Benim bir türlü sahip olamadigim soyut kavram. Gercekten bu duyguyu yasamaya cok ihtiyacım var. Kafamin dinginlesmesine, gönlümün rahatlamasına yüreğimin huzurla dolmasını diliyorum.
huzur kadim bir duygudur sözlük, ne yazık üstene çok şehir yıkıldı.
şimdiler hep toprak üstünde, ne bir vesika ne de bir albüm bulunamadı. Tozu dumana kattı huzur.
huzur nedir, tdk huzuru, "dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç" olarak tanımlıyor. ama bence, bazı kelimeler bazı anlamlara gelmiyor zaman zaman. bazı kelimeler vardır, anlamı kişiden kişiye göre değişir, her insanda farklı anlamlar, farklı çağrışımlar uyandırır. bana göre ise, yine huzur kelimesine çok fazla anlam ve "an" sığdırabilirim.
çoğu insan, getirdiklerinden dolayı aşkın huzursuzluğa yol açtığını savunur, yıpratır der, bitirir der. ı-ıh, değil. aşk çok güzel bir şey, getirdiği huzura bayılıyorum.
huzur, şey olmalı; sevdicekle sarılıp uyumak, uyurken nefes alış verişini duymak, nefesini teninde hissetmek. yanında olduğunu görmek, derin derin nefes alarak ağız kulaklara varmış şekilde uyumak, uyandığında kolları sana sarılı şekilde olmak. bakın bunlar hep huzur.
ha, mesela şey de olabilir. başını omzuna koyup bir şeyler izlemek, dinlemek. mesela bu hafta sonu, uzun zamandır gitmeyi çok istediğim, aşık olduğum adamla birlikte gittiğimiz, her ne kadar hayal kırıklığına uğramış olsak da, birsen tezer konserinde birbirimize sarılıp şarkılara eşlik etmek... en çok istediğim bohemian rhapsody filmini birlikte izlemek, birlikte hüzünlenmek, birlikte gözyaşı dökmek, bunlar hep kişisel huzur tanımı işte.
ııı şey de olabilir, birlikte yemek yemek... kendi ellerinle sevdiceği beslemek, sevdiği şekilde yedirmek, arada "allahım ne tatlı çocuk, aklımı yitiriyorum galiba" diyip tekrar ağzına patates kızartması sokmak. bunlar aşırı huzur ya.
birlikte yağmurda yürümek, istiklal'de, galata'da gecenin bir yarısı el ele, göz göze gezmek, onun sana tatlı tatlı rehberlik yapması, her lafından sonra öpmek istemek falan bunlar da huzur mesela.
melankolik olan şahsın, aşık olduğunu, hatta deli gibi aşık olduğunu, anladıktan sonra, içinde huzursuzluk ve mutsuzluktan tek bir kırıntı bile kalmaması, e bunlar da huzur.
geleceğe dair gönül rahatlığı ile planlar yapabilmek, yılbaşında yapacağımız sıcak şaraptan, yapacağımız yemeklere kadar... çok huzur annecim.
sana baktığında içinin erimesi, mimiklerinin her birine aşık olmak, birlikte yaptığınız her şeyden zevk almak, üstelik yemek yerken abuk subuk şeyler izlemek de dahil buna. göklerden gelen bir huzur vardır.
konuşma başlarında, daha birbirinizden bahsederken, bulduğunuz ortak noktaları, ansızın bir gece yarısı "geçmiş mesajları bir okuyayım" dediğinde daha çok fark etmek, aylar önce anlattığın, vizyona girmesini beklediğin filmi aylar sonra birlikte izlemek, aylar önce gösterilen tadımlık şarapları aylar sonra birlikte içmek... daha nasıl yapabilirim ki huzurun tanımını?
birine güvenmek, bu güvenden pişman olmamak, hatta paylaşılan anların hiçbirinden pişman olmamak... sürekli karşılıklı mutlu etmeye çalışmak, sokakta yürürken başına bir şey gelecek diye sakınmak, tekrar tekrar göreceğin anları iple çekmek, artık dayanamıyorum ya, nasıl başa çıkacağım bununla dediğin tatlı hasretler çekmek, bunlar tatlı huzurlar zannımca.
en önemlisi, aklından hiç çıkmaması aşırı dinginlik veriyor. ne yapıyor, ne ediyor, yemek yedi mi acaba, ya bir şey olursa soruları biraz gerginliğe yol açsa da, iyi olduğunu düşünmek dinginliğe tuz biber oluyor, tadından yenmiyor.
izlediğin, gördüğün her şeyde onu ve kendini onların yerine koymak... o çok tutkulu aşk filminde başrollerin siz olduğunu düşünmek, yoldan geçen çiftlerin aynı siz gibi olduğunu düşünmek, sürekli birlikte olunan ve olunacak anlar için hayaller kurmak... bunlar huzurun getirdiği mutluluk.
birlikte gidilecek konserlere doyamamak... mesela bu hafta sonu hem yeni türkü hem de ikinci kez hüsnü arkan konserine gideceğiz. birlikte bir şeyler yapma fikri bile insana huzur veriyor. huzurun karekökü aşk bence.
aşık olmak huzur veriyor, mutluluk getiriyor, size daha önce tatmadığınız duygular yaşatıyor. kendiniz gibi olmayı/davranmayı, hoş görüyü, paylaşmayı, bölüşmeyi öğretiyor. sizi siz yapıyor. aşk çok güzel bir basamak, aşık olmak olağanüstü, siz de gelsenize!
4 yaşında bir harikanın görüşmediğimiz bir iki aydan sonra koşarak gelip, boynuma sarılıp ‘seni çok seviyorum lady d arbanville’ dediği andan başlayan ve kucağımda uyuyakaldıktan sonra onu yatağa yatırdığım ana kadar devam etmiş duygudurum. çok güzel bir eşek sıpası.
(bkz: sıpa)