olsa yeter deriz şükürler olsun. ama bunlar mutluluk ile kankadır ki devamlı küsüp restleşen. biz ne kadar mutluluğu kovalasakta bunu gören huzur alınır ve terk eder bizi zaman zaman.
gecenin bu saatinde, ışık alan pencerenin yanındaki mütevazı yatakta yatan ben ve yorganımın üzerinde mırıldayan kedimle kendini Günyüzüne çıkarandır..
...
Yarına var mısın söyle?
Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
Rüzgarın savurduğu tohuma,
Kavağın pamuğuna var mısın,
Bir ağacın kavına,
Deri değiştirmesine yılanın,
Kozadan çıkan kelebeğe,
Hatmiye, atkestanesine?
Hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
Ama ne olursa olsun biz yine
Ölümden konuşalım seninle.
...
huzur öyle kolay lokma değil. En az iki kişi lazım, belki sonsuz bağlandığın herhangi bir şey de yeterli olabilir.
Sevgili? Kitaplar? Müzik? iş? Aile? Hepsi. Toptan bir iyilik hali.
Ölümü konuşacak kadar.
Tek anahtar var: Tamamlandığına inanıyor musun? Evetse, huzurlusun. Aksi düşüncelerin hep yanılsama, hep anlık mutluluklar.
huzura çıkan tek yol düşlerimizdir. insanın düşlerde yaşayabileceği tek huzursuzluk, daha huzurlu bir düş kurabilme yeteneğinden mahrum olmasından kaynaklanır. bu yüzden daha geniş, daha aydınlık düşler kurabilmek için kendini donanımlı hale getirmek insanın ulaşması gereken yegane hedef olmalıdır.
Bu kelimenin tanımını tam olarak yapmaya ne kalem ne de sayfalar yeter. Kısaca özetlersek refah seviyen ne kadar çoksa o kadar huzurun var demektir. Huzursuz bir millet üretemez ve gelişemez.
Huzur'un bolca olduğu bir dünyada ve devirde yaşamak dileğiyle
gerçekten iyi mi geceler?
Ne kadar kararsız olursanız o kadar huzurunuz kaçar; insan önce kararlı olmalı, ne istediğini bilmeli yoksa bir huzursuzluktur ki bırakmaz insanın yakasını.
her insanın her daim olmasını istediği ama her insanın her daim elde edemediğidir huzur.
istediğinin bi gram huzur olduğunu söylemesine rağmen huzur yerine huzursuzluk veren insanlara selam olsun.
hayırlı sendromlar arkadaşlar.
hayatta olmazsa olmaz en önemli şeydir. bazen insan iş stresinin ,kavganın, karmaşanın yada hayat yorgunluğunun olmadığı tüm dertlerden uzak bir kac günde olsa bu günlere hasret olur. huzur hayattaki en önemli hedef olmalı insan icin.
ikinci dünya savaşı arifesindeki Cumhuriyet dönemi Türkiyesi'nin, burjuva/aydın buhranının resmidir bu kitap. Tanpınar'ın harika anlatımıyla derinleşmiş ve kalplere dokunmuştur. eskiyle yeninin, kalple beynin çatışmasının sancılarını hissettirir. bunu öyle güzel bir şekilde yapar ki okuduğunuz birçok bölümde anlatımın güzelliğine hayran kalırsınız. örneğin şöyle bir cümleye rastgelebilirsiniz; 'Halinde solmaya yaklaşmış çiçeklerin daldırıldıkları suya kendiliğinden eğilişleri vardı'. bu cümle anlatmak isteyip dile getiremediklerimi özetliyor galiba.
yazarın anlatım gücünün yanında çağının meselelerine, kültür ve sanat hayatına, insan psikolojisine hakimiyeti dikkat çekici ki zaten bunlar bir sanatçının barındırması gereken donanımlar. sakin bir kafayla kendini vererek okunması gereken bir eser. yanınızda bir de sözlük olsun.
huzurun içinde, parantezinde olan ve daha doğrusu olması gereken en önemli şeylerden biri uykudur. huzurlu bir uyku çekmenin insana faydası saymakla bitmez sanırım.
Bir uçurumun kenarı, bir kadının kasıkları,bazen bir şarkı,eskilerde kalmış bir melodi,deniz kenarı,dalga sesleri,dostlarla içilen bira kimi zamanda. Hangi şekli olursa olsun güzel olan duygu-durum hali.