güzel hayvandır. anlamlı şeylerin simgesidir. tamam tamam da, sabahları uyandıran kalın sesleri ve balkonumuza sıçmaları konusunda sinir oluyorum.
dediler ki cd asın balkona gelmezler, astım gene geliyorlar. daha çok cd astım, her yer parlyor ev pavyona döndü gene geliyorlar. lan laptop'u astım hala geliyorlar. arkadaşım gelin ama sıçmayın, sabahın beşinde uyandırmayın.
patrick süskind'in kokudan sonra yazdığı ikinci kitbabı / romanı.
ancak koku'nun ardından bu kitabı okumak işkenceye dönüşüyor. das parfum'deki hayal gücünün yerini muazzam bir karakter çözümlemesi alsa da güvercin'de olayların sıkışık bir mekanda ve sınırlı bir olaylar zinciriyle aktarımı insanı resmen boğuyor. kitabın önce sonunu okuyup kendinizi rahatlattıktan sonra karakterin inceliklerini gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
--spoiler--
güvenlik görevlisi ve sfenks benzetmesi çok güzeldir.
--spoiler--
ilk başta uzay heparı'ya * yazıldığını düşündüğüm ardından hrant dink e yazdıldığını öğrendiğimde çok daha hüzünlü hissettiğim şarkıdır.son zamanlarda duyduğum en iyi sezen aksu şarkılarındandır. sözü,anlamı,ithafı,müziği ve düzenlemesiyle. *
sezen aksu'nun son albümündeki en iyi şarkı belkide. sözleri çok dokunaklı. dinleyipte kendinizden bir parça bulmamanızın mümkünatı yok. geçen gün dinlerken acıdan sızmış kalmışım öyle odanın ortasında. kısaca, adamın ağzına yüzüne sıçar bu şarkı. öyle bir şarkı işte.
ilk defa gittiğim bir bar'da canlı olarak bir sanatçıdan dinleyip ohalar içinde dinlediğim, sorasında ara$tırdığımda ise hrant dink'e yazıldığını öğrenip soğumama neden olan $arkı.
neden mi?
ben sezen'iin hep a$k $arkılarına alı$kınım bu $arkıyı dinleyip akla eski sevgili yada sevdicek gelip ölecek gibi olmak nerdeee, hrant dink'i dü$ünüp haberlerde ki o kavgaları gürültüleri hatırlamak nerde.
sezen aksu nun bana biraz git i hatırlatan şarkısı, ya da ağıdı diyeyim. düzenlemesi sanki deniz yıldızı albümünden değil de sezen aksu söylüyor albümünden çıkmış tadı veriyor. çok güzel şarkı lakin yav.
Gagasında tuttuğu zeytin dalıyla barışı simgeleyen ve bizlere "zeytinle barış ne alaka la" dedirten, ayrıca toplumumuzda talih kuşu mesleğini icra eden hayvanat.
sezen'in yeni albümünden bir şarkı... hrant dink ölmeseydi diyorum; sera ve delal babasız, rakel eşsiz kalmayacaktı, agos hiç hazetmediğim etyen mahçupyan'a kalmayacaktı, türkiye'm dünya basınında bu kadar kötü anılmayacaktı, türk-ermeni dostluğuna ve demokrasiye gerçekten inanan ve bunlar için bir şeyler yapma potansiyeli herkesten çok daha fazla olan biri hayatta olacaktı, her şeyden öte allah'ın verdiği can o alana dek bizlerle olacaktı, bir adam gibi adamı yitirmemiş olacaktı bu ülke, bu dünya, bu gezegen... evet şarkıyı dinlerken bunlar geliyor aklıma, ama bir yandan da diyorum ki, hrant ölmeseydi böyle bir şarkı dinleyemeyecektik. o kadar nefis olmuş ki, sezen o kadar harika yazıp söylemiş ki, kelimelerle ne kadar anlatmaya çalışsam yetersiz kalacağım. ancak keşke hrant olsaydı da bu şarkı bu albümde olmasaydı diyorum, keşke...