kıyakçılığın sonu ayakçılıktır sözünün son kurbanı. o kıyak geçtiğin Burak, Umut, Sabri, Emre vasat futbolculukları ve klüpte kaşarlaşmış ilişkileriyle işlerine güçlerine devam edeceklerdir. bir iki göstermelik üzgünüz, yıkıldık konuşması ve imalı gol sonrası sevinci filan unutulup gideceksin. ayrıca yönetime transfer zamanında centilmenlik adına koyamadığın tavrının da hiçbir değerinin olmadığını 10 dk.lık görüşmeyle sana gösterdiler.
taktiksel olarak birçok tercihini eleştirebileceğimiz, gelişime açık olan ve karnesiyle başarılı sayılacak teknik direktör.
ama her şeyden önemlisi, galatasaray gibi, kokuşmuş ibnelerin eline kalmış bir camia için fazla temiz bir adam.
oyuncusundan kameralar önünde özür dileyecek kadar naif bir adam kendisi.
oysa, mafyavari ilişkileri olan, küfürbaz, tehditkar, egoist birisi olsa adını futbol tarihine altın harflerle yazdırır, stadyumlara ismi verilir, trilyonlarca maaş alırdı.
türk futbolunun hamzalara, şenol güneşlere ihtiyacı var. yolu açık olsun...
not: 10 yıldır kombinesi olan, her maça giden sarı kırmızılı bir taraftarım.
hesaba katmadigi cok sev olan teknik adam sezon bittiginde bangir bangir forvet diye bagiran takima burak yilmaz'in morali bozulacak diye forvet almiyorsun taraftarin tepkisink ceken umut bulut'ta israr ediyorsun tamam senin kafanda bunlar bana yeter dusuncesi olabilir ama galatasaray futbol takiminin maclarink izliyen insanlar bedavaya izlemiyor bu maclari para verip izliyor sonucta futbolda artik bir ekonomik alan oldu gunumuzde taraftar para verip burak,umut,selcuk,semih,emre bunlara katlanmak zorunda degil parasiyla rezil olmak zorunda degil yerli seviciligin dengelerin evlatlarin sonunu hazirladi.
Çok şükür gitti dediğim teknik direktör.
Hemde umut gibi vileda sapını da yanında götürmüştür.
3 kupa aldı, tam Galatasaray'a göre dedik güldük eğlendik ama yeter.
Sanki Geçen sezonki Hamza hocayı almışlar yossi koheni getirmişler amk. Iki insan arasında ancak bu kadar fark olabilir.
Alınan duyumlara göre Podolski transferine bile onay vermemiş. Ben bu kadar sığ düşünen bu kadar düz tırmanan bi adam görmedim. Bizi kanser etmeden taraftarlarla daha fazla taşşak geçmeden gitti. Darısı Sabri'ye. Ve daha nicelerine
hatalı kadro seçimleri, yanlış pozisyonlarda yanlış futbolcuları oynatması bir yana son olarak "umut kadar mücadele eden var mı" cümlesi ile ipini çeken teknik direktörümüz. adam gibi adamdır. inşallah iyice pişip olduktan sonra 5 yıl sonra tekrar gelir şimdilik bünye kaldırmadı maalesef.
edit: bursada geçirdiği her gün ne mal olduğunu göstermiştir. hakkında düşündüğüm bütün iyi şeylerin amk.
tanım : baĞzı! teknik direktör bozuntularının çabuk kalkan götlerine örnektir.
inadı yüzünden gitmiştir. geldiği döneme dönün bakın, taraftar, tribünler takımın başına geldiğinde sneijder'le ilgili açıklamasına rağmen sempatiyle bakmış ve benimsemişti. ben galibiyete sevindiğim kadar hamza'nın başarılı olmasına da seviniyordum. ama bir şüphe hep vardı, şampiyonlukta da üç kupada da bu şüphe hep devam etti.
maçlarda galibiyetler geldi gelmesine ama doğru hamleler gelmedi. herkese yanlış gelen oyuncu tercihleri ısrarla tekrarlanmaya devam etti. iş artık inatlaşma boyutuna geldi. iş artık, ben sneijder'i ön libero, bilal'i forvet arkası oynatır yine kazanırım'a kadar geldi. türkiye'de bir şekilde kazanıyorsun. zaten rakipler 60'dan sonra maçı bırakıyor. ama aynı şımarıklığı avrupa'da yapıp hakan balta!yı önlibero, sabri'yi sağ bek oynatırım kazanırım deyince 20 dakikada atletico'dan fark yiyor, hemen yapılması gereken hamleleri yapıyorsun. demek ki ne yapman gerektiğini, kimi nerde oynatman gerektiğini, kimin nerde daha fazla katkı verdiğini biliyorsun ama inadından bu tercihleri yapmak yerine kendi döküntülerini orada oynatmak, birileriyle hesaplaşmak için oynatıyorsun.
takım o kadar savruk oynuyor ki, geberik rize, 10 dakika tempo yapıp takımı sikip bırakıyor.
bok mu vardı da bu inadında direndin hoca. sabri zararlısı yerine bi ortalama sağ bek, bir ortalama kanat, bi ortalama santrafor alınsa şu takıma, sikmişim maliyetini parasını. adam gibi doğru düzgün bir ilk onbir çıkarsaydın sahaya. çok mu zordu. bu kadar inat edecek ne vardı. sen güzel adamdın, takıma yakışıyordun. kupaları kaldırırken takım, başında seni görmek mutlu ederdi. gittin boka battın kaldın. yazık oldu. umutun da, sabrinin de aq.
18.11.2015 tarihi itibariyle Galatasaray'la yolları ayrılan teknik direktördür.
Devre arasını geçtim, 1 ay bile dayanmadı. (Bkz. #29922926)
Bu tür eleştirilere de kaale almıyorum demiştir kendisi. (Bkz. #29976564)
Şahsen gitmesine memnun oldum. En son taraftarı tamamen karşısına alarak kendi sonunu kendi hazırlamıştır.
Takıma gönül vermiş, gecesini gündüzüne katıp takımı desteklemeye çalışan, maçlara gelen taraftar için "kaale almıyorum" gibi bir laf etmek kimsenin harcı değildir.
Gereksiz Umut ısrarı ve herkesin gerçekleri görmesine rağmen inatla Umut'u göklere çıkartması da son damla olmuştur.
Kendisine yerliyle dolu takımlarda başarılar dilerim. Birgün olur da tekrar dönme ihtimali olursa birazcık vizyon antrenmanı yapıp gelsin, çünkü Galatasaray ve taraftarı vizyonsuzluğu asla kaldıramaz.
Okuduklarım doğruysa eğer gönderilmesi isabetli olmuş, başkan özbek çağırıyor görüşmeye ilk başta önemli değilse sonra geleyim diyor neyse geliyor başkan diyor ki, melo'yu istemiyorum dedin gönderdikten sonrada keşke kalsaydı diye medyaya açıklama yaptın, aynı şekilde burak içinde bize başka medyaya başka konuştun diyor, hamza'da başkana benim tarzım bu diyerek cevap veriyor, kendine biraz fazla güvenmiş hamza belli ki!
Yerli seviciliği, milli maçlar yaklaştığında semih kaya, umut bulut, selçuk inan gibi yerli futbolcuları formsuz oldukları halde oynatıp milli takıma hazırladığı, soba borusundan hallice umut bulut'u oğlu gibi savunurken podolski'yi atletico madrid maçından sonra taraftarın önüne yem olarak atması, "sanırım sneijderin kaybettiği bir toptu" gibi sinsi laflarıyla hatırlanacak olan eski galatasaray teknik direktörü. Şahsen ben hiç iyi hatırlamayacağım.
galatasaray yönetiminin aslında geçen sezon sonunda gönderme kararı verdiği, ancak takımı kazara şampiyon yapınca mecburen kovmak için birkaç ay beklemek zorunda kaldığı teknik direktördür.
ha o da allah için sezon başındaki 3-4 maçta öyle saçmaladı, öyle abuk kadrolar, oyuncu değişiklikleri yaptı ki, süper ligde de, şampiyonlar liginde de 3.sırada gerileyince, yönetim ahanda deyip düğmeye bastı.
iyi ve karakterli bir insan olduğu ayan beyan ortada. şu an galatasaray teknik direktörlüğü makamı için çok hazır değil, çok da güçlü değil -3 kupa ve dördüncü yıldız bile yetmedi- ileride yeniden belki de daha güçlü olarak geri dönebilir, dönemeyebilir de, bekleyip göreceğiz, bu biraz da kendisini geliştirmesine bağlı.
Son zamanlarda pek dengeli değildi. Rize maçı sonrası bırakması daha doğru olurdu. Adamda yabancı alerjisi var. Fazla yerli malı kaldı. Her fırsatta Podolski'yi Denayer'i kesmek için fırsat kolladı. Sabri ve Umut inadından artık gına gelmişti. iyi insan ama şımarık yerli futbolcuları yönetecek tecrübede değil.