar hayatın kurallarını hiçe mi sayarlar, dünya onların etrafında mı dönüyor sanarlar bilinmez ama bu insanlar ile arkadaş, sevgili, dost iseniz bilirsiniz ki mutlaka başınıza bir iş gelecektir. bu konuyu aklıma ilk getiren olgu, dünya rahatı kız arkadaşının sevgilisi olmaktan, koruması olmaya yatay geçiş yapmış ajan bünyeyi tespitimdir. haliyle onun tarif ve tasfiriyle modellerimizi irdelemeye başlayabiliriz.

    · insanın başını belaya sokabilecek kız modeli

    sanıyorum bu model ilk adem ile havva'nın yaşadığı dönemde, havva'da standart aksesuar olarak eklenmiş olsa gerek. "al şunu ye, hihihi çok eğlencez" denilen adem başının böylesine büyük bir belaya gireceğini bilemezdi herhalde. ne de olsa o bu numaraya ilk defa kurban oluyor, havva'da numarasını ilk defa yapılıyordu. tabii zamanla insanlık aldı yürüdü, insanlar gelişti, devir değişti, çelik değişti ve günümüze kadar bu kimi bayanların erkeklerin başını belaya sokma potansları sonuna kadar açık bir şekilde yıllara, yer çekimine, bezginliğe yenik düşmeden dimdik günümüze geldi.

    bu bayanlar, yaşlısı, genci, hortlağı, silikonlusu hiç farketmez yeterki o potansiyeli bünyede barındırsın, o dübürük damarlarında o kan aksın sizin başınızı belaya sokacaktır. bu insanları bazı kategorilere ayırmak istersek;

    - kendini modernliğin dibini yarmış ülkede sanan hatungiller (aka: jetgiller)
    bu hatunlar tahminen hayatının bir döneminde, ah belkide sadece bir gününde yurt dışı görmüş insanlar oldukları söylenir. bunlar, sokakta minicik etek, böyle aydinger kağıdından hallice içini göstermeyen beyaz göbeği açık bir t-shirt, saçlar açık, süslemeler tam ful abs klima airbag, ayağında incecik ipli bir ayakkabı, bigmac kutusu kadar sicimden hallice ipli omuza asılmış bir çanta tasarımına sahiptirler, bunlar her tür boy, kilo, saç rengi, göz rengi kombinasyonundan olabilirler. tamam bunda ne var barbee efendi? gerici misin? dediğinizi duyar gibi oluyorum... esasında pek duyar gibi olmuyorum ama kendimi savunmak adına öyle dedim. bence de giyinsinler tabii ne güzel değil mi iki çıtlarız karşısında, laf atarız, leblebi atarız, abla bi tur versene diye bağırırız flan ne güzel tey tey. ama iş o değil işte. bu formattaki hatun bir de nedense dünya iyisi, dünya girişkeni, bünyevi bir greenpeace'dir. herkesle konuşurlar herkesle muhabbete girebilirler. o kadar modern o kadar jetgildir ki siz böyle yanında büzüm büzüm, büzüğünüze baka baka kararsınız.

    dolmuşa mı bindin, allah artık. muhabbet alır yürür. bara mı gittin? tuvalete (bkz: lavabo) (bkz: yok artık) (bkz: duş) gittiniz geldiniz ana kız 5 tane herifle konuşuyo.
    - jetlii kim bunlar aşkım?
    - kadir, hüso, neşter rıza, parmaksız yiğit ve bıçkın ali
    - arkadaşarın mı bunlar? bana bak ne biçim isimler bunlar?
    - ay çok tatlılar ya fikri rahat ol bi
    - hayır jetlii nereden tanıyorsun bunları?
    - aa şimdi tanıştık?
    ..
    - çıghıştaa bi dürüm yerüz değil mi jetlii
    - hihihihihi ay hüso ben ısmarlıycam ama (bkz: ya bu ne girişkenlik be)
    - dürümünü yüycez desene zohharrrrrrk!
    - bi dahakine de ben sizinkini yerim söz!
    ..
    - jetlii, bu adamlarla ne biçim konuşuyorsun ya?
    - nasıl konuşuyorum fikri? gayet arkadaş canlısı onlar
    - öyle dürümünü yerim flan dersen bu adamlara, ne kadar arka-daş canlısı olduklarını görürsün. herifler kıro be.
    ..
    - şşş höö fitil misin nesin sen?
    - fikri benim adım
    - ne rahatsız ediyorsun gızı hülen?
    - ay yok bişi hüso, fikri biraz böyle...
    - jetlii gidebilir miyiz ben rahatsız olmaya başladım!
    - sen git bebeğim, ben biraz daha takılıcam yarın konuşuruz!
    (heriflere arkası dönük fikriye domalıp öper, don mon meydanda tabii)(... ha o da varsa tabii)
    - olmaz öyle şey beraber gidiyoruz şimdi
    - ay bırak kolumu
    - şşşşşşşş höööp fitil kızı ne çekiştiriyon sen laaavuuuuk
    - ulan sittirin gidin langırtlar! sizi bana sayıyl... (çöterrak !)
    backout...

    gördüğünüz gibi zavallı adamcağız, ön iki dişinin yanı sıra bir çok şeyinden de olmuş, dürüm edilip gönderilmiştir. şimdi bir de bunun farklı versiyonu vardır. biz buna kavgacı kadın xp service pack4 diyoruz. bu kadın da ota boka saldırır. ve sonra.... hadi söylemiyeyim de okuyun;

    (drrrrrn drrrrrrrrrrrrrrrrrn)
    - alo?
    - polat turkay'la görüşecektim?
    - kola türka mı?
    - ne?
    - ahaha benim şeynaz şaka yaptım...
    - polat geldim ben aşağıdayım, insene biraz gezelim arabayla.
    - arabayla mı geldin?
    - evet!
    - eywaaaa aaah... hadi geldim...

    (muç muç)
    - nasılsın polat ya
    - iyidir şeynaz sen?
    - iyiyim hadi fenerbahçeye gidelim.
    (parkettiği yerden aniden gaza basarak ve kesinlikle arkasına dahi bakmadan çıkar, acı fren sesi çok gecikmeden gelir)
    **iiiöööööööaaaaaaaaaaarrrrk**
    - yuuuuuuuuh kör müsün ulan ? (bunu diyen şeynaz yanlış anlaşma olmasın)
    - ula? (diğer arabadaki dayı, konunun böyle dönüşünden dolayı şokta)
    - napıyorsun sen ya az daha arabama çarpacaktın, ayı mısın be?
    - aa?
    - ne var yani bayan şoförüm diye beni sıkıştırabileceğini mi sandın öküz ?
    - ehehe eee?
    - utan be utan (arabadan iner, herifin arabasına tekmeyi basar)
    **donk**
    - ayı heriff (mahalle camdadır, anne baba camdadır, yıllardır karizma yaptığınız küçük kardeş camdadır!..)
    - eeeeeeeh! ne diyon lan sen şıllık, ben yolumdan geliyord...
    - polat şu herife bişi der misin?

    **pause**

    işte sizin bittiğiniz an! siz bittiniz, yoksunuz... şimdi arabadan ineceksiniz ki zaten diğer ikili inmiş çoktan ve dolayısı ile var olan bir sahneye giriş yapacaksınız. ama beraberinde 'bu saate kadar neredeydi, korkak bu galiba' soruları gelmesin diye sert, sabrının son damlası taşmış gibi bir iniş, etkileyici, olaya noktayı koyacak bir çıkış yapmanız gerekmekte. e olayın başından beri pipi içine büzülmüş, allahım neydi günahım diye başınız önde 'buradan nasıl sıvışırım' diye düşünen siz (ya da hikayedeki adam) o arabadan nasıl şatafatlı bir iniş yapmalıdır ki?

    hadi indi diyelim aptal kız arkadaşını neyle savunacaktır ki? bu gün oldu da bu adamı dövdü, sonrasında bu kızı "atıl polat" şeklinde her okazyonda polat'ı öne salmayacak mı? alışkanlık, bağımlılık yapmayacak mı? diğer yandan bütün mahalle camda size bakıyor, öbür gün yoğurt ekmek almaya inildiğinde bakkal amcanın bakışları altında ezilip eksik para üstüne itiraz edemiyecek misiniz?

    herhalde en karizma davranış, arabadan inip, bagajdan levyeyi alıp, herife "elimden bi kaza çıkmadan bas git" dedikten ve herif iyi bir ihtimalle gittikten sonra kızın agrefilikten kendinden geçmiş hala adamın arkasından söver, sevgilisinin desteğini de almış açmış ağızını yummuş gözünü hali kaybetmeden, arabasının ön cam levyeyi indirip. cebine 20 milyon koyup;
    - şimdi sittir git evine ve bunu niye yaptım diye düşün
    demek olabilir. mi dersiniz?... hiç sanmıyorum... o kız evine gidip ailesine olayı öyle bir aksettirebilir ki, ertesi sabah arabanızı parkettiğiniz yerde ne bulacağınızı tahmin bile edemeyebilirsiniz.

    bu dişi ve dişli modeller, uzar gider. hem bu anlatımda hem de hayatınızda.

    · insanın başını belaya sokabilecek erkek modeli

    biz erkekler basit insanlarız. fakat ne hikmetse her boku da biz yapmışız. otomobili biz yapmışız, elektriği, ampulu bilmemneyi, amerika'yı... dolayısı ile belki de o kadar basit değilizdir. belki bize gerekli gözlerle bakılmamıştır. olsun bu düzen oturmuş gidiyor. biz buna da razıyız. ne de olsa bize basit diyen bir çok varlık, basit bir otomobile tav olabiliyor. böylece herkes yolunu buluyor.

    discovery channel'da izliyoruz, ayı gibi foklar lider tartışması içinde birbirini dişliyip duruyorlar. neymiş o lidermiş bilmemneymiş. demek ki, bu hayvansal bir iç güdü... seks de öyle... konu dağılıyor hemen topluyorum. bu erkeklerin de -madem basitiz- bela plugin'li tek versiyonu vardır.

    bu bela seviciler, mesela tuttuğu takıma yan masadan laf ediliyor diye "lahanaspor için canımı veririm ulen" diye kafa göz dalabilir. tabii o masadaki on kişi size geri saldırdığında kendi takımlarınızı tutmuş savunmaya geçmiş sizin başınız çoktan belaya girmiştir.

    başka bir örnek de ota boka kavga çıkaran insanlar olabilir... bir dakika bu zaten demin bahsettiğim şeyle aynı şey... belki de haklılar, belki cidden basitiz biz. o zaman kim bilir belki basit olmak gerekiyor, şu anda okuduğunuz şeyin size ulaşmasını yaratmak için mesela. basit olmak iyi bir şey olmalı... belki kadınlar da bunu denemeli... ya da hiç başımızı belaya sokmayalım... herkes bildiği gibi devam etsin.
    2 ...
  24. 141.
  25. kelime anlamı itibariyle ünsiyet edebilen,yani ilişki kurabilen canlı,toplumdan soyutlanması düşünülemeyen varlık.

    batılı düşünürler insanı hep hayvandan sadece bir derece üstün gören formülasyonlara imza atmıştır.nietzsche "insan,söz verebilen bir hayvandır"der mesela,descartes "insan düşünen bir hayvandır"der.sokrates'e "neden hep gençlerle vakit geçiriyorsunuz" diye sorulunca "at yetiştiricilerine baksanıza,yaşlı atlarla uğraşırlar mı,hep taylarla ilgilenirler"der,insanı at gibi dehlenip çüşlenen bir kompozisyon olarak görür.

    thomas hobbes "insan insanın kurdudur"der,ingiliz iç savaşı'nda ingilizlerin birbirlerine nasıl zulüm ettiklerini görünce.insana büyük değer atfettiğine inanılan john locke "gemici gemisini karaya oturtmayacak kadarını bilse yeter"demektedir,insanın fazla bilmesinin sakıncalı olduğunu düşünür.

    oysa insan mefhumunu böylesine dar kalıplara sığdırmak ve onun varlığına tek tip bir doğru yüklemek uygun değildir.bu açıdan en sağlıklı insan tanımının islam'da olduğunu söylemek hata olmayacaktır.insanın melekten üstün olabileceği,lakin hayvandan da aşağı olabileceği ifade edilir.kendisine doğruyu yanlıştan ayırt etme yetisi ile birlikte doğru bilginin de gönderildiği canlı olan insan,kendisine verilenin gereğini yerine getirdiği durumlarda melekten üstün olabilir,nitekim meleklerin tek görevi Allah'a ibadet etmeleridir,insan ise günah işleme potansiyeline sahiptir ve bile-isteye doğruya yönelerek melekten üstün hale gelme imtiyazına kavuşabilir.aynı şekilde,kendisine verilen iradi kabiliyeti yeryüzünde bulunuş gayesiyle birleştiremeyen insanın da hayvandan aşağı olma ihtimali vardır,ntekim hayvanlar doğru-yanlış ayrımı yapmaktan acizdirler,oysa insan bu iradeyi gösterebilecek donatımlara sahiptir ama bunun gereğini yerine getirmemiştir.
    2 ...
  26. 140.
  27. varlıkların en yücesidir litaratürde...
    kinin en yücesi içimizdedir çünkü. başkalarının başarılarını çekemeyiz. şaka yollu da olsa başarılarını çekemediğimizi belirtiriz. ya da içimizde yaşarız kinimizi...
    başkalarını sevmelerini, sevilmelerini isteyemeyiz. çekemeyiz sanki onları...
    biri diğerini seviyorsa eğer altında bir "bit yeniği" ararız. zekiyizdir ya biz insanlar..
    alabildiğine bencilizdir biz. her işte kendimizi düşünür, kendini düşünmyenleri ise "saflık" ve "salaklık"la nitelendiririz.
    kötüdür insanlar. içlerinde iyisi yoktur ki bize iyiliği dokunsun. iş bu yüzden hepimiz algılarımızı sonuna dek açarız ki karşımızdaki "düşman"ımızın bize yapmak istediklerini bir çırpıda fark edelim, bertaraf edebilelim.
    kıskanırız yakınımızdakileri, öyle ki "kem gözlere" maruz bırakırız hani onları.
    sevginin saflığını hissetiğimizde bile altında birşeyler arayabiliriz- hatta hissetmeyiz biz o saf sevgiyi, akıllıyız ya, kesin birşeyler vardır o sevginin altında. ve biliriz sanki doğumdan beri: sebepsiz davranmaz insanlar.
    insansanız büyük yükümlülükleriniz vardır.
    her tanıdığınızı gördüğünüzde -moraliniz bozuk da olsa, canınız sıkkın da olsa, kafanız bir milyon düşünce de olsa, sırtınızda bir dolu yük varsa da- selam vermek zorundasınızdır. ve insansınızdır siz, size yöneltilen sorulara cevap verilmek üzere yaratılmış.
    sorumluluklarınız vardır. önce başkalarına karşıdır ya bunlar hani...
    etraf ne der korkusuyla yetişir her bünye. işte tam da bu korkulardır özgürlüğümüze ket vuran şeyler.
    egomuz vardır bizim. her an tatmin edilmeyi bekleyen... bunu genelde başkaları yapsın isteriz, ama başkaları bunu yapmıyorsa da biz zaten en zekiyizdir, hani herşeyin en iyisini bilen ve hata yapmayan. herkes bizi sevmek zorundadır ve biz kimseyi sallamak zorunda değilizdir hani. zekiyizdir ya bütün bunlar burdan çıkar zaten. egomuzu kendimiz de tatmin edebiliriz. mükemmelizdir biz. en yakışıklıyızdır, en güzelizdir...
    oysa ki gerçekler bunlar değildir ki??
    kin gütmek nereye kadardır? ya da kıskanmak??
    üstünlük taslamak ve karşındakini ezmek?? hani biz beklemeyiz başkaları bizi takdir etsin ve yücelelim. yücelmek için başkalarını ayaklar altında ezmeyi yeğleriz. ezerken üzülmeyiz, ve unuturuz onların da "insan" olduğunu...
    oysaki doğduğumuzda hepimiz eşitizdir. hani doğumda hepimiz aynı tonajda ağlarız...
    aynı saflık vardır hepimizde, aynı masumiyet...
    peki kaçımız bunu hayatımızın sonuna dek sürdürebiliriz ki??
    kaçımız saf kalabiliriz hayata karşı??
    ve hayattır insanı "hayvan" dürtülerinden kurtulmasına izin vermeyen...
    0 ...
  28. 139.
  29. 138.
  30. bizler kandırılmaya muhtaç mitakondrileriz!

    hayat o kadar acımasız ve adil ki, gerçekten kaçar dururuz. sert ve soğuk gerçek yerine, yumuşak ve sıcak yalana sımsıkı sarılırız. hem bile bile lades olur, hem maduru oynarız.

    bizler aldatılmaya programlı golgi aygıtlarıyız!

    maduru oynamak için kendimize suç ortağı arar dururuz. dışarıdan gelecek azıcık bir ivme yeter. birde bakmışız yalanın şefkatli, sımsıcak kollarındayız.

    bizler kıskanç protoplastlarız! *

    o kadar kıskancız ki; aldanmak için dışarıdan bir etkiye ihtiyaç duymayan, kendi dünyasını yaratmış yüce kişilere; şizofren delisi deriz. aynen kendi ekmeğini tereyağını kendileri üretebilen bitkilerden nefter ettiğimiz gibi, delilerde bizleri rahatsız eder. oysa tek ihtiyacımız biraz klorofil.

    hücre çeperi ardına saklanmış çekirdekleriz!

    tüm dünyanın, bizim içine sıçmamız için yaratılmış olduğuna inanırız. doğanayı hizmetçi, hayvanlarını ise tepsi içinde sunduğu kanepeler olarak görürüz. tamamen bizim kullanımıza açık. yetmez birde birbirimize köle oluruz. *

    ne boka yaradığı belli olmayan sentriolleriz!

    bir amaç için yaratıldığımıza inanırız. * doğarken roller dağıtılmıştır. ama senaryo belli değil. ne yapıyorsak yönetmen öyle istediği için. herkez hatasızca rolünü oynarken, filimin sonunu merak ediyormuş gibi yapar. kendi sonumuzu kendimiz hazırlamıyor gibi, filmin sonunda süpriz yumurtadan oyuncak çıkacakmış gibi bekleriz. sakın film yerine bir bayrak yarışında olmayalım. bölünüp bayrağı döllerimize verdiğimiz. *

    hiç durmadan üreten idealist bağırsaklarız!

    teknolojinin ürettiği bir şey varsa o da bok! zaman geçip teknoloji ilerledikçe,değişen şey ise bokun miktarı. ve rengi. ve kokusu. ve modeli. ve fiyatı. ve... tıpkı japon atasözünün dediği gibi; same shit different color. lcdbok, nofrostbok, 4x4bok, akbok, karabok, bok, bok, bok, bok, bok, bok, bok...

    bizler kendini beğenmiş kutsal dnalarız!

    bilim o kadar ilerledi ki sonunda genetikçiler; maymundan gelmediğimizi ama çokta uzak olmadığımızı söylediler. * isviçreli bilimadamları ise uzun araştırmalar sonunda; insan okur sonucuna vardılar. * pek bilimsel olmasada bir başka görüş var o da; maymunlarda kafalarını boş işlere yorsalar, onlarda kitap yazma gereği duyarlardı, gerçeğidir. *

    bizler; göğüs kafeslerine hapsolmuş kalperiz, hipofiz bezlerinin uşağı olmuş testisleriz, emektar bacaklarız, şartlanmış hipotalamuslarız, yorgun karaciğerleriz, kafatasları içlerine tıkılmış sesleriz...

    bizler, sitoplazma içerisinde boğulmak üzere olan terk edilmiş ribozomlarız.
    2 ...
  31. 138.
  32. 137.
  33. birçok türü bulunan yaratık.
    0 ...
  34. 136.
  35. 135.
  36. Kainatın aynasıyım
    Madem ki ben bir insanım
    Hakkın varlık deryasıyım
    Mademki ben bir insanım

    insan hakta hak insanda
    Arıyorsan bak insanda
    Hiç eksiklik yok insanda
    Madem ki ben bir insanım

    Bunca temenni dilekler
    Vız gelir çark-ı felekler
    Bana eğilsin melekler
    Madem ki ben bir insanım

    Tevratı yazabilirim
    incili dizebilirim
    Kuranı sezebilirim
    Madem ki ben bir insanım

    ilim bende kelam bende
    Nice nice alem bende
    Yazar levh-i kalem bende
    Madem ki ben bir insanım

    Enelhakkım ismim ile
    Hakka erdim cismim ile
    Benziyorum resmim ile
    Madem ki ben bir insanım

    Daimi'yim harap benim
    Ayaklara türap benim
    Aşk ehline şarap benim
    Madem ki ben bir insanım

    ayrıca (bkz: insan olmaya geldim)
    0 ...
  37. 134.
  38. gorunurdeki nufusu 6 milyarken gercek nufusu 1 milyari bile gecmeyen canli turu.
    3 ...
  39. 133.
  40. hayvanlarla ayni tur hucrelerden (bkz: hayvan hucresi) olu$salar da hayvanlardan cok daha degersiz yaratiklardir nazarimda.
    0 ...
  41. 132.
  42. iç güdü ve organik ihtiyaçları olan, akledebilen varlık. eşref-i mahlukatlığa da esfelessefilinliğe de kabiliyetlidir.
    0 ...
  43. 131.
  44. doğar, yaşar ve zamanı geldiğinde ölür. *
    0 ...
  45. 130.
© 2025 uludağ sözlük