Katledileli 2 yıl oldu. iki yıl önce bu gün kardeşliğimiz sırtından vuruldu. Hem de halkların kardeşçe bir arada yaşamasını savunduğu için. Ülkesini çok sevdiği için. Ermenileri, Ermeniler kadar Kürtleri, Türkleri çok sevdiği için. Ölümünün üzerinden 2 yıl geçti. Hrant'ı vuran tetikçi, birkaç bağlantılı isim buluntu tutuklandı yargılanıyor. Ama katliamın arkasındaki isimler, devlet içerisindeki görevliler, emniyet müdürleri, istihbarat daire başkanları, vali yardımcıları vs. hiçbirine dokunulmadı.
Tutuklanan katillere bayrak önünde poz verdirildi.
Mahkemede şov yaptırıldı. Katiller, avukatları Dink ailesini, aydınları, avukatları tehdit etme cesaretini nereden kimlerden aldılar?
Devletin resmi aracına Ya sev Ya Terk et yazısı asıldı. Yani katillere sahip çıkıldığı mesajı verildi.
an itibariyle cehaletin ne boyutlarda olduğunu, türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin bilmeden, tanımadan her konuda yorum sıçan insanlar olduğunu tekrar hatırlamamı sağlamıştır.
nefret ediyorum bu kofti vatanseverlerden.
edit: üstte bir entry vardı bir zamanlar, altlı-üstlü iyi görünüyoduk ama silinmiş.
türkiye ve türklük aleyhtarı tek bir yazısı bile bulunmayan adam. "türk kanı pistir dedi amaaa"cılara en yakındaki bir kreşe kayıt olmalarını salık vermekteyiz. okuduğunu anlamayan, anlasa da anlamazlıktan gelen nesle aşinayız. fazlasıyla.
edit: soykırım kavramının ne olduğunu bile bilmeden ermenilerin tazminat veya toprak isteyebileceğini zannedenler var aramızda... en kısa zamanda bir de "kanunsuz suç olmaz" ve "kanun geriye işlemez"in anlamını öğrenip türkiye'nin hiçbir zaman hukuki olarak suçlu çıkarılamayacağını, bundan dolayı ermenilerin hiçbir zaman türkiye'den toprak talep edemeyeceğini de öğrenmelerini isterim. buradan çok araştırmadan yoksun görünüyorlar... ermeniler bir şey elde edeceklerini bilseler 100 yıldır neden aihm'ye gitmekten çekinsin dostlar? çünkü 1940'larda ortaya çıkan bir kavramdan dolayı 1915'teki olaylar tartışılamaz. ermeniler bunun çok iyi farkındadır. 2005 yılında marsilya'daki bir ermeni derneği mahkemeye başvurmuş ancak bir şey elde edememiştir.
tekrar edeyim; hrant dink türklere hakaret et-me-miş-tir. aksini iddia eden kanıtlasın. ve lütfen bunu yaparken şu meşhur "türk kanı pistir"i getirmeyin önümüze. cidden önüme geldikçe ben utanıyorum sizin adınıza, bu kadar cahillik olmaz... ha sen birilerinin çıkıp "1915'te ermeni halkına soykırım yapıldı" demesini hakaret olarak görüyorsan diyeceğim bir şey yok. insanları tek tip düşünmeye zorlamaya devam, böyle demokratik bir ülke oluruz zaten... böyle düşünmeyeni de istanbul'un ortasında çeker vururuz, değil mi?
edit 2: ne acı, enrty silinip gitmiş. neyse, önemli olan mesajın ulaşması gereken yerdi. anlaşılan ulaşmış.
mezarı başında değil de yine öldürüldüğü yerde anılan merhum gazeteci. eleştirisel bir nokta olacak ama ölüye saygı mahiyetinde kabrinde anılması nazarımda daha makbuldü. elbette adalet için, toplumsal tepkiyi veren binlerce insana tekrar teşekkürler.
kendi eceliyle ölmediği için suçlanan insan. kesinlikle katılıyorum, keşke kendi eceliyle ölebilseydi de ölü bedeninin bile birilerinin bi' yerlerine batabildiğini hiçbirimiz görmeseydik. bu topraklarda bu kadar aşağılaşabilecek "aydın" tiplerin varlığından bihaber olmam hrant abinin aramızda olmasının yanında oldukça ufak bir kazanç olurdu kendi adıma.
anma töreni mezarında yapılmak için çok kalabalıktı. sanırım mezarında yapılsaydı kendi mezarı için de, yanındaki diğer mezarlar için de iyi olmazdı.
öldürüldüğünde ne hrant gibi hissetmeme nede ermeni olmama sebep olan, ama bir o kadar üzüldüğüm insan.
aynı rus askerleri tarafından tecavüze uğrayıp sonra öldürülen çeçen kızın avukatını, dün sokak ortasında öldürülmesine üzüldüğüm gibi...
aynı uğur mumcunun ailesinin gözü önünde öldürümesi gibi
aynı çetin emeç aynı abdi ipekçi gibi...
sebepler farklı, öldürülenler farklı, öldürenler farklı. ama hepsi haince. hepsi arkadan. hepsi kalleşçe...
anma töreninin neden mezarında değilde öldürüldüğü yerde yapıldığına anlam veremediğim öldürülmüş yazar. bunca insanın işi gücü var, koca halaskargazi yi tıkamaya kimin ne hakkı var? osmanbey de trafiğe kapanan yollar da cabası. *
mezarı başında duası yapılmıştır. ancak mezar başında, mezarlık içinde yüzlerce insanla anma töreni yapmak nerede görülmüş, çok merak ediyorum.
kitleler tepkilerini belli yerlerde vermek isteyebilirler, bu normal bir şey. 1 mayıs günü taksim'e çıkmak isteyenlerin tek sebebi inatçılık değil, çok daha geçerli sebepleri var.
takımların şampiyonluğu, yılbaşı, cumhuriyet bayramı, vs. gayet güzel kutlanabiliyor, bir sorun yok. bunda ne sorun var?
zaten hrant dink'i anma töreninden çok bir miting gibi düşünülmedir. ırkçılığa karşı, özgürlük için bir araya gelmiş insanların haykırışı da denebilir. her sene yapılacaktır, her sene de yollar kapanacaktır. hrant dink'in katli türkiye'deki ermenilere verilmiş bir mesajdır, bunu herkes biliyor. 19 ocak'tan 2 gün sonra kadıköy'deki ermeni kilisesinin duvarına yazılan "geber pis ermeni. nice hrantlara!" yazısı zaten yeterince açık değil miydi?
bu arada, bülent ersoy transeksüel olduğu için öldürülürse bir gün, seve seve "hepimiz transeksüeliz" diye bağıracağım. kimse bunu yapmak zorunda değil. ben transeksüelliği tercih etmiş insanların bu kimliklerinden ötürü tehdit edilmelerine göz yummam. vicdan diye bir şey var, bildin mi?
gözüm var topraginizda gözüm var.alip göturmek icin degil taa dibine gömülmek icin.....dedi ve anadolu topraklarının sevdigi tapdigi anadolu topraklarının taa dibine gömüldü...ruhu şaad olsun.
fethullahçı-liberal işbirliğinin meyvası olan teror örgütleri tarafından öldürülüp sonra ölüsü kullanılarak yine aynı kişiler tarafından siyasal çıkarım yapılan adam.
tayyip!
ergenekon gibi büyük mü büyük bir teror örgütü çözdün, bu ülkede türk ün ülkesinde türk e kafa tutacak, türk askerini hiçbir suç isnat edemeden içeri alacak kadar güçlendin bu zavallı adamı kimler öldürdüğünü de ortaya çıkarsana?
yoksa işbirlikçilerin fethullahçılar liberaller mandacılar çıkacak diye mi tırsıyorsun?
bu toprakların has ve dürüst insanıydı. mesele ermeni, kürt, türk, laz, alman, slav vs. olmak meselesi değildir. mesele insan olabilme meselesidir. anadolu topraklarında yaşayan her türden canlıyı sevebiliyorum ya peki içindeki kini kusanlar sevebilme yetisine sahipler midir? sanırsam mesele burada sevme ve sevmeme üzerine kurulu. şu koca dünya, şu koca ülke hepimiz için yeterli. halklar olarak beraberce yaşamamak için hiçbir sebebimiz yok!. bir ermeni ne kadar değerli ise; bir kürt'te o kadar, bir türk'te o kadar, bir fransız'da o kadar, bir yahudi'de... o kadar degerlidir çünkü hepimiz insanız. duygularımız birbirimize aşık olabilmeyi gerçekleştiriyorsa o halde sorun nerde?. dünyadaki her etnik grup birbirine aşık olabiliyorsa neden toplumlarımızda birbirine bu denli yaklaşamıyor? arada bir duvar var sanki, sanki demek gereksiz sahiden var. insanların mutlu bir şekilde beraber yaşamamasından rant elde edenler tarihte hep vardı bugünde var. ne zaman ki toplumlar bunun farkına varabilecek düşünceye gelirse sanırsam o zamanda aşklarımız bireysellikten çıkıp toplumsal bir aşka dönüşememesi mümkün mü?.
hrant dink'in öldürülmesiyle ilgili başbakanlık teftiş kuruluna göre resmi kayıtlara dayandılarak belgelere geçen şu satırlar çok ilginç!:
b. kamu görevlilerinin cezai, disiplin ve idari sorumluluklarının incelenmesi ve değerlendirilmesi
- erhan tuncel tarafından verilen bilgilere istinaden düzenlenen 15.02.2006 ve 07.04.2006 tarihli haber bilgi raporlarında ise hrant dink'e yönelik eylemden bahsedildiği, önemli bilgiler içeren 15.02.2006 tarihli rapor üzerine istanluk istihbarat şube müdürlüğüne ve istihbarat dair başkanlığına intikal ettirilen 17.02.2006 tarih yazıda ise; ''bahse konu şahsın /yasin hayal'in) çevresinde bulunan arkadaşlarına ermenilere karşı büyük bir kin beslediğini ve önümüzdeki günlerde istanbul ilinde ses getirecek bir eylem yapmayı planladığını, hedef olarak da türkleri ve türkiye cumhuriyeti'ni karalayacı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle agos gazetesi genel yayın yönetmeni hrant dink isimli şahsı seçtiği''ne ilişkin bilgiler bulunduğu, trabzonistihbarat şube müdürlüğünce 07.04.2006 tarihli haber bilgi raporunda tekrarlanan eylem istihbaratıyla ilgili herhangi bir ilave işlem yapılmadığı ve istanbul istihbarat şubesine gönderilen yazıda ''şahsa yönelik çalışmaların devam ettiği'' denildiği halde süreç dahilinde herhangi bir ilave bilginin iletilmediği,
-istanbulistihbarat şube müdürlüğünce, trabzon istihbarat şubesinin bahse konu yazısı üzerine bazı çalışmalar yapılmakla beraber basın ve yayın organlarında hrant dink'e yönelik çıkan haberler ile yankı uyandıran yargılama süreciyle ilişkili gelişmelerin yakinen izlenemediği ve tehdidin ciddiyetinin yeterince algılanamadığı,
- istihbarat dair ebaşkanlığınca, kendilerine iletilen haber bilgi raporlarında yer alam bilgiler ile ermeni cemaati ve hrant dink ile ilgili hazihazırdaki mevcut diğer bilgiler birlikte değerlendirilmeyerek, trabzon ve istanbul gibi iki ili ilgilendiren bir konuda gerekli kontrol ve yönlendirmelerin yapılmasığı gibi hedef şahıslar programına gerek veri girişlerinin de yapılmadığı,
-yasin hayal'in hrant dink'e yönelik eylem yapma planına ilişkin bilgilerin erhan tuncel tarafından olaydan yaklaşık 1 yıl önce trabzon emniyet müdürlüğüne bildirildiği ve diğer yandan yasin hayal'in böyle bir eylem planı yaptığı ve eylemi gerçekleştirmeye yönelik silah arayaşına girdiğine ilişkin bilgilerin ise coşkun iğci tarafından olaydan yaklaşık 6 ay önce trabzon il jandarma alay komutanlığına bildirildiği,
-trabzon il emniyet müdürlüğüne intikal eden bilgilerin trabzon il jandarma alay komuntalığı, trabzon il jandarma alay komutanlığına intikal eden bilgilerin ise trabzon il emniyet müdürlüğü ile karşılıklı olarak paylaşılmadığı, elde edilen bilgilerin trabzon valiliği'ne de intikal ettirilmediği,
not: yukarıda yazılı olanları milliyet gazetesinin web sitesinde yayınlanan teftiş kurulunun raporundan bir kaç yeri aktarmaya çalıştım. yazılarınlar benim bilgilerim değil. bunu yazan devletimizin bir teftiş kurulu!. sanırsam yukarıda yazılı olanlar neyin nasıl olduğunu da açıklamaya yetiyor. kanunlar önünde eşitliği bir düşünüyorumda sanırsam birileri daha bir eşit duruyor. kara listeye alınanların ölüm fermanları 1 yıl önceden verilip işlemler ağır vasıta gibi işlemekte hatta duraksamakta. hani devlet vatandaşın canını malını korumakla görevliydi? kimi kime karşı koruyor bu durumda? artık hukuk devleti olalım diyorum çünkü muasır medeniyet hukuk devletinden geçiyor!. bak şöyle bir etrafına ey sade vatandaş hukuksuz gelişmiş bir ülke var mı? ya da vatandaşsız devlet?
sizlere yukarıda yazılı olanların belgesini sunmak istiyorum. şu raporu tam manasıyla okursanız aydınlanırsınız tabi aydınlanmak isteyene;
'on yıllardır ezen ulus milliyetçiliğinin baskısı altında yaşayan türkiyeli kürtlerin, son zamanlarda yaşamaya başladığı ruhsal kopuş ve bu ruhsal kopuştan yükselen ezilen ulus milliyetçiliği, bugün artık her zamankinden daha fazla aklına sahip çıkmak durumundadır.
gelinen noktada, kürt halkı milliyetçilik cenderesine sıkıştırılmış, "aşağıya doğru" uçuruma sürülmektedir. biz türkiyeliler bu uçurumun eşiğindeki kürt halkına işte bir kurtuluş dalı uzatıyoruz.
"gelin, birarada yaşamı savunalım" diyoruz. tutunun bu dala sevgili kürt kardeşlerim.
tutunun ...